Ali Hakkoymaz

Yeni Asya

Zam günlükleri

Kafam karışık değil; gayet net... Cebim kevgirden beter... İşte bu âşikar suret... Bu köprüler, yollar benim paramla yapılıyor. Geçerkengeçmezken para ödüyorum. Bir de fahiş zam biniyor üstüne. Bu bizden aldığınız paralar dağa mı kaçtı. Yandı bitti kül mü oldu! Zamlar iyi ise niye düze çıkmıyoruz bir türlü Ekonomi iyi ise zamma ne gerek var Öteki a

Ters köşe, ders köşe, dört köşe

Dünya kendini idare edemiyor. İsrafının, zulmünün yani her anlamda cehaletinin faturasını ödüyor.Okullarının boş olduğunu kendisi de gördü. Şaşkın, perişan, fukara, hadsiz, edepsiz, karmakarışık haliyle, diliyle ne aradığını da bilemiyor. Evler, yollar, köprüler, trenler, uçaklar, vapurlar, baş döndüren üretim bir işe yaramıyor. Dünya kanıyor, yanı

Önce Türkçe

Konuşmuyoruz; bağırıp çağırıyoruz; bu yol, yol değil...Yaşım gereği bunların hepsini yaşadım. Zorlu dönemlerde okudum. Artık inceliriz sandım. Yok! Sonuç: Yerimizde sayıyoruz. Cenap Şehabeddin Tiryaki Sözleri'nde: "Yerinde sayanlar; yürüyenlerden daha çok gürültü çıkarır." diyor. Bana sorarsanız bundan böyle; birinci, ikinci, üçüncü, dördüncü, beşi

Dünya muhabbete aç

Karşınızdaki delirdiğinde, ortalığı kırıp döktüğünde sen de delirirsen; ortaya yaşanmaz bir ortalık kalır. Aman ha!Öfkeyle kalkan; oturacak yer bulamaz. Altüst akıllar kimlerse; her şeyi birbirine katıp karıştırmak istiyor. 12 Eylül 1980'lerde bunu yapmak istediler; olmadı. Daha dün yetmiş iki buçuk ırkı barındıran da bizdik. Ne tarih okuduğumuz va