'Suç' ve kamu görevi

Dostoyevski'nin "Karamazov Kardeşler" romanında Dimitri, babasını öldürdüğü suçlamasıyla yargılanır. Saatlerce süren sorgunun ardından yorgun düşer ve bir sıranın üzerinde uyuyakalır. Uyandığında birinin başının altına yastık koyduğunu fark eder. Şaşkın ve ağlamaklıdır. "Kim bu iyi insan" diye minnet duygusuyla seslenir. Muhakkak hayatımızın en zor anında başımızın altına bir yastık koyanımız olmuştur. Bazen iyilik sorgulamanın biricik adımına dönüşür. Suçlu olduğuna inanılana yapılan iyilik ise toplumsal anlamda ceza kavramını alaşağı eder. Öte yandan adalet kavramının bozguna uğratıldığı bir düzende, suç ve suçlu ilişkisi birbirinin içine geçer. Dahası gerçekten suçsuz bir insanın suçsuz olduğunu kanıtlamaya çalışanlar, "iyilik" kavramı içinde değerlendirilir. Bu sorumluluğu toplumlarda daha çok gazeteciler ve aydınlar üstlenir. İşte önceki gün Barış Pehlivan, Serhan Asker, Seda Selek, Kürşad Oğuz ve Suat Toktaş gözaltına alındığında, aklıma ilk önce suç üretme karşısında yer alan iyilik kavramı geldi. Bu beş ismin de iyi insanlar olması, her şeyden önce...

Suç, hukuki olduğu kadar toplumsal ve kriminolojik bir kavramdır. Bu nedenle de homojen bir olgu olarak kabul edilemez. Türlü nedenlere bağlı olabileceği gibi bir çağdan öbürüne, bir yönetim biçiminden başkasına kadar değişkenlik gösterir. Geçmişte suç sayılan öyle olaylar vardır ki bugün toplumsal koşulların bir sonucu olarak rahatlıkla yorumlanır ve suç olgusu içinde değerlendirilmez. Mesela ilkel dönemlerde suç ve günah kavramları iç içedir. Ortaçağ olarak nitelendirilebileceğimiz teokratik çağda ise suç bir bakıma "lex talioniskısasa kısas" üzerine kurulmuştur.

Nitekim Shakespeare'in "Venedik Taciri" ceza kavramında kısasa kısas olgusunu tartışmaya açan bir metindir. Buna göre, oyunun en önemli kişilerinden biri Venedik'te yaşayan Yahudi Shylock'tur. Çok yakın arkadaşı Bassanio'nun deniz yolculuğu için Antonio, tefeci Shylock'tan borç para alır. Taraflar arasında yapılan senede göre borç zamanında ödenmezse Antonio'nun bedeninden yarım kilo et kesilecektir. Böyle bir koşula arkadaşına olan güven ve sevgisiyle uyan Antonio, aslında kendine aşırı güvenerek trajik hatasını yapar. Öncelikli olarak borçlu çıkar; gelişen olaylar sonunda ise meseleyi tersine çevirir. Bir anda Sylock kaba eti alınacak pozisyona düşer. Böylece ortaçağdaki ibret oyunları gibi ibret dersine dönüşür Venedik Taciri'nde yaşanılanlar. Bir kişinin organı ya da uzvu üzerinden ceza üretimi dini merkez alan toplumlarla ilişkilidir.

Dünya tarihinde ceza anlayışının ve uygulama biçiminin insanlığın gelişimine bağlı olarak değişime uğradığı bir gerçek. Nitekim Durkheim'e göre suç sayılan bir eylemin karşılığında uygulanan ceza anlayışında iki süreç rol oynar: Bunlardan ilki toplumun gelişmişlik ölçüsü, öbürü de o toplumun yönetim biçiminin niteliğidir. Bir anlamda toplum ne kadar ilkel, yönetim biçimi ne kadar merkezi ve otoriter ise ceza sistemi de o oranda ağırdır.