Ağabey diyor ki "süte su karıştı"

Bir ülkede iktidar olanlar, derde derman yerine sadece konuşmakla yetinirse, o ülkede sosyal ve siyasal olaylar zuhur eder. Böyle iktidarların dış politikada müessir olabilmesi son derece zordur. Zira cereyan eden olaylara taraf olabilme imkânı çok azalır. İktidarın söylemleri askıda kalır. Bunun önlenmesi güçlü liderlerle mümkün olur.

Hemen belirtelim ki TV ekranlarında sadece görüntü vermek, itibar için yeterli değildir. Bunun en çarpıcı örneğini Gazze meselesinde görmekteyiz. Zira iki seneye yakın Gazze'de yapılan zulme sadece kınamalarla yetinenlerin, sulh çalışmalarında köşe kapmak için dolaşıp durmalarının bir faydası olacağı kanaatinde değiliz.

Ülkemizde iktidarın her konuda müessir olamadığını görüyoruz. Ne var ki sanki gayret gösterilmiş gibi sayeban olmaya çalışmak, şahsiyetli dış politikamızın yetersizliğini göstermektedir. Ülkenin muhalefeti ise ölü durumundadır.

Demek oluyor ki parti kurmak kâfi değil, partiyi kuranların ehliyetli olması lazım. Bir parti genel başkanının, ayrıldığı partinin genel başkanına bir nevi sığınması utanılacak bir durumdur. Böyle bir halin sergilendiği, parlamentonun yeni yasama yılı açılışından sonra oluşan manzaralarda görülmüştür ve calibi dikkattir. Zira eski düşmanların kanatlarını indirerek, bir nevi aman dilemesini seyrettik.

Böylelerinin peşinde durmak, zaman kaybetmektir. Zaten bu genel başkanların becerisi olmadığı, aldığı oylarla görülmüştür. Hâlâ bu gibilerden fayda beklemenin mümkünatı yoktur. Bu manzaralardan sonra, bunların millete söyleyebileceği sözü kalmamıştır. Bunlardan en üzüldüğümüz, Sayın Davutoğlu'nun bir nevi merhamet dilemesidir. Sayın Babacan'ın zaten siyasetimizde kıymeti harbiyesi kalmadı, kenara çekilmesi evladır.

Diğer taraftan Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı merhum Erbakan'ın oğlunun, babasının muktedirler için söylediklerini bir tarafa iterek, temennada bulunması, onun da Milli Görüş gömleğini değiştirdiğini göstermektedir. Saadet Partisi'nin de o mekânda ne sebeple olursa olsun bulunmasını doğru bulmuyoruz. Zira Saadet Partisi Milli Görüş ve Adil Düzen için mücadelesini vermekte, iktidar mensuplarıyla yan yana gelmesini bile tabanı sorgulamaktadır.

Zira mevcut iktidar, freni patlamış gibi hızla uçuruma doğru yuvarlanmaktadır. Hele hele on binlerce vatandaşımızı öldürten bir katili af ettirebilmenin entrikası içinde olmasını, parlamentoda Apo için slogan atılmasını gören aziz milletimiz bunlara gereken dersi sandıkta verecek ve millet onları tasfiye edecektir.

Biz siyasetimiz boyunca, başta merhum Erbakan olmak üzere, birçok parti lideri gördük. Bunlar az konuşan, çok iş yapanlardı. Bunlar üretken, aynı zamanda da son derece nazik insanlardı. Konuşmasını bilen kişilerdi. Şimdi millet olarak onları özlemekteyiz.