Ağabey diyor ki; hak kelâmı kim dinler
Yazmadan duramıyoruz, zira geleceğimizden endişe ediyoruz. Maalesef düşünmesi gerekenler düşünmüyor, sadece kendi geleceklerini düşünmekten başka dertleri yok gibi davranıyorlar. Oysa Aziz Mahmud Hüdâyî diyor ki:
Günler gelip geçmektedir, kuşlar gibi uçmaktadır
Ehl-i fesadın yeri nâr, ehl-i salâh uçmaktadır
Zamanın değerini algılayamayanlar eninde sonunda perişan olurken, yönetilenler de perişan olmaktadır. Cahil ve zorbaların akli melekeleri yerinde olmadığı için, hayırlı ve hayırsız olanı ayırmakta zorlanmaktadır.
İç meselelerini akılcı bir anlayışla çözemeyenlerin, dış politikada başarı göstermesini beklemek safdilliktir. Ülkemizin her tarafı emperyalist güçler tarafından kuşatılmış, bizim yetkililerimiz ise sadece laf üretmektedir. Komşu ülkelerde yanan ateş peşi sıra ülkemize yaklaşmakta, Ortadoğu yeniden cetvel-kalem dizayn edilmektedir.
Nitekim İsrail kudurmuş bir anlayışla, Suriye'yi parçalamak için bütün gücünü kullanmakta, had-hudut bilmemekte, bize dahi meydan okumaktadır. Yazık ki gayrimüslimler birleşmiş ama Müslüman ülkeler paramparça olmuş durumdadır. Bu halden de müstefit olan İsrail'dir.
ABD, yönetimimizdekileri efsunlamış gibi, bir türlü seslerini yükseltemiyor, ırım-kırımla yetiniyorlar. Siyaset yürek ister, bilgi ister, birikim ister, sadece alıştırılmış papağan gibi konuşmak yeterli değildir. Bu hal sebebiyle izzet sahibi olan milletimiz, zillet içinde kıvranıp duruyor.
Ahmed-i Dâî der ki:
Ey gönül ârif isen âşık-ı hüşyâr olasın
Bî vefâ yâr ile sen olmaya ki yâr olasın
Yani, ey gönül (ey insan) feyizli bir hal alıp, kemal dereceni buldunsa, akılcı bir âşık gibi hareket et. Sana sadakat göstermeyecek, dönek tabiatlı kişilerle (devletlerle) dostluk etmemen (çok) hayırlı olur.
Nitekim bu gibilerle kurulan dostluklar, tarih boyunca, hep aleyhimize olmuştur. Hep taviz veren biz olduk, hep kaybeden de biz olduk. Buna rağmen, şimdi de terörist ülke olmama düşüncesiyle yine tuzağa düşürülmek üzereyiz. Zira ahbaplık kurma gayretinde bulunanlar, hain olan ve binlerce evladımızı katledenlerdir.
Bâkî der ki:
Cihân efsânedir aldanma Bâkî
Gam ü şâdî hayâl ü hâba benzer
Yani, ey Bâkî, bu gördüğün kâinat bir masaldan (bir rüyadan) ibarettir, sakın aldanayım deme! Dünyanın kederi de neşesi de bir hayal ve bir rüyadan başka bir şey değildir. Onun için saltanatına, maddi birikimlerine aldanma, yanlış işlere sapma, ülkeyi zarara sokacak gizli mutabakatlara dâhil olma. Aksi halde bedeli çok ağır olur.
Yine Bâkî diyor ki:
Baş eğmezüz edânîye dünyâ-yı dûn içün
Allah'adır tevekkülümüz, itimadımız
Yani, (Müslüman olarak) bizim bütün itimadımız ve tevekkülümüz şanı büyük Allah'adır. (ABD, AB ülkeleri, İsrail'e değildir.) dünyanın geçici saadeti ve menfaati için insanoğluna (emperyalist devletlere) asla baş eğmeyiz. Ama maalesef boyun bükenler oluyor. Geçici bir dünya için değer mi