Gürcan Bilgiç

Sabah

Golleri sadece Twente'ye atmadı

Maçın ilk 20 dakikalık bölümü Fenerbahçe için istikrarlı olamadı. Twente, genç oyuncularını agresif biçimde oyuna soktu. Bu baskıda top kayıpları ile dengesiz pas kararları izledik. Kadıköy'ün klasik "Top Fenerbahçe'de" moduna geçmesi için 20 dakika geçmesi gerekti ama tabelada 0-1 yazdı. İsmail Hoca, Samsun denemesinden sonra Oosterwolde'yi sol st

Kalite ve ustalık

15 dakikalık Samsunspor temposunu karşılayıp, yumuşatıp, oyunu rakip sahaya getirdi Fenerbahçe. Seyircisinin coşkusu, yüksek konsantrasyon ile kırmızı-beyazlı ekip güç denemesi yaptı. Sonra saha kalitesi kendi dengesini yarattı. Gözler Fred ve Cengiz Ünder'de. İki yıldız transfer, ilk maçlarında "fark yaratırız" mesajını vermeye hemen başladılar. H

Akıl oyunu!

Tribünlerdeki Fenerbahçe taraftarlarının stadı terk etmesi istendiğinde "köylü kurnazlığını" anladık. 72'de bir hareketlenmeler oldu. Güvenlik müdahalenin peşine düştü. Öteki tribünden gelenler ateşi iyice harladı, sonra anons geldi. Görüntüler elde var. Fenerbahçe Yönetimi bunun arkasında sağlam durmalı, UEFA'nın oyuna gelmesine izin vermemeli. Bi

Tam bir usta işi

Ne olduysa, 23. dakikada Maxim'in kendini attırmasından sonra oldu. O dakikaya kadar Fenerbahçe temposunu ve coşkusunu koruyarak maça sıkı sıkıya sarılmıştı. Skoru da Dzeko'nun usta işi iki golü ile 2-0'a getirdiler. Kadıköy akşamı tribünleriyle, sahasıyla güzel bir gecenin eşiğindeydi. Rakibin 10 kişi kalması ile birden bire vitesi üçe çektiler. M

65 dakikalık inat

Maçın başlarında rakip orta sahayı çok rahat geçerken, bu sene ilk kez yaşanan bir zayıflık gibi göründü. Yeni takımın, kendi temposunu yeni görevler ile bulması, 20 dakika sürdü. Sonrasında Maribor'u seyirci durumuna düşürüp, "neler yapabiliriz" demeye başladılar Zajc'ın tempo eksiğine, Tadic ve King de eklendi bu bölümde. İrfan Can'ın defans arka

Ses var, görüntü yok

İlk maçtaki sıkıntıların aynen devam ettiği, takım veya teknik heyet olarak ekstra çözüm üretilmediği bir rövanş... Turu geçmekse hedef; tebrikler herkese. Ancak "Benim planımda Şampiyonlar Ligi var" diyenler, sadece dedikleri ile kalırlar. G.Saray bırakın geçen sezondan daha ileri gitmeyi, yerinde bile sayamamış. Mertens'in müthiş golü maçın adını

Kartal tablosu!

Bu maça başka bir yerden bakalım. Jesus gelip, antrenmanlara başladığında oyuncu grubunun çalışma isteğine ve taktik disipline olan uyumuna hayran oldu. İsmail Kartal, ona tıkır tıkır işleyen, teknik adama saygı duyan bir kültür bırakmıştı. İki Zimbru maçında gördük ki, yenisi-eskisi, bir saniye bile oyun disiplininden uzaklaşmadan üzerlerine düşen

Tabanca gibi takım kurmuşlar

Kadıköy kendi atmosferini bulmaya çalışıyordu. Bir yandan da çöl sıcakları çöktü stadın üstüne... Ve "cehennem" kendi yuvasını buldu; atmosferiyle, bunaltmasıyla, golleriyle ve coşkusuyla... İsmail Kartal'ı bağrına bastı yeniden seyirci. Beş yeni transfer, yepyeni bir hücum hattı. 15. dakikaya geldiğimizde 2-0 olmuştu bile skor. Tadic gözlerdeki pa

İcardi yoksa sorun var!

Sezonun ilk maçlarının kendine özgü zorluğunu, Galatasaray'ın geçen sezondan devam eden kadro istikrarı ile aşacağını düşündük. Topa da oyuna da hakim oldular klasik yapılarıyla ama benzer sorunları da yaşadılar. Bir türlü tabelaya yansıtamıyorlardı eforlarını. İcardi'nin yokluğuna, Mertens'in yedekliği eklenince, takımın 'aklı ve fikri' de kalmadı

Bu takımla her hayal kurulur

"Takımın defansında direnç yükselirken, daha göremediklerimiz vardı. Koç-Kartal ikilisi çok şey hayal ettirecek bir takım kurdular" Fenerbahçe, yeni dönemin en agresif kulübü. Ali Koç dediğini yapıyor ve ilk 11 oyuncularıyla pazarlık yapıp, transfer ediyor. Bu yüzden Rusya kampında takımın performansıyla birlikte, İsmail Kartal'ın neleri "onarıp",