Gürcan Bilgiç

Sabah

İnanmıyorlar!

Maçı nasıl yorumlamalı Bir gün önce Galatasaray maçındaki hakem kararlarının ardından, kafasında "kazansak ne olur ki" diye sahaya çıkan bir takım var sanki... Ya da rakip kaleye adeta "yürüye yürüye" gittiğini görerek, pozisyonları üst üste harcayan, "büyük fark olmalıydı" diyeceğimiz bir maçtan 2-1'e sevinen takım mı Kalecisinin yere yatmadığı bi

Jose Mourinho'nun Samet'e ihtiyacı var

Fenerbahçe'nin bir mi yoksa 2 stopere mi ihtiyaç var İdeal kadro dört stoper gerektirir, şu anda genç Yusuf ile birlikte üç tane sağlam var. Çağlar çok sakatlanan ve geri dönmesi de uzun süren bir oyuncu. Yani; sol ayaklı bir stoper 'olmazsa, olmaz' yazılır. İkinci hamle için planlama yapılmalı. Çünkü yabancı olacaksa limitler var. Mourinho bu yü

Jose Mourinho'dan 'special ikram'

Kadro kalitelerindeki farkları aza indiren üç Süper Lig takımı var; Samsun, Göztepe ve Eyüp... Çünkü planları var ve takım olarak buna sadık kalıyorlar. Büyüklerden aldıkları puanları da bu özelliklerine borçlular. Fenerbahçe'nin kibirli ve pahalı ayakları, bu organizasyon karşısında suskun kaldı. Mourinho'nun ilk yarıdaki tek planı Tadic- Kostic i

Dzeko delikanlılık dersi verdi!

Çok acayip bir maç oldu. Fenerbahçe'nin kalesine tek şut çektirmediği, sonlarında rakibin kırmızıdan 10 kişi kaldığı 45 dakika. Tek kale maçın tek hükümdarıydı sarılacivertliler... Dzeko'nun muhteşem golünün yanı sıra kaçanlar, direği sıyıranlar, üst üste kornerler vardı. Tadic ve Maximin kulübede... Oğuz ile İrfan Can Kahveci var kanatlarda. Taraf

Artık en güçlü rakibi taraftarı!

Başından sonuna kadar kaos içinde yaşandı maç. Samet Akaydın'ın son adam olarak rakibe yaptığı ilk golün asisti ile birlikte, maç tribünler için bitti. Bilbao yerine Samet rakip oldu seyredenlere. Kazanılması gereken maç, oyuncular için bir anda "saklanılan" dakikalar haline dönüştü. "Bir hata yaparsam, beni de protesto ederler" diye düşündüğünde b

Bu kadar kaçırırsan...

'Fenerbahçe neden kaybetti' sorusunun karşılığı, ikinci yarıdaki etkisiz oyunda. Oyunu ve tempoyu kontrol ettikleri ilk 45'te biri direkten dönen, biri gol çizgisinden çevrilen, yine Dzeko'nun auta attığı net pozisyonlar vardı ellerinde. Beşiktaş, Rafa Silva'nın Livakovic'e nişanladığı bir "karşı karşıya" ile cevap verebildi. Hamleler ve stratejide

Lig demini aldı

Gaziantep'in beraberlik golüyle birlikte Fenerbahçe lig finali oynamaya başladı. Öne geçene kadar nefes aldırmayan takım, bir anda topu rakibe verme hastalığına geri döndü. Devre bittiğinde topla oynama oranı da 56'ya 44 Antep lehineydi. Kabul edilemez bir vazgeçmişliğin yanında, mücadele ve tempo eksikliği vardı. Mourinho'nun hamlesi geldi hemen.

Nefes aldılar

Bu kadar iyi mücadele edip, maça asılmalarına rağmen; bu kadar çok bireysel hatanın aynı maça rast gelmesi inanılmaz. Takım olarak hep dayanışma içinde olmalarına, temastan kaçmamalarına, sertliğe sertlik ile karşılık vermelerine rağmen; o an geldiğinde hep "yanlış" seçimler yaptılar. Maximen topu sürüklüyor, tüm Slavia arkasından koşuyor, son kara

Çok konuşulacak bir maç aslında

Birdenbire tekrarlayan hastalık ile maç 3-2'ye geldiğinde, tartışmasız maç "öyle miböyle mi" ahkamlarına da kavuştu. Bir Fenerbahçe klasiği izlemeyi bekleyenler, Mert Hakan aklı, Tadic ustalığı, En- Nesyri'nin kalitesiyle karşılaştı. Neresi iyi, neresi değil çok konuşulacak bir maç aslında. Kendi içindeki gidip-gelişlerindeki tek manalı bakış, iki

Kerem'i kurtarma operasyonu!

Bizim klasiğimizdir: kolayı, zor yapmak... Galler maçında sinyaller geldi ama bu takıma toz konduramadık. Karadağ'da "Nasıl olsa kazanırız" takımı vardı sahada. Buna bir de "Kerem'i kurtarma operasyonu"nu eklememiz lazım. Sahaya çıkanlar maçı kazandılar sanki, bir de penaltıyı kaçıran Kerem'i yeniden oyuna dahil edecekler. Peki bundan Kerem'in habe