Bayrama ve içimize doğru

Ramazan-ı Şerif'in son günlerindeyiz, bayram kapıda göründü. İçimiz elbette acıyla kavruluyor ama bu mübarek vakitlerin feyiz ve bereketinden istifade etmek için de gayret içinde olmalıyız. Duaların, niyazların kabul edildiği vakitler bunlar... O samimiyet içinde olarak, kalplerimizi halisane ayarlarda tutarak el açmalı ve yalvarmalıyız Rabbimize. Hem Gazze'deki, Doğu Türkistan'daki kardeşlerimiz için hem aylardır acziyetin en ağırını, en kahır verenini yaşayan kendi insanlıklarımız için... Bir yanımızla bu noktada sabit durmalıyız. Tebessümlerimiz kahkahaya, sohbetlerimiz harala güreleye, sofralarımız ölçüsü kaçmış ziyafetlere, meşguliyetlerimiz unutkanlıklara dönüşmemeli. Derdimizi unutmamalı, mazlumların felahı için boynu bükük niyazlardan geri kalmamalıyız. Bu bayramın tadı biraz kekre olacak, gönlümüz buruk kalacak, sevincimize çokça hüzün karışacak. Çünkü zalim canavarlar, biliyoruz ki bizim bayram tatiline girdiğimiz şu günlerde de kötülüklerinden geri kalmayacak, her şeye rağmen bayramı yaşamaya çalışacak çocukları, mazlum kardeşlerimizi katletmeye, hayatlarını karartmaya, zulmetmeye devam edecekler. Kendimizi kaybetmeyelim, hafızamızı yitirmeyelim, bayram günlerimizi kör unutkanlıklara teslim etmeyelim. Gazze için elimizden ne geliyorsa devam edelim, buna vakit bulalım, destek mesaimizi sürdürelim.Mümkünse, fiilen hiç kimseye bir faydası olmayan, yeni zamanların diliyle ve hiç sevemediğim bir ifadeyle 'duyar kasmayalım', kahır ezberleriyle kopyala yapıştır mesajlar dolaştırmayalım aramızda (bunu aslında hiçbir zaman hiçbir şey için yapmayalım!); kendi has duygularımızı ifade edelim, kendi hüzün cümlelerimizi bulalım, kendi samimi kederimizden bir şeyler denkleştirelim. "Bizim bayram yapacak bir halimiz mi var!" gibi yılgın, pesimist, kolaycı, 'söyleyip kaçayım, işime bakayım' tarzı mesajlarla konuyu sakız etmeyelim. Bu kopyala yapıştır mesajlar aramızda dolaşıyor ama üstümüze ilişmiyor, içimize erişmiyor, gelip geçiyor. Biz kendi hissiyatımızı arayalım. Bizim elbette bayram yapacak bir halimiz var. Yeter ki bayramı yaşamanın doğru yollarını bulalım. Yardım kuruluşları, bir mazluma, bir yetime, bir yoksuna, bir mahzuna, bir yalnıza, bir muhtaca gönlümüzden gelen bir bayram güzelliği hediye etmemiz için nice imkânlar