Kahreden silahlar ve numâyişler

Birileri ne yapıyor, başka birileri ne ile debelenip duruyor Hele bir düşünün!

Evet, birileri, her türlü hazırlığını yapmış, gücünü kuvvetini ileri düzeye getirmiş ve hedefine kilitlenmiş Gazze'yi harap ediyor. Ahalisini yılan çıyan gibi ezip geçiyor. Uluslararası hiçbir kuralı tanımıyor, hiçbir iradeyi dinlemiyor. Gün geçtikçe çocuk, kadın, yaşlı, hasta, hastahane, cami, kilise ve önüne ne geçerse imha ediyor.

İsrail hiçbir kural tanımadan ve uluslararası sözleşmelere riayet etmeden Filistinlilere dünyayı dar ediyor. Haçlılar yardımına koşmakta yarış yapıyorlar. Bu leş kargalarına bakar mısınız Kimileri gözü dönmüş kanlı kaatil Yetenyahu'ya destek vermek için ayağına geliyor. Kucaklaşıyor. Gönderdikleri gemileri stratejik alanlara yerleştiriyorlar. Koskoca hiristiyanlık bloku, Siyonistlere koşarak kapısına geliyorlar.

"Malımız canımız size feda olsun" dercesine gücüne güç katıyorlar. Onlarca asırlık kin ve öfkelerini, sahada kusuyorlar. Bir asırlık süreçte kalplerinde ölüme meydan okuyan Filistinli müslümanların kadınlarını ve çocuklarını öldürüyorlar. İğrençleşir nesiller akışını bendinden kesmeye çalışıyorlar ve ilerliyorlar.

Buna karşılık müslümanlar sokaklarda, caddelerde, meydanlarda nümâyiş yaparak tepki göstermeyi yeğliyorlar. Bununla da Aziz, Celîl ve Cebbar Allah Teâlâ'ya muhalefet ettiklerinin farkına varamıyorlar. Yürüyorlar, "kahrolsun İsrail" sloganları ile âdeta stres atıyorlar. Bunu bir magazin duyum ile dile getirebiliriz.

Yıllar önce sanatkârlardan biri askerdir. Komutan da onu tanıdığı için denemek ister. "Asker! Düşman askerleri namluları sana yöneltmiş olarak üzerine geliyorlar. Ne yapacaksın" "kahrol düşman diye haykırırım," komutanım diyerek cevap veriyor.

Şimdi bakın, Azîz ve Hakîm Allah Teâlâ, saldırgan düşmanlara ne yapılması gerektiği hususunda nasıl bir taktik vermektedir. "Ey müminler, düşmandan intikam almak için eğer bir ceza vermek isterseniz, ancak size yapılan acı ve zarar kadar ceza verin." Nahl:16126) Bu bütün insanlığın önemle bilmesi gereken şeri'at hükümlerinden biridir. Bu cezanın fazlasını vermek yasaktır. Çünkü karşılığı olandan fazlası haddi aşmaktır. Ve suçu olmayanı yaşama hakkından mahrûm etmek cinayettir.

Ayrıca şeri'at hükümlerine göre çocuk, kadın, yaşlı, din görevlisi, eli silah tutmayanı öldürmek, ırza tecavüz etmek yasaktır. Mabede zarar vermek, yıkmak, ekini çiğnemek yakmak, barınak yıkmak yasaktır. Esirlere eziyet etmek yasaktır. Yağma ve talan yasaktır. İnsanların hayat haklarını engellemek, işkence etmek yoktur.