Ahlak ve para!

Ahlaksızlığın kendini göndere çektiği yerde insanlık da yerde ama gözleri paradan başka bir şey görmeyenler orta yerde! Büyük bir gurur abidesi olarak!

***

Ahlaksız paranın bir dili vardır, cehaletin ve başıboşluğun olduğu yerde hiç durmadan konuşur.
Tek başına yolculuk etmekten ürker. Ya zehirli ayakkabıları alır yanına ya kullanım süresi geçmiş bebek mamalarını. Ahlaksız para ahlaksızların apoletidir, onlar insanları bile "mal" gibi görür.

***

Para şerefi sollamıştır, o yüzden ahlaksızların hayatla bağlantıları, başparmaklarıyla işaret parmakları arasındaki duygusal davranıştan öteye gidemez. Onların başka yola gitmeye niyetleri de yoktur zaten!

***
Birçok sektörde çocuklarımıza yönelik haysiyetsiz kazancın yolları icat edilmiştir. Ahlaksız para birbiriyle tokalaşan elleri sever.
Çocuklarının geleceğini sorgulamayı reddeden babaları, çaresiz anaları.
Ahlaksız paranın şerefsizliğin sabıka kaydında adı geçer de çocuklara şırınga ettiği zehrin etkisi asla geçmez.

***

Ahlaksız paranın kanlı gözleri vardır doymaz. İhtirasla sürekli diyalog halindedir. İnsan satın alır, mevki satın alır. "İnsanlıktan onuru çıkarırsanız geriye ne kalır" diye sormayın, sizin sorularınız onların bataklığının yanında devede kulak kalır!

***
Bir insan birine karşılıksız biçimde elini uzatıyorsa, yardım ve yataklıktan sabıkalı sayılır. İyi hal indirimi falan da nafile! Bu demektir ki ahlaksız paranın bol olduğu topraklarda, insan olmanın maliyeti sürekli artar. Çünkü insanlığın öznesini yaralayan gerçeğin adıdır ahlaksız para. Kendine göre düşünce gücü vardır. "Çocukları nasıl zehirlesek, kimin parasını çalsak, şerefimizi nasıl satsak!"

***