Bir şefkatli nazarı

Evliyanın büyüklerindenBehâeddîn-i Buhârîhazretlerini çok seven bir talebesi şöyle anlatıyor:

"Ben hocamı tanımadan önce dinimi bilmiyor, bu sebeple günahlar içinde yüzüyordum.

Hocamın ismini duydum...

Bir tanıdığım, bana;

'Behâeddîn-i Buhârîisminde bir velî zât var ki, sohbeti çok faydalı ve tatlı'dedi.

Ben bu ismi işittim.

Ve görmek istedim.

Zira âşık olmuştum.

Gayriihtiyari onun dergâhına doğru çekiliyordum.

Nihayet dergâha gittim.

Ve huzurunda oturdum.

Sohbetini dinledim.

Bana "merhamet nazarıyla" bir kere nazar etti.

O bakışla, kalbimde ne kadar kötü huy varsa, hepsi çıkıp gitti benden. Kalbimi tertemiz bıraktı."

Behâddîn-i Buhârî hazretlerine bir gün bir genç geldi.