İktisadî hayat ve ayarsız ekonomi

Hani deveye, "niye boynun eğri" diye sormuşlar ya! Deve soranların sorusundan daha acayip cevap vermiş. "Nerem doğru ki"Bugün bundan daha acayibini yaşıyoruz. Bugün toplum olarak daha karmaşık, daha girift ve daha belirsiz bir hayat sürecini sürdürüyoruz. Eski devrimciler, şimdinin sosyal demokratları hâlâ yoksulluk nakaratlarını sürdürme savaşı veriyorlar. Bunu da çığırtkanlık yaparak sürdürüyorlar. Ana muhalefet parti başkanı bir gece bir otelin süit dairesinde keyif yapıyor, yüz bin lira otel parası ödüyor. Gidiyor, mikrofonlar kendisine uzatılınca fakirlik ve fukaralık nakaratlarını, bozuk plak gibi seslendiriyor. Bir başka vatandaşı yanına alıyor, ona aynı nakaratları tekrarlatıyor. Aynı vatandaşın zengin biri olduğu tespiti yapılıyor. Daha niceleri yoksulluktan sızlanıyor. En gariban vatandaşın cebinden en pahalı cep telefonu çıkıyor. Buna benzer nice serzeniş yankılanıp dururken başka cihetlerden fukaralık nakaratlarının gölgesinde büyük avcıların dertleri yankılanıyor. Bakıyorsunuz bunun da foyası çıkıyor. Göz boyamak için dertleniyorlar. Bunların daen büyük vurguncu güçleri market zincirleridir.Gerçekten çılgınlık sınırlarını aştılar.Artık halkımıza hem de müşterilerine"densiz" diyecek kadar seviye kaybına uğradılar. Birçok insanî değeri çok geride bıraktılar. Hepten çekilmez oldular. Elbette bunların çareleri vardır. Eğer devlet tedbir alıp bunları hak ve hakkaniyet çizgisine çekmez ise tehlike boyutları daha ileri düzeyde gelişebilir. Aynen hain ve kanlı kâtil FETÖ'nün; "ayağıma yer edeyim, gör sana ne edeyim" tecrübesi unutulmamalıdır. Darbe virüsü kaybolmuyor. Beklenmedik bir anda zuhur edebilir! Bunlar, Antalya'da bir kilo patlıcanı üç liraya alıp en gariban yörelerde otuz liraya satıyorsa