Münkeri emir ve marufu nehyi mi!

Geçen hafta yazımızın sonuna Tevbe suresinden ilginç bir ayet meali kaydetmiştim. Yazıyı okuduktan sonra beni arayan kardeşim Saim Oral, ayeti kerimeye göre yeni bir yazı yazmamın uygun olacağını söyledi. "İşte o yazı; münkeri emir ve marufu nehyi mi" Kur'an beyanlarında, inanç itibarı ile insanlar genellikle üç grupta değerlendirilirler. Fakat bunların arasında bir ekol daha vardır. Bununla beraber dört grup olur. Bu dört grup inanç yapısına sahip insanlar; mümin, kâfir, müşrik ve münafık olarak isimlendirilirler. Bu dört grup insandan en ideal olumlu olanları müminlerdir. Tabii müminler, marufu emreder ve münker adına ne varsa ondan da insanları uzak tutma mücadelesini verir ve sürdürürler. Hatta kendilerine karşı koyan, kötü yolda olan insanlara bile ısrarla yardımcı olurlar. Şirk ve küfür yüzünden cehenneme yelken açmış insanların cehenneme sürüklenmeleri onları tedirgin eder. Onlar başkalarına "miskali zerre" zarar vermekten çekinir ve Allah'tan ittika ederler. Kâfirler, Allah'a ve Allah'tan gelen vayhe inanmazlar. Vahyi ile ilgili maddi ve manevi değerleri kabul etmezler. Dinin bütün hüküm ve itikadî değerlerini reddederler. Dine ve dindarlara karşıdırlar ve net olarak tepkilerini ortaya koymaktan çekinmezler. Müşrikler kâfirlerden farklıdırlar. Kâfirler net olarak inkârcıdırlar. Müşrikler Kâinatın bir sahibi olduğunu kabul eder hatta inanırlar. İnançlarında netlik olmamakla beraber genelde Allah'a ortak koştuklarını, aracılar olarak kabul eder ve Yaratıcıyı tanıdıklarını savunurlar. Bunlar genelde putperesttirler. Fakat bunlardan dindar olarak yaşayanlar da vardır. Fakat şirk batağına battıkları gerçeğini gizlemeyi yeğlerler. İhtilaf ve tefrika illetine tutulan müslüman da olsa tevhid sisteminden koparlar. "Peygamberle hiçbir şeyde beraberlikleri kalmaz." (Enam:6159) Dahası, iman kardeşliği yerine tarikat kardeşliğini esas alanlar da, Allah'a, Kur'an'a ve Resûl'e ters düşerler. Diğer bütün müminleri de dışlamış olurlar. Bu hakikati daha açık anlamak için bir