Hakkı Yalçın

Takvim

Baş eğmek!

DÜŞMAN haritada uzaktaydı ama yakından saldırdı. Ülke ruhunu çürütmenin ve düşünen insanları yok etmenin püf noktalarını buldular, bizi önce içimizden vurdular. İmha planlarını gençlerimizi mahvetmek üzerine kurdular. Amerikan malı televizyon kanallarında oynatılan dizilerde Metamfetamin denilen uyuşturucunun cazibesi ortalığı kasıp kavurdu. Müsait

Sonbahar!

TELEFONLAR jetonu unuttu kıyılarımız betonu öğrendi. Güzelliklerin dilinden anlayan insan sayısı azaldı, kalemin yerini klavye aldı. Bizim gibi nostalji meraklılarına tepeden bakınca kendilerini yüksekte zannedenlere, "klavyelerin klozetlerden 400 kat daha kirli olduğu" gerçeği kaldı. Ağacını görmediği meyveleri yemeyen çocukların yerini, teknoloji

Zamanın ruhu!

HER mahallenin "kadrolu mizah eki konumundaki" adamları vardı da insanları gülmekten kırar geçirirlerdi. Onlar güldürürken düşündüren insanlardı, hepsi acıyla imtihan edilmişti. Şimdi bırakın insanları güldürmeyi, anasını ağlatmayı maharet sayanlar var. Bizler geçmiş yılların güzelliklerini anlatırken, karşımıza dikilenler oluyor. "Zamanın ruhu di

Acele edelim!

KAN dökmenin kan vermekten değerli sayıldığı bir dünyada yaşıyoruz artık. Teknolojiyle birlikte ne cana saygı kaldı ne insanlık denen aşka. Umudumuz da kalmadı kaderin bizlere biçtiği ömürden başka. Dünyayı güzelleştirmek için çabalayan, kapitalizme ve savaşlara karşı duran gençleri 60'lı 70'li yıllarda yok ettiler. Dünyadaki karbon miktarını azalt

Yok'sulluk!

KİM bilir hangi mahallelerde, ücra köşelerde ruhsatsız silahlar ve hatta depolar var. İnsanların kolayca kaçak olarak girebildiği topraklarda ruhsatsız silah sayısı milyonları aşarken, cinayet haberlerimiz sınırları aşarken ve vahşetin temsil gücü artarken bunlar daha fragman! Canın değeri yok! Sokaklar çete kaynıyor. Hayatı burnundan çekenlerin v

Yağmur kuşu!

OTURDUĞU evin beşinci katından atlayan bir genç kızın intihar mektubunu okudum. Hayatla mesafesi kısalırken fark edilmediğini düşünen bu genç kız, ömrünün uzun olmasına gerek duymamış Sitemleri var; "günlerdir can çekişiyorum kimse görmedi!" Kendince haklı bulduğu acı gerçeğin yansıması var; "iyi bir insan olarak yaşamak bana bir şey kazandırmadı.

Ara sıcak!

ÖFKELERİ sevgiyle kuşatma devri bitti. Küfretmeyi ve öldürmeyi alışkanlık haline getirmiş bir toplum olduk. Bir polis memurunu öldürebilecek kadar ortamı boş bulan ve suç dosyalarından kitap yapılan çakalların özgürlüğü düşünen insanlardan çok. Hukuk dilsiz yasalar kekeme! Ne oldu memleketime Görünen o ki ortam müsait hale geldi, herkes birinin ca

Şeyda Yılmaz!

NASIL bir ülkeyiz ki 26 tane suç kaydı olan sabıkalı bir çakal, sokaklarda özgürce dolaşabiliyor Nasıl bir ülkeyiz ki hapislerde sürünmesi gereken bir çakal, görevini onurlu biçimde yerine getirmek isteyen polis memuru Şeyda Yılmaz'ı şehit edebiliyor Bu meselede özde; Şeyda Yılmaz'ın kahramanlığıdır. Şeyda Yılmaz'ın ailesine ve meslek arkadaşlarına

Umut!

BU dünyaya bir şans daha verebilecek gücümüz yok ama o şansı kendimize vermeliyiz. Yaşadıkça umut varsa direncimizi artırmanın yolu da olmalıdır. Epey kan kaybettik. Durarak saklananlar koşsa da yetişemez ama yerimizde saydığımız günleri hızlı adımlarla ödeştirmek diye bir gerçek de var. Bu dünyada merhamet eksik, asalet eksik, adalet eksik. Peki,

Dönem ödevi!

Bir zamanlar okula giden delikanlılara "talebe" derlerdi. O talebeler çekilen siyah beyaz fotoğrafların arkasına, "mektep sıralarında geçirdiğimiz samimi günlere vesile olması dileğiyle" notunu düşerdi. Sözde dilimiz zenginleşti. Mekteplerin yeri okul aldı, talebelerin yerini öğrenci aldı. Televizyonlar eve girdi, kaba saba adamlar, şehveti özne ya