Filiz Aygündüz

Milliyet

'MeToo'yu anlamak

2017'de sosyal medyada cinsel şiddete karşı bir ifşa hareketi olarak Amerika'da başlayan ve bütün dünyaya yayılan MeToo hareketinin Türkiye'deki yeni dalgası son on gündür büyüyerek devam ediyor. Cinsel şiddete maruz kalıp, korku, utanma, yalancılıkla suçlanma gibi nedenlerle susmak ve travmalarıyla tek başına mücadele etmek zorunda bırakılan kadın

"Anneme olan sevgim bıçak gibi"

Bu yazı geç kaldığım bir yazarla geçirdim: Deborah Levy. Instagram'da Şebnem İşigüzel'in onun otobiyografik üçlemesiyle ilgili yaptığı paylaşımla dikkatimi çekti. Bir yazarı tanımanın en etkin yolu otobiyografisini okumak. "Bilmek İstemediğim Şeyler", "Yaşamanın Bedeli" ve "Gayrimenkul" adlarını taşıyan üçlemeyi aldım. Güney Afrika kökenli bu İngil

"Uzak Şehir"i beklerken

Popüler kültürün en etkin bileşenlerinden biri de televizyon hiç kuşkusuz. Televizyon denince ilk akla gelen de yerli diziler. Bir kısmı final bir kısmı sezon finali yapan diziler, haziran ayından bu yana tatildeler. Eylülle birlikte yepyeni diziler ekranda olacak, eski diziler kaldıkları yerden devam edecek. Kimi sete çıktı, kimi de üç vakte kadar

Elektrik süpürgesini hatırlayarak uyanmak

Şu kavurucu sıcaklarda, buz gibi bir sinema salonunda iyi film izlemek neredeyse imkânsız. Etraf, korku ve cin filmlerinden geçilmiyor. Neyse ki zaman zaman vizyona biraz hareket katmak, korkmadan film izlemek isteyenlerin gönlünü almak için iyi filmlere de yer veriliyor. İyi ve eski(meyen) filmler. Bunlardan biri de 18 Temmuz'da vizyona giren "Ete

Demir sertliğinde geçmiş zaman topları

Önce kitabın adı çekti dikkatimi. Gülten Kaya'nın instagram hesabında: "Porçakal". Portakal desen değil, hoşça kal desen hiç değil. Ama işte güzel kokan, müzikli bir kelime. Tanıtımına baktığımda 1970'lerin ortalarında Diyarbakır'dan İstanbul'a göçen bir ailenin hikâyesi olduğunu gördüm. Gazeteci yazar Bircan Değirmenci'nin kaleme aldığı, kendi ail

Güçlü ve incelikli itiraz

Evin bir odası. Köşede yuvarlak bir masa. Altında iki küçük kız kardeş. Büyük olanı ileride Türk edebiyatının en sağlam kale(m)lerinden olacak. Üzerine kırmızı siyah desenli, etekleri püsküllü ipek bir örtü serilmiş masanın altında gizlenmiş, etrafı gözetliyor. Hayatının kısa hikâyesi. Hep bunu yapacak ve bir gün şöyle diyecek: "Kendini geri plana

Yoksulluk hastalığı çocuklarıma geçmesin!

Hakkı, Ege'nin bir köyünde ailesiyle yaşayan, güler yüzlü, hoş sohbet bir adam. Hani böyle yüzüne bakınca 'iyi biri' dediklerimizden. Geçimini köy sınırları içinde kalan antik kentte, küçük heykeller satarak, turistlere 'antik köy' için rehberlik yaparak sağlıyor. Liseye giden bir kızı, şehirde üniversitede okuyan bir oğlu, ona çok sevdiği kabak çi

Gençler, kendilerini nasıl koruyacak

Popüler kültürün en güçlü olduğu mecra hiç kuşkusuz sosyal medya. Ne yazık ki kadın bedeni popüler kültür ürünleri arasında ön sıralarda. Ama fit bedenler. Kullanıcılara dayatılan 'fit beden' sosyal medyada tehlike sınırlarını aşalı çok oluyor. İnsanın kendi bedeniyle ilgili algısı zihninde bozulmaya görsün, sonu ölüme kadar varıyor. Ne kadar zayıf

Genç Werther hiç üzülmesin!

Goethe'nin "Genç Werther'in Acıları" adlı romanı yazar tarafından 1774 yılında üç ayda yazılır. Roman dünya çapında ün yapan ilk Alman romanı kabul edilir. 18. YY Alman edebiyatının ilk mektup-romanıdır aynı zamanda. Kitap Werther'in, Wilhelm ismindeki hayali bir arkadaşına yazdığı mektuplardan oluşur. Kitabın bir noktasında mektuplar kesilir ve bi

Beynin Piri Reisine veda

Bu köşede çok defa yazdım. 1999 Şubat'ında babam beyin kanaması geçirdi. Hastanede bize kanamanın beynin önemli bir bölgesinde ve yoğun olduğu söylendiğinde, durumunun kritik oluşu nedeniyle yoğun bakıma alındığında çaresizce ağlarken aklımda tek isim vardı: Prof. Dr. Gazi Yaşargil. Aynı yıl Amerikan Beyin Cerrahları Birliği tarafından 140 aday ara