Ayşe Sucu

Sözcü

Milliyetçiler ölür ama milliyetçilik ölmez

Seçim sonuçları, gözleri milliyetçi oylara çevirdi. Bütün partilerdeki milliyetçi oylar ülkeyi yönetecek çoğunluktadır. Bu köşede, ikinci yüzyıla girerken milliyetçiliğin önemine binaen farklı başlıklarda yazılar yazdım. Siyasal İslamcılığın dahi göz ardı edemediği milliyetçiliğin, toplumun kaderinde her dönem önemli bir aktör olduğu malumun ilamıd

Kemal Kılıçdaroğlu mu Tayyip Erdoğan mı

Haftaya bugün seçim sonuçlarını konuşuyor olacağız. Bayram havasında geçmesi gereken atmosfer ne yazık ki, seçime değil de savaşa gidiliyormuş izlenimini veriyor. Özellikle iktidarın, biz varsak devlet var, biz varsak bayrak var, biz varsak din-diyanet var içerikli söylemi, AK Parti'nin iktidara gelirken ortaya koyduğu söylemlerle taban tabana zıt;

Siyasetçilere sesleniyorum: Bizi biz yapan bu dokuya dokunmayın

Akıl, duygu ve inançtan; duygu, akıl ve inançtan; inanç ise akıl ve duygudan mahrum kalırsa, ortaya çıkacak olan, başta kendisiyle olmak üzere çevresiyle ve evrenle kavgalı insan tipidir. Dini kullanan siyaset açıklamalarını bu zeminde test edebilirsiniz. Kazanma hırsı ile kaybetme korkusu bir araya geldiğinde değer namına bir şey kalmadığı malumun

İslam Ahlakı ve Siyasal İslamcılar Paradoksu

Din-siyaset oyunları, Müslümanlığın makus talihi olsa gerek. Muhalefet etmek, oyun dışına atılmak için yeterli. Tarih bunun örnekleriyle dolu. Siyasal dindar bilinç, geçmişten ders alma yerine geçmişi yaşatmakla meşgul. Oysa dindarlık denildiğinde birkaç ritüelden başka ne kaldı ellerinde Soralım gençlere, din-dindarlık denilince neler geliyor akıl

Bir seccade kadar insanın izzeti ve şerefi yok mudur

İstiklal Marşımızın şairi Mehmet Akif, büyük hakikati şöyle dile getirir: "Geçmişten adam hisse kaparmış, ne masal şey! Beş bin senelik kıssayarım hisse mi verdi'Tarih'i 'tekerrür'diye tarif ediyorlar; Hiç ibret alınsaydı,tekerrür mü ederdi"Müslümanların yaklaşık on beş asrı, vurdumduymazlıkla geçti. 'İnsanı adam etmesi' gereken değerler, iktidar v

Millet uzaya çıktı, biz nelerle uğraşıyoruz!

Bireyler ve yöneticiler geleceğe dair hedeflerini belirlerken iki tür analiz yaparlar. Birincisi pozitif analiz denilen, yani "mevcut durumu", "olanı", "içinde bulunduğumuz hali" anlamaya çalışan analizdir. İkincisi ise "normatif analiz" denilen, yani "olması isteneni, izlenecek politika neticesinde varılacak sonucun tahminini" içeren analiz türüdü

İnsan Allah'ı arıyor Allah da insanı

Dinin iki yönü vardır; bir yönü Tanrısal alana temas eder, diğer yönü ahlakı inşa eder. Kişi bu noktada kültürel mirasıyla baş başadır. Sorun burada başlar. Zira kültürel miras, formlarını; kendi zamanının bilimini, felsefesini, hukukunu, örfünü, adetini içinde barındırır. Bu formları, dinin kendisi olarak okumak dinin esprisini ortadan kaldırır. Z

Devlet yöneticilerinde arayacağımız nitelikler

Müslüman kültürde, sorgusuz sualsiz yöneticiye itaat olgusu, ahlaki ve dini pek çok ilkenin yerle bir edilmesine sebep olmuştur. Oysa değerler sistemini, Allah'ın birliği ve tekliği (tevhit) üzerine kuran İslam, şirkin karıncanın ayak sesinden daha sessiz gelebileceği ihtarını yapar. Buna rağmen, erken tarihten itibaren, İslam adına önce siyasetin

Gençlik daha iyi bir Türkiye hak ediyor

Türkiye'de girişimcilik deyince, işlek bir caddede kafe, restoran veya perakende satış yapan bir mağaza açmak akıllara geliyor. Bu saydıklarımız da girişimcilik örnekleri olmakla beraber esas bizi kalkındıracak olan sanayi, tarım, teknoloji ve bilişim sektörlerindeki girişimler olacaktır.Girişimcilik ruhu denilen ruh, size doğuştan bahşedilen bir y

Mühim olan nedir: İsimler mi, projeler mi

Türkiye'nin siyasi gündemi, vatandaşlarına -kendilerinin istikbaline dair hedefler belirleme fırsatı- tanımıyor. Cumhuriyetin ikinci yüzyılına, siyaset dedikoduları üreterek değil de bilgi üreterek, proje tasarlayarak, müteşebbis ruhu geliştirerek girilmesi ve siyasi tercihlerin de bu doğrultuda belirlenmesi en büyük temennimdir.Keşke masaya, isiml