Eren Aysan

Cumhuriyet

Şiddet ve biz

Şiddetle tanışalı uzun zaman oldu. Ya da bir süredir tanıdığımı sanıyorum kendisini. Sıradan gibi görünen olağanüstü bir karşılaşmaydı benimki. Pek çok kişi de benzer duygularla ilk defa karşılaşmıştır kendisiyle. Çoğumuz çok küçükken şiddetin ne menem bir olgu olduğunu anladık; en azından anne terliğini savuşturmanın metotları üzerine kafa patlatt

İlhan ve Muzaffer kardeşler

Rönesans çagının doga bilimci filozofu Giordano Bruno, evren üzerine görüsleri nedeniyle engizisyon kovusturmalarından kurtulmak için yasamının uzun bir bölümünü, memleketinden uzakta geçirmisti. Italya'ya çagrıldıgında dostları ona bu çagrıyı kabul etmemesini salık vermişti. Nitekim memleketine ayak basar basmaz engizisyonca yakalanan Bruno, düsün

Siyaset ve yalan

Siyaset ve yalan ilişkisi binlerce yıldır konuşulan, tartışılan sorunlu bir alan. Siyasetçiler kimi zaman bu bildik noktadan gücünü alır. Nitekim binlerce yıl önce Platon da siyasetçilerin kullanması için "kutsal yalan" kavramını ortaya atmış; seçkinler tarafından sosyal uyumu korumak ve toplumu bir arada tutacak gündem belirlemek için kurmaca oluş

Eskişehir'de bir 'Süper Babaanne'

Ekim ayı yalnızca sonbaharın kendini iyiden iyiye hissettirdiği bir mevsim değil, aynı zamanda tiyatro sezonunun başlangıcıdır. Ödenekli ve özel tiyatrolar, bahar ve yaz aylarındaki hummalı repertuvar çalışmalarının bir sonucu olarak oyun provalarıyla uzun bir yolculuğa çıkar. Aylar süren hazırlık döneminden sonra seyirciyle buluşan ilk oyun zorlu

Eleştirel düşünme

Eleştirel düşünce, nesnel bir bakış gerektirir. Hemen her dönemin kendi koşulları gereği sıkıntıları mevcuttur. Ancak sanat ve özellikle sözcüklerden oluşan odalar, yani roman, öykü ve şiir "eleştirel bakma" bilincinin gücünü bize gösterir. Üstelik bu bakış; soluk aldığımız dünyaya ait apansızca sorular ortaya atmaktan, zaman zaman "kışkırtıcı" ola

Ahmet Say anısına ödül töreni

Ahmet Say ülkemizin tam aydınlarındandı. Eğer bizim gibi bir memlekette aydınlanma sorumluluğunu taşıyorsanız bedel ödemeye razı olursunuz. Aydınların önünü kesmeye, onu kıstırmaya, gerektiğinde yok etmeye dayanan hunharlık, daha geri olan coğrafyalarda yasanmaz. Çünkü onların aydınları yok denecek kadar azdır ve genellikle ülkelerini terk etme yol

Kitap günlerinden Ceyhun Atuf Kansu'ya...

Geçtiğimiz hafta Küçükçekmece Belediyesi Kitap Günleri'nde Zeynep Altıok'la birlikte "Cumhuriyet, Kadın ve Edebiyat" konulu panelde konuşmacıydık. Bir etkinliğe konuk olunca aynı zamanda katılımcılar üzerinden yerel yönetimlerin sanatla ilişkisinin fotoğrafını çekme fırsatını elde ediyorsunuz. Ülkemizde yayıncılık, 90'lı yıllarda liberal ekonomistl

Dilimizin sesi

Bazen bir insan ömrü de şiire dahildir. "Şiir gibi yaşadı" deriz, rint, hızlı, mücadelesini kutsal kılarak hayat sürenlerin ardından. Ömrü kutsamak vardır bunda. Ama şiirin asaletine de büyük bir saygı söz konusudur. Şiiri ölümsüzlüğe taşıyan unsurlardan birinin, şairin okuruna büyük sırrını vermesi olduğuna inanırım. Mesela Turgut Uyar, "Bir bozuk

Kültürel dönüşüm

İkinci Dünya Savaşı'nda Avrupa'da hüküm süren faşist lobiden aldığı ilhamla İspanya'da Franco, muhalifleri "vatan haini" olarak damgaladı. İç savaştan hemen sonra sayıca fazla olan, hatta birbirleriyle de çelişen bu grupları dağıtmak amacıyla büyük cezaevleri yaptırdı. Özellikle savaş yıllarında yüz binden fazla muhalif ya öldürüldü ya da cezaevind

'Bu davet bizim!'

Kalbimize yerleşen sıkıntıyı -karabasan gibi- ömrümüz boyunca taşıyacağımız günlerin içinden geçiyoruz. Yılda kırk bin çocuğa istismarın resmi kayıtlara geçtiği, kadına, çocuğa ve hayvana yapılan şiddetin arttığı, canavarlaşmış bir güruhun canlılara sistematik nefretini haykırdığı bir zaman dilimindeyiz. Özgürlük alanının kısıtlandığı, gazetecileri