Abdüllatif Uyan

Türkiye

Sadık talebe...

Yûsüf-i Hemedânîhazretleri evinde oturur, dışarı çıkmazdı.Fakat bir gün çıkmak istedi.Böyle bir "istek" doğdu içinde.Bu arzusu o kadar çoğaldı ki, merkebine binip, sürmeye başladı.Nereye ve niçin gidiyorduKendi de bilmiyordu...Gayriihtiyârî çekiliyordu.Serbest bıraktı hayvanın yularını.O nereye giderse oraya gidecekti.Hayvancağız, şehirden çıkıp gi

İmansız ölmekkorkusu!..

Semerkant'ta yetişen büyük velîlerdenYûsüf-i Hemedânîhazretlerinin kabr-i şerîfi, Merv şehrindedir.Resûlullah Efendimizin mübârek kalbindeki ilim, feyiz ve nurlar, kalpten kalbe akarak ona vâsıl olmuştu...Orta boylu, buğday benizliydi.Kumral sakallı, zayıfbir velîydi.Eline geçeni, muhtaçlara verir, herkese şefkat ederdi.Çok zaman da ağlardı!Yetişti

"Ölü kalpleri dirilten!.."

Ubeydullah-ı Ahrârhazretleri şöyle anlatıyor:Çocukken rüyâ gördüm bir gece...İsâ aleyhisselâm yanımda oturuyordu.Başımı okşayarak;"Evlâdım! Senin yetişmen için ben yardım edeceğim"diyordu.Nihâyet sabah oldu.Rüyâmı anlattım âlimlere.Onlar tâbir ederek;"İsâ aleyhisselâm, ölüleri dirilten bir peygamberdir. Mâdemki, seni İsâ Peygamber yetiştirecek, öyl

"En mühim iş nedir"

Türkistân'ın en büyük velîlerindenUbeydullah-ı Ahrârhazretleri şöyle anlatıyor:"Çocukken mektebe gidiyor, ama Allahü teâlâyı bir an unutmuyordum.Ben böyle olunca, herkesi de öyle zannederdim.Bir gün hava çok soğuktu...Mektebe gidiyordum...Ayağım çamura battı.Çamurdan kurtulmaya uğraşırken pabucum ayağımdan çıktı.Onu kurtarmaya çalışırken,Allah'tan

"Babanızın beyaz bir atı var mıydı"

Ubeydullah-ı Ahrârhazretlerinin oğlu Abdülhâdî şöyle anlatır:Ben Anadolu'ya gittiğimde, Sultân Muhammed Hân'ın oğlu Bâyezid Hân Osmânlı Devleti'nde pâdişahtı.Beni misâfir etti.Oturup konuştuk.Sohbet esnâsında;"Ey Abdülhâdî! Babanızın şemâili şöyle şöyle miydi. Beyaz bir atı var mıydı" diye sordu.Ben ona cevâben;"Evet, babamın şemâili aynen dediğini

"Allah'ın izniyle Türkler kazandı"

Türkistân'ın en büyük velîlerindenUbeydullah-ı Ahrârhazretleri bir gün dergâhta idi.Bir perşembe günüydü.Talebelerine;"Atımı hazırlayın!"buyurdu.Ve hızla kalktı yerinden.Vakit, öğleden sonraydı.Beyaz atına atladı.Ve hızla uzaklaştı Semerkant'tan.Gün batısına doğru gidiyordu...Bâzı talebeleri,tâkip ettiler onu.Lâkin Semerkant'ı geçince"Siz burada ka

"Mertlik nedir efendim"

Türkistân'ın en büyük velîlerindenUbeydullah-ı Ahrârhazretlerinin talebesinden biri, fâsıklardangünah işleyenlerden birinin gömleğini giyerek sohbete geldi bir gün.Bu büyük velî de geldi.Ve talebelere dönüp;"Bugün meclisimizde yabancı bir koku var"buyurdu.Talebeler meraklandı.Ve bu yabancı kimdir diye, etrâflarına bakındılar. Ancak yabancı kimse yo

"İçimizde bir yabancı var!.."

Türkistân'ın en büyük velîlerindenUbeydullah-ı Ahrârhazretleri, bir sohbetinde"Kardeşlerim! Müslüman; Allah'tan başka her şeyden yüz çevirip Rabbinin rızâsını düşünmeli ve gönül ehli bir İslâm âlimi bulup onun rehberliğinde bozuk hâllerini düzeltmelidir"buyurdu.Ve şunu anlattı:Bâyezid-i Bistâmî hazretleri bir sabah derse başlıyacaktı ki, bir durgun

Talebeliğe kabul edilmeyen kadı!

Türkistân'ın en büyük velîlerindenUbeydullah-ı Ahrârhazretlerinin huzûruna bir gün bir kadı, yâni hâkim gelip;"Efendim, beni de talebeliğe kabul edin"diye ricâ etti.Ne hikmettir, bilinmez.Kabul etmedi mübârek.Tekrar tekrar arz etti.Hattâçok yalvardı.O yine iltifat etmedi.Cevap da vermedi.Bir talebesi;"Efendim, falan kadı, talebeliğe kabul edilmiyor

"Hemençıkın evlerden!"

Ubeydullah-ı Ahrârhazretleri, Taşkent'e gidecekti...Mevsim ilkbahardı.Yolda akşam olunca bir talebesinin evinde misâfir oldu.Biraz sohbet ettiler.Yatma vakti gelince;"Evlât! Sen de benim yanımda yat"buyurdu ev sâhibine.Talebe de;"Başüstüne efendim" dedi.Ve aynı odada yattılar ikisi.Talebe tam uykuya dalmıştı ki, bir "ses" duyup uyandı...Hocasının s