Hakkı Yalçın

Takvim

Yaşlı gençler!

Gençlerin gözlerindeki mektupları iyi okumak gerekiyor ama teknolojik dünyada insanları okumanın da hükmü yok mektupların da. Onlara "Z kuşağı" deyip meseleyi kestirip atmak kolay! Para dolaşımının kan dolaşımından değerli sayıldığı bir zaman diliminde çoğunda umutlar iptal. Çünkü onlar en çok yalanı gördüler, haksızlığı. *** Onlar "yaşlı gençler!"

Kahramanlar

Kansız İsrail'in Gazze'yi boşaltma ve yok etme planı hayata geçirildi. Bütün dünya seyrediyor. Yollara iteklenen o mazlumların alnında ölümcül ter. Bugün dokunmalıyız onlara bugün ayağa kalkmalıyız. Yoksa yarın dünden de beter! *** O insanların gıda yardımlarına erişmesine bile engel olan Netanyahu ve Trump denen Hitler kopyalarından başka kimdi On

Gerçek ölüm!

Hayatın yalancısı olacağıma merhametin savunucusu olmak ve "kendimi tekrar etmek" daha anlamlı geliyor bana. Attığım taşlar her ne kadar yankı bulmasa da! *** Önceki gün "insanlığı" bir taşa yaslanmış gördüm de "beni mi arıyordun" dedi. "Eskiden seni aramaya gerek yoktu" dedim, hakkında güzel şeyler söyledim de gururunun okşanmasına bile izin verme

Kuyruk!

Bu dünyada lüks hayat yaşamak için öncelikle bir "kuyruk" gerekiyor! Ve tabii ki o kuyruğu hiç durmadan sallamak! Müzik dünyasında onlardan birkaç tane tanıyorum! *** İşler yürümediğinde bile yürüyen merdivenler birileri için yürürlüktedir! Kimileri buna "iş bitirmek" der, kimileri "hamili kart yakınım!" *** Sevgisiz bir zaman diliminin içinden geç

Rüzgarın aşkı!

Çiçekler camdan cama severdi birbirlerini. Analar her sabah komşulara el ederdi. Oğul askerde oğul gurbette. Yaşlı insanlarda hasret tütün olur yanardı geceleri. Çocuklar sokakta yalınayaktı ama yoksulluk yüreklerde bile şıktı. Mahallenin çocuklarına haysiyet konulu öğretmenlik yapardı abiler ablalar. Nostaljik rüzgarlar kurutulmak için iplere asıl

Hatıra defteri

İnsanlara fazla güvenmekten ve yanılmaktan hayatla bağlarımız koptu. Dağlarımız of çekmeden yıkıldı, kader ağlarımızı örümcekler örüyor artık. Bir şeyler hızla bitti. Bit pazarları vardı eskiden, ucuza satılan hayatlar gibiydi eski ayakkabılar ceketler. Şimdi insanlar daha ucuza gidiyor. Namus şeref haysiyet hak getire! *** Arnavut kaldırımlarını b

Olanlar oldu!

İskeleden elimizi uzatsak denizi tutardık, şişe içindeki mektuplar kıyalara vururdu. 10 kuruşa şarkılar satarlardı bir saman kağıdının üzerine yazılmış sözleriyle. Gözleriyle konuşurdu insanlar, otobüs duraklarında herkes tanıdık ve herkes birbirine yer verme yarışında! Şimdiki gençler otobüslerde uyuyor numarası yapacak da yaşlı insanları görmemek

Günlük

Kaç zamandır kara kara düşünüyorum. Üniversite sınavlarında başarılı olamadım. Babamın üç kuruşluk maaşını naylon üniversitelere yedirtmem. Hayatta başarılı olma sebeplerimi kendim üretmeliyim ama şartlar beni tüketirken kendi kendine filizlenmiyor umut. Henüz yere düşmesem de ele düşecek haldeyim. Kaderimin altına imzasını atacak birileri beni bek

Yiğitlik!

Ayakkabının arkasına basardı erkekler, hiçbiri karıncayı bile incitmezdi. "Bitirim" derlerdi onlara, kendilerine çürürlerdi başkalarına zarar vermektense. Hasmıyla el sıkışmak bile delikanlılıktı, hısımına kalleşlik etmek ne demek! İşledikleri suçun cezası neyse çekerlerdi, birilerinin arkasına saklanacak kadar alçak olmaktansa! *** O zamanlar da t

Eski moda!

Hayaller sokağında gezintilerimiz bitmedi ama dost denilen insanlara olan inancımız bitti. Dost zannettiğimiz etrafımızdaki iblisler sadece emeklerimizi değil güven duygumuzu da çaldı. Gömlek değiştiren yılanlar birbirine sarılırken, şerefin haysiyetin havlu attığı bir dünyanın içindeyiz artık. Defterimizden siliyoruz sırtımızdan vuranların isimler