Işıl Özgentürk

Cumhuriyet

Adana'nın yolları taştan sen çıkardın beni baştan!

Sevgili okurlarım hepiniz benim Adana sevgimi bilirsiniz. İşte gene 32. Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali nedeniyle Adana'dayım. Öncelikle Silivri'de tutuklu Adana Belediye Başkanı Zeydan Karalar'a seslenmek istiyorum: "Sevgili başkan çalışma arkadaşlarınız çok başarılı bir festival gerçekleştirdiler. Yüreğiniz ferahlasın!" Şimdi gelelim

Kırmızı elbiseli küçük kız

Onun hiçbir şeyden haberi yoktu. O işgal altındaki Filistin'de doğmuştu. Hayata her çocuk gibi sevinç çığlığı atarak başlamıştı. 10 aylık olduğunda babası terörist suçlamasıyla İsrail zindanlarına konulmuştu, annesinin o gün sütü kesilmişti, kırmızı elbiseli küçük kız o gün ilk kez açlık nedir bilmişti. Kırmızı elbiseli küçük kız, 7 yaşına bastığın

Vahşetin korkunç sularında

Sevgili okurlarım şimdi gelin İtalya'nın Roma kentinde vahşet resimlerinin sergilendiği bir müzeye girelim. Resimler ortaçağdan günümüze insanoğlunun kötülük dolu tarihini anlatıyor. Bir resmin önünde duralım, bu resimde bir insan var, kafası bir kafesin içinde, kafesin diğer tarafında gene hapsedilmiş kocaman aç bir fare duruyor, adam konuşmazsa f

Bir kitap: 'Sırlarım İpte Asılı Kaldı Balım'

Sevgili okurlarım bugüne kadar hiçbir kitap beni böylesine acıtmamıştı. Zaman zaman dayanamayıp kitabı kendimden uzaklaştırdım. Yeniden başlarken yüreğim ağzımdaydı. Kitaptaki acı, öfke, çaresizlik öylesine yoğun, öylesine sarsıcıydı ki, kimi yerde kitabın yazarı Aygün Kevrina gibi bağırarak ağladım, kimi yerde bir hemcinsimin yaşadığı çaresizlik n

Devlet bir sivil itaatsizlik örgütü müdür

Sevgili okurlarım, sivil itaatsizlik özellikle yasalardan, yönetimden hoşnut olmayanların başvurduğu bir eylemdir. Ve bu günlerde izlediğim filmlerin büyük çoğunluğu kapitalizmin dünyayı getirdiği duruma isyan eden insanların topluca ya da tek tek gerçekleştirdikleri "sivil itaatsizlik" eylemleriyle dolu. Anlaşılan o ki pek çok insan dünyanın kapit

Bize kim düşe

Sevgili okurlarım bugün yazıma Leonard Cohen'in "Herkes biliyor geminin su aldığını./ Herkes biliyor kaptanın yalan söylediğini./ Ve herkes biliyor zarların hileli olduğunu" şiiriyle başlayayım dedim, herkes biliyor da ben neden böyle doktorun az önce biyopsi yaptığı bir hasta gibi endişeyle bekliyorum. Hey doktor bir an önce konuş beni rahatlat! N

Ah ah beni belediye başkanı yapmadılar!

Sevgili okurlarım iyice kafa sersemi olduk. Yahu ne biçim bir ülkede yaşıyoruz! Her gün farklı yerlerde gökyüzünü kızıla boyayan yangın felaketlerine, günaşırı ölüm emri verilen asker ölümlerine, bir ertesi gün çeşitli kurumlarda ve üniversitelerde başlayıp ülkeyi sarsan diploma-unvan sahtekârlıklarına, sıradanlaşan kadın ve çocuk işçi ölümlerine g

Şu nitelikli ol ne demek Biri bana anlatsın!

Sevgili okurlarım bir hafta önce ülkemizde her yer yanıyordu. Benim de aklımda evleri, tarlaları, hayvanları, ürünleri yanan yurttaşlarımızın hayata yeniden nasıl başlayacakları vardı. Üstelik hem orman işçilerinden hem "Bu devlet artık yok" diye kahramanca alevlere yürüyen gönüllülerden insanlar öldü. Asker ölümleri de yürekleri dağladı. Öyle çatı

'Kolay ölümler ülkesi'

Sevgili okurlarım başlık benim değil, sosyal medyada gördüm, sahibini aradım, bulamadım ama bu başlığa vuruldum. Sahibi beni bağışlasın. Evet, kişisel olarak ben artık bir devletimiz olmadığını düşünüyorum. ok basit bir anlatımla devlet, vatandaşlarının hizmetinde bir yönetim aygıtıdır. Evet, artık bizim bir devletimiz yok. Bence Meclis'in büyük ço

Asılacak kadınlar ülkesi

Sevgili okurlarım bu hafta yazar Pınar Kür'ü sonsuza uğurladık. Asılacak Kadın onun en sevdiğim romanıydı. Roman, psikopat bir kişiyle evlenmeye zorlanan ve yaşadığı korku filmi gibi zamanlardan sonra intihar eden bir kadını anlatır. Pınar romanı 1979 yılında yazmış. O zamanlar dijital dünya yok, kadın cinayetleri gazetelerin üçüncü sayfasında yer