Sebahattin Yaşar

Yeni Asya

Bulmak için ayrılmak güzeldir

Mevlâna Celaleddin-i Rumî, Mesnevî'sinin daha ilk beyitlerinde, ney üzerinden insanın bir arayış içinde olduğuna dikkatleri çeker ve şöyle der:"Dinle, bu ney nasıl şikâyet ediyor: Beni kamışlıktan kestiklerinden beri feryadımdan erkek, kadın... herkes ağlayıp, inledi. Ayrılıktan parça parça olmuş, kalp isterim ki, iştiyak derdini açayım. Aslından u

Kaderini bekleyen kelimeler

Bir günde ne çok kelime doğar. İnsanlar tarafından bir şekilde, bir vasıta ile kullanılmayı, kaderini bekleyen ne çok kelime vardır. Hangi kelime, nerede, kimde neye dönüşecek kim bilirKelimeler yazanın, söyleyenin veya dinleyenin niyetiyle meyve verir. Yazan, bu kelimeleri hangi niyetle yazdı, bu, yazanın imtihanı olduğu gibi; dinleyenin de niyeti

Olur mu böyle bir şey demeyin, olur

Bir dost meclisinde sohbet ediyoruz. Şimdi dedik, bir yakın dostumuz bize diyecek ki, "Kardeşim, kusura bakma, sende ciddi yanlışlar görüyorum." Ve yanlışları da samimice bir bir sıralayacak. Sen de bundan memnun olup, o dosta dua edeceksin.Nasıl Olabilir mi Evet, sizin birisinde gördüğünüz ve size göre bir 'yanlış'ı, "O kişinin yanındaki dostları

Neredesin ey sevgili

Ömrüm içinde uzunca bir zamandır seni arıyorumTanımlayamadığım pek çok duygu ile peşinde olmayı, seni aramayı varlığımın bir delili kabul ediyorum. İyi ki varsın ve iyi ki ben seni arıyorum, buna şükrediyorum. Yoksa ben bu yüksek duyguları nerede, kimin peşinde kullanacaktım Gittiğim bütün memleketlerde içimden bir ses hep, neredesin diye sana sesl

Kâinatın ritmi esma musikîsi

Vakıa o ki, nefes nefes dokunuyor her şey. Kader ağları ilmek ilmek desen oluşturuyor, nefes nefes nota seslendiriyor âdeta.İnsan nereye gitse farklı bir melodi, nereye yönelse farklı bir musikî onu takip ediyor. Mekânların, insanların, canlıların ayrı ayrı sesi var, ruhu var. Her bakış bir dokunuş, her kelime farklı bir enstrüman ve ömür ahenk içi

Can sıkıntısı

Sıkıntılı insanları hiç sevmezdim. "Ona canı sıkılıyor, buna canı sıkılıyor böyle olur mu, kovala gitsin canını sıkan şeyi" derdim içimden.Durum hiç de öyle değilmiş. Düşünüyorum, görünürde hiçbir problem yok. Yok, gerçekten yok. Ama gel gör ki ciddi canım sıkılıyor. Haydi bakalım, çöz çözebilirsin, at atabilirsen sıkıntıyı üzerinden. Gitmiyor, yap

Geçinmek/geçinememek

Kader, -hikmeti gereği- sana bana sormadan 'beraber yaşayacaksınız' demiş. O gün bu dündür karşılaşıp duruyoruz işte. İmtihanımız bu. Beraberce yaşamamız murat edilmiş. Madem ki beraber yürünecek bu yollar, o zaman biz yol arkadaşıyız demektir. Bunun bir hukuku var.Neden bir zenginlik olarak görmüyoruz o vakit bizim size sizin bize uymayan taraflar

İrade ve ihtiyarımın dışında gelişmeler var

Bu yaşadığım halet her zaman olmuyor. Olduğu zamanlarda da irademin devrede olmasıyla da olmuyor.Bir de bakmışım gözlerimden yaşlar boşanıyor. Bir de bakmışım akan insan kalabalıklarından çekilip bir sakin kenar mahalle camisinin köşesinde, başım avuçlarımın içinde, gitmişin ötelere. Yine bir de bakmışım tanıdığım ama çok da tutumlarını sevmediğim

Benim niyetim bu değildi

İçimde karşılığı olan ve "yaz," "yaz" diye dürtüp duran bir duygu durumumu yazıp, ondan kurtulmak, o yükü indirmek için geçiyorum bilgisayarın başına, bir heyecanla yazmaya başlıyorum.Yazıyorum, yazıyorum, yazıyorum... Tam "ohh," kurtuldum diyecekken birden beklemediğim bir taraftan tokat şaklatır gibi bir darbe geliyor ve yazıya oradan tekrar giri

Misafir ne kadar ev sahibidir

İnsan bu, garip bir varlık. "Ben," "kendim," "benim" deyip duruyor her şeye. İnsanın "ben" dediği, "benim" dediği şeyler, ne kadar "kendi"nindir. Misafir, ne kadar ev sahibidirBazen "Kendime söz geçiremiyorum," "Düşündüklerimi dile dökemiyorum," "Hayallerim gerçeklerle uyuşmuyor" denir. Bir taraftan da "Bir ben vardır bende benden içeru" der içerid