Abdüllatif Uyan

Türkiye

"İslâma hizmet eden çok şanslıdır"

Kabr-i şerîfi Bandırma'da bulunanKerpiçli Dede, talebeleriyle sohbet ediyordu ki,"Evlâtlarım! Sizinle benim aramda ne fark var, biliyor musunuz"diye sordu.Dediler ki:"Çok fark var."Buyurdu ki:"Hayır, sâdece iki fark var.Birincisi; ben yaşlıyım siz gençsiniz. İkincisi de benim günâhım çok, sizinki az. Onun için bu günâhı çok kula duâ edin"buyurdu.●

"Demek oğlum vefât etti..."

Bandırma'da yaşayan velîlerdenKerpiçli Dede'nin küçük oğlu hastalandı bir gün.İsmi Necati idi.Günden güne ağırlaştı! Bir gün Kerpiçli Dede dergâhtayken küçük Necati rûhunu teslim eti.Ailesi telâşa kapıldılar!Zîra bu haberi, babasınanasıl söyliyeceklerdiYakınlarından biri üstlendibu vazîfeyi.Ve koştu dergâha.O esnâda mübârek zât, tatlı tatlı sohbet

Allah bir kulunu severse...

İran'da yaşamış velîlerdenEbû İshak Şîrâzîhazretleri bir gün sevdikleriyle sohbet ediyordu ki;"Allahü teâlâ bir kulunu severse ona iki nîmet verir"buyurdu.Sordular ki:"Onlar nedir efendim"Buyurdu ki:"Birincisi; o kimseye, sevdiği bir kulunu tanıtır. Yâni hakîkî bir İslâm âlimini, Allah dostu bir velîyi tanıtır ve sevdirir."Sordular yine:"İkinci nîm

"İnşallah kurtulursun bu ağrıdan!"

Balıkesir toprağını nurlandıran velîlerdenTekir Dede'nin talebesinden birinin gözleri ağrımıştı bir gün.Bu yüzden o gündersini yapamadı.Ve gece yatarken;"Yâ Rabbî! Hocamın hürmetine şifâ ver bana. Kurtar beni bu göz ağrısından"diye duâ etti...O gece bir "rüyâ" gördü.Rüyâda hocası geldi.Elini gencin gözlerine sürüp"Yâ Rabbî! Şifâ ver bunun gözlerine

"Burada, bir Allah dostu yatıyor!"

Balıkesir'de yetişen velîlerdenTekir Dedebir gün talebesiyle dolaşırken küçük bir fidanlığa geldiler. Fidanlığın içinde bir velî kabri vardı.Mübârek zât geldi.Oraya varınca durdu.Ve o kabri gösterip;"Burada, Allah dostlarından biri yatıyor... Dün gece kendisini rüyâda gördüm, beni yanına çağırdı"buyurdu.Gençler merak edip;"Hayırdır inşallah"dediler

"Haram, ateş gibidir evlâdım!"

Nişâbur'da yetişen velîlerdenEbû Muhammed Râzîhazretleri, aslen Rey'li olup, 964 (H.353) senesinde Nişâbur'da vefât etti.Vefâtından dört sene geçmiştı ki, kabrini açmak îcâb etti.Zîra bir tarafı göçmüştü.Tâmir edilecekti.İlgililer toplandılar.Ve dikkatle açtılar mübârek kabrini.Fakat o da ne!..Gözlerine inanamadı hiç kimse. Çünkü mübârek bedeni hiç

"Sen onlara hidâyet ver yâ Rabbî!"

Anadolu'da yaşayan ve Allah dostlarından olanMehmet Dede'yi çekemeyen bâzı kimseler vardı ki, bunlar bir gün toplanıp geldiler bu zâtın dergâhına.Maksatları, imtihanetmekti bu velî zâtı.Şöyle ki;Kendilerince zor olan bâzı dînî suâlleri ona soracak, bilemeyince de gûya mahcup edeceklerdi kendisini.Ancak kimin huzûruna girdiklerinin farkında değildi

"Kul hakkı neden zordur efendim"

Büyük velîlerdenAtâ Sülemîhazretleri Basra'da doğdu. 757 (H.140) senesinde vefât etti.Günahlara dalmış bir gençgelip, nasîhat istedi bir gün.Zîra bu zâtı seviyordu.Mübârek zât ona şefkat vesevgiyle bakıp;"Nefsin seni aldatıyor evlâdım!.. Uyma ona"buyurdu.Ama bu gencin hiçbir şeyden haberi yoktu...Sordu hemen:"Nefsim mi aldatıyor hocam""Evet, nefis

Paşa Dede'nin dizinde uyuyan aslan!

Gönen evliyâsından ve Allah adamlarındanPaşa Dede, bir gün aldı bir talebesini, ormana, odun kesmeye gittiler ikisi birlikte.Su lâzım oldu.Talebe, bir ara su aramak için ayrılıp geri geldiğinde, dehşet verici bir manzarayla karşılaştı!Bir mânâ veremedi.Zîra koca bir aslan, başını hocasının dizine koymuş uyuyordu.Korkudan yaklaşamadı!Paşa Dede sesle

"Kötü arkadaşları hemen terk et!"

Kabr-i şerîfi Gönen'de bulunanPaşa Dedehazretlerine, bir genç gelip talebe olmuştu...Ancak bir müddet sonranedense soğudu ilimden.Kötü arkadaşlara uydu.Ve bir gece terk etti dergâhı. Ancak Paşa Dede farkındaydı bunun. İstemedi onun ayrılmasını. O istemeyince o da gidemedi.Şöyle ki;Genç, dargâhtan ayrılmış gidiyordu ki, "hocasının sûretini" gördü ka