Gökhan Özcan

Yeni Şafak

Kimsin, kim değilsin

Bütün bir ömrü olmadığı biri gibi olduğunu varsayarak yaşayanlar, kendilerini bir yalana esir etmiş oluyor. Bir şey yaşıyorlar belki ama o aslında onların kendi hayatları olmuyor. Nazan Bekiroğlu'nun 'Mimoza Sürgünü' kitabından birkaç ilgili satır: "Kendi kendimize masallar yazıyoruz, nasılsa kalem bizim elimizde. Olmadık yerde büyüler yapıyoruz. K

Kargaşanın dışında

Malum video platformunda bir süredir vlog çalışmalarını izlediğim bir Japon hanımefendi var, adı sanıyorum Mei, 'Mei Time' (@Meitimeyt) adıyla yayınlıyor videolarını. Bir trene atlayıp Japonya'nın tenhalarına doğru küçük gezilere çıkıyor. Trenin götüremediği noktalara yerel ulaşım araçlarıyla ulaşıyor ve gezisinin geri kalanında çoğu zaman tabiatın

Kör noktalar

Geleneksel metinlerde bilmediğini bilmek insan için hep bir fazilet merhalesi olarak görülmüş, bilinmiştir. Bilmediğini bilmek iki türlü kazanç sunar insana… Bir, bilmediğini bilen kişi bilmeye giden yolun kapısını daima açık tutar kendisi için. Ve iki, bildiği vehmiyle yanlış adımlar atmaktan, yanlış kanaatler edinmekten korur kendini.Uzun zamandı

Rüzgâr suskun, tüller kıpırtısız

Karşılıklı açınca kapıyı pencereyi gürültüyle çarpacak kudretteki rüzgâr bugünlerde suskun mu suskun… Gelip ellerimizle başımızı okşasın, serinletici parmaklarını yüzümüzde dolaştırsın diye bekliyoruz ama nafile! Rüzgâr bize küstü mü, yoksa her yeri saran yaz sıcağının hiddetinden mi korkup çekiniyor, orası pek belli değil. Gözlerim, açık pencerele

Hayat bize ne diyor

Dünyada her gün bin bir türlü hadise yaşanıyor; bunların çoğu içimizi yakan, gönlümüzü daraltan, dimağımızı yoran türden hadiseler… Yüksek sesle seslendirmesek de hepimizin içinde böyle şeylerin evvelki zamanlara göre nicelik olarak çok arttığı, nitelik olarak da çok fazla çığırından çıktığı kanaati var. Kahir ekseriyetimiz artık hadiselerin bize n

Zeki ama şuursuz

Pek çoğumuz, birileri bize zeki olduğumuzu söylediğinde bundan mutluluk duyuyoruz. Yine pek çoğumuz çocuklarımızın yüksek zekaya sahip olmasını çok istiyoruz. Zekâ deyince, evet bir kabiliyetten ama daha çok bir potansiyelden bahsediyoruz. O potansiyelin hayatın içinde neyi açığa çıkaracağı son derece önemli… İnsanlık için büyük keşifler yapmış, bü

"Kendisi bir kuyudur ki…"

Yaşama tecrübesi çok olan kimselerin; kalabalıkların sahiplendiği, delice savunduğu, ölçüsüzce nefret ettiği, hayatında tutmak için çırpındığı şeylerin beyhudeliği karşısında içi yanar da yanar. Gördükleri manzara nettir, aşikârdır, apaçıktır: Bu bir aldanış salgınıdır, histeri krizidir ve yazık ki içi neredeyse her zaman boştur. Farkında olanlar i

Rüzgârsız havalarda

Termometreler hava sıcaklığının mevsim normallerinin çok üstünde seyrettiğini söylüyor; nasıl oluyorsa bu aşırı sıcaklıklar bile buz tutmuş kalpleri ısıtmaya yetmiyor!Bazen insan içinden gelip geçenlerin nereden gelip nereye gittiğini merak ediyor."Seni birkaç kez aradım ama bulamadım" dedi kırmızı desenli tişörtü olan. "Bazen beni ben de bulamıyor

Hiss-i müşterek

Düşüncelerimiz, hissiyatımız, hayallerimiz, edindiğimiz hayat tecrübeleri derûnumuzda bir bütünlük oluşturuyor mu Bizler hayat sürerken önümüze çıkan bir 'şey'in ne olduğuna, nice olduğuna, nasıl olduğuna, nereden geldiğine, nereye doğru gittiğine dair bir 'his'se sahip olurken, iç irtibatlarımızdan, iç oluşumuzdan, öz hissiyatımızdan, fıtrî cevher

Canımızın sesi

Pek çok şey söylenebilir bugünün insanı için, zaten söyleniyor da Kimisi çok yerinde, kimisi laf olsun diye söylenmiş ciddi-gayrı ciddi tespitler Bunlar içinde üstünde en çok kafa yorulması gerekenlerden biri, bugünün insanının 'kendisiyle baş başa kalamayan insan' olduğu tespitidir diye düşünüyorum. Bu tespit kendine, yani kendi hakikatine yabancı