Hakkı Yalçın

Takvim

Uçurtma!

EVVEL zaman içinde çocukların destansı öyküleri gibiydi uçurtma. Tabiat ana bahar gelince teneffüs zilini çalar, "koşun" derdi çocuklara, "kırlara çıkın oynayın, uçurtmalarınızı da alın gelin." Uçurtma gökyüzüyle hayalleri yarıştırmak çocukları bulutlarla tanıştırmaktı. O uçurtmalar ki selam çakardı çocuklara. Gökyüzünün fotoğrafını çeker yollardı

Kardeşlik!

KOCAMAN bir çocuk bahçesi olması gereken dünya, teknolojinin yaydığı virüsle başka bir yöne gidiyor. Ganimeti birileri bölüşüyor da uçurtmaları bombalara yeğleyen çocukların başı yana düşüyor. Nasıl da kolay unuttuk Gazze'deki çocukları, hafızalardan nasıl da kolay sildik iskelete dönmüş Afrikalı çocukların siluetlerini. Ağaçların bile türleri var

Beyaz mendil!

NADİDE zamanlardı, malımızın mülkümüzün yürekler dolusu sevgi ve saygı olduğu yıllar. Para için ruhların satılmadığı, meslek onurunun ayakta olduğu onurlu zamanlar. Biraz sokak çeşmelerinin suyundan, çokça bu toprakların huyundan kaptığımız güzelliklerimiz vardı. Ya pantolonlarımızın arka cebinde ya da ceketimizin iç cebinde mendil taşırdık. Beyaz

Yürek ağrısı!

SEVDİĞİMİZ insanları kaybettiğimiz zaman hayata bakışımız anlık da olsa değişiyor. Batarken teknelerimiz ya da batırılırken, nasıl terk edeceğiz bu zamansız yolculuğu Yitirdiklerimiz ve kazandıklarımızla hayata bıraktıklarımız arasında imzamız nasıl olacak Taşınmaz malları vicdanlardan daha değerli sayanlar dünyasında gerçekleri anlamak için vaktim

Sadece özlem!

SOSYAL medya şeytanın kontör yüklediği, meleklerin mucize beklediği teknolojik bir arenadır. Ya da hiçbir şey olmayanların kendilerini her şey zannettikleri bir mezbaha! Az kullanılmış hayatlara karşı çok kullanışlı kötülükler dünyası! Zarafet ayağa kalksa vuruluyor, ayaklar altına alınması gereken kötülüğün başı göğe eriyor. Sırtı sıvazlanan cehal

Kiremit tozu!

ÇİRKİN sözler kullandığı için çocuklarının ağzına biber süren anneler kaldı mı acaba O zamanların çirkin diye nitelenen sözcükleri, bugün sosyal medyadaki lağım farelerinin yanında elma şekeri! "Dünya kocaman bir çocuk bahçesi olmalıydı" sözü şimdiki zamanın ruhunda komik kaçar. "Biraz komik şeyler yazın" diyen okuyucularım da sanırım benim için p

Adam fotoğrafı!

DUVARDA bir adamın ahşap çerçevede ayakta duran siyah beyaz fotoğrafı. Eski ayakkabıları, büyük yakalı beyaz gömleğiyle, ellerini arkadan kavuşturmuş, hafif tebessümüyle yüzündeki yaraya farklı bir anlam katmış. Karaya oturmuş görüntüsünü denizlere salmış da ne çıkarsa bahtına! Kendisini tanıyan insanların gönül tahtına oturmuş. Fotoğrafa kim baksa

Volkan Konak

HABERİ dün sabah duydum, "Volkan Konak sahnede hayatını kaybetti." Kahroldum. Çocukları babasını kaybetti, dağlar gibi sevilen eşi kocasını kaybetti, dostları "adamını" kaybetti, sanat dünyası da gerçek bir sanatçıyı. Kaybedecek ne kaldı Tanıdığım en özel insanlardan biriydi, naifti, zekiydi, hiçbir sanatçıda göremediğim kadar bilgili ve yürekliydi

Hayal satıcısı!

ESKİDEN beni okuyanlar bilir, "Hayal Satan Adam" levhalı bir dükkanım vardı. Çocuklara hayaller satardım gazozlar benden. Bazen özel günlerde dükkanı açıyor, siyah beyaz fotoğrafların tozunu alıyorum. Saygı ve rahmetle anıyorum mazinin o güzel insanlarını. Çocukların elini hiç bırakmadım zaten. En çok ilgi gören hayalim; gökyüzünde mahalle maçıydı

Bugün bayram

İNSANLARIN iyilik yapmak için sudan bahaneler bulduğu siyah beyaz yıllar. Küçük kamyonetiyle bayramdan birkaç gün önce bir adam gelirdi mahalleye. Yoksul bir gecekondu mahallesi ama bir yabancıya güvenmenin bile kapıları açık. O adam yoksul çocukları kamyonetine doldurur, bir giyim mağazasına götürürdü. Ne çocukların nereli olduğuna bakardı ne baba