Hakkı Yalçın

Takvim

Mutlu olmak!

Ne zaman magazin konulu bir davete katılsam, bir kamera uzanıyor. En sık sorulan soru: "neden sosyal medya kullanmıyorsunuz" Cevabımı veriyorum. "Sosyal medya virüs yuvası. Gerçek hayatta hiçbir şey olamayanların kendilerini her şey zannettikleri bir mezbaha orası!" *** Siyaseti de sevmiyorum sosyal medyayı da. İkisini de güzelliklere misilleme say

Pazardaki adam!

Kursağında dünden kalma ihtimali yüksek bir lokma umut, semt pazarında dolanıyordu. 60'lı yaşlarında bir adam. Kendini nadasa bıraksa hasadı sıfır. Yorgunluktan titreyen gözlerindeki gözlüğe ihtiyacı olduğunu düşünmedim. Pazar tezgahlarının arasında gitti geldi, kendisini görmeyenleri görecek halinin olmadığı da büyük ihtimaldi! *** Çaresiz insanla

İyilik!

Bir arkadaşımın kullandığı otomobilin içinde yoğun trafikteydim. Yolun kenarında temiz yüzlü ama üstü başı harap bir kadın duruyordu. Başkalarının "deli" dediklerine ben her zaman "insan" derim. Kadına gönlümden kopanı uzattım, arkadaşım "parayı tanıyacağından bile şüpheliyim" dedi. "Olsun" dedim, "Allah bazı insanları karşımıza sebepsiz çıkarmaz!"

Sahte dostlar!

Ben anıların silinmediği zamanlardan geliyorum. Geçmişin yansımasından gözlerim kamaşıyor ama limanlara karanlık gemiler yanaşıyor artık. Kimileri uyuşturucu taşıyor, kimileri bozuk bebek maması. Devir yalan devri artık, devir parayı bulmak için insanlıktan çıkma devri. O yüzden mazideki gaz lambalarına da kurban olayım, haysiyetli yoksulluğa da! *

Yalan!

Yoksul ama onurlu bir hayatı tanımış ve çok sevmiştim. Merhamet, vicdan, haysiyet gibi değerler hafızalardan silinmemişti daha! Şimdi teknoloji ve paranın özne olduğu hayatta en değerli gerçektir yalan. Doğrudan artakalan değildir yalan, bir yılan gibi insanların koynuna sokulur ve zehirler. Paranın ve yalanın dili her şeyi susturdu. En kullanışlı

Bebek kokusu!

Bundan 32 yıl önce elime doğan ve benimle birlikte büyüyen bir yeğenim önceki gün baba oldu. Karşımda bir melek gördüm. Hayatın ne kadar hızlı geçtiğini de o meleğin doğumuyla daha iyi anladım. Bir bebek doğduğunda bütün kokular unutulmuş demektir ki, o kokuyu yıllardır içime çekiyorum. "Allah'ım bu bebeği de büyütüp sevecek kadar zaman ver bana" d

İtibara bakın!

Görüyorum ki bazı yazıları eskiden yayınlamış olsam da o yazıları kansızlığını yenileyenlerin gözüne sokmak için defalarca yazmam gerekiyor. Sistem onları beslerken, bizdeki isyanlar da tekrar ister! Hele mesele uyuşturucu çakallarının saltanatı ve onlara gösterilen itibarsa! *** Oldukça kilolu bir uyuşturucu baronu yanında mafya kılıklı 3 kişiyle

Özne çocuktur!

Zaman zaman hapishanelerden mektuplar alıyorum. İstedikleri bir şeyler de oluyor, elimden geldiğinde yardımcı olmaya çalışıyorum. En çok dikkatimi çeken son mektuplardan biriydi. "Siyaset yazmamanız bizim için daha değerli!" Böyle zamanlarda boş bir sinema salonunda olmadığımı hissediyorum. Beyazperdede yazdıklarımın okunduğunu düşünürken, biliyoru

Yeni İstanbul!

Eski İstanbul'un güzelliklerine, asaletine ve zarafetine şahit olduğum için yeni İstanbul'a sitem etme hakkına da sahibim diye düşünüyorum. Sen nasıl İstanbul'sun Dünyada eşin benzerin yoktu, göçmen kuşların bile gelip geçerdi. Şimdi her yanın yolgeçen hanı, her yanın anlamsız bir kalabalık. İnsanların yaya geçitlerinde bile birbirinin üzerine yürü

Gazze'nin ahı!

Dünyanın faşist soytarısı Trump'ın bütün boyaları akıyor. Amerika ayaklandı ve bu sübyancının da sonu geliyor. Her taraftan belgelerle o iğrenç günahları ortaya çıkıyor da Gazze'deki çocukların ahları çıkıyor aslında. Gazze'deki savunmasız insanları katletmek için Amerika'dan savaş gemisini getiren Trump denen bu kansızın sonunu getiren gerçekler i