Zeynep Oral

Cumhuriyet

Allah kadınları niye saçsız yaratmadı!

"Bu kadar korkutucu, bu kadar günah, bu kadar kötü bir şeyse Allah, kadınları saçsız yaratırdı... Neden kadınları da saçlı yaratmış" diye soruvermişti torunlarımdan biri. Kız çocuğuydu, daha beş yaşındaydı... Henüz "tahrik etme", "ahlaksızlık" gibi sözcükleri bilmediğinden olsa gerek "Madem bu kadar tahrik edici, madem erkekler için bunca baştan çı

'Neymiş, kapatılmışsın, hadi oradan!'

Venedik Film Festivali'nden, Adana Altın Koza Film Festivali'ne, dünyada bir film festivali yok ki onlardan söz etmesin... Onlar iki genç sinemacı. Belgeselci, yapımcı, sinema sanatçısı: Çiğdem Mater ve Mine Özerden... Yurtiçinde ve dışında sürekli gündemde olmaları keşke yaptıkları işle ilgili olsa! Ama değil. Milyonların katıldığı Gezi protestola

Düş kurma hakkı

"Ne dersiniz, artık şu bir türlü ilan edilmeyen düş kurma hakkımızı kullanalım mı Haydi farklı bir dünya, olası bir dünya düşleyelim."Bu yukarıdaki iki tümce benim değil. Çok sevdiğim hayran olduğum Uruguaylı yazar-gazeteci Edouardo Galeano'nun(1940-2015)... 1999'un son günlerinde yazıp bana yolladığı bir şiiri Türkçeye çevirmiştim. Eski defterleri

Ekmek ve Kukla Tiyatrosu

Onları ilk kez 1968 yılında Nancy Tiyatro Festivali'nde izlemiştim. "Haydi Barikatlara!" oyununda. Ardından Paris, gençliğin 68 olaylarıyla çalkalanıyordu. Onları ikinci kez 1980 Temmuzu'nda Avignon Festivali'nde izledim, "Ekmeğin Öyküsü" oyununda. Henüz 12 Eylül faşizmi geriye yıkım ve gericilik bırakarak üzerimizden geçmemişti ama ekmek yine asla

Kral ile bir akşam

Kral ve İdil Biret, kral ve Yıldız Kenter, kral ve ben diye başlık atabilirdim ama masadaki başkalarına ayıp olurdu! Hem zaten o zaman kral değildi sadece prensti. Prens Charles'dı.Bu pazar, sizi yine eskilere götürüyorum. Sene 1996. Dönemin İngiliz Başkonsolosu Micheal Cook, eşimin ve benim arkadaşımız. Sanata çok meraklı. Bir gün Bay Cook arıyor

Muhteşem yargı sistemimiz

Ne muhteşem, ne harikulade, ne olağanüstü bir yönetim sistemimiz, bir yargı sistemimiz var... Eğitim, sağlık ve ulaşım sistemimizin, hele hele ekonomimizin muhteşemliğinden, mükemmelden de öte oluşundan; refah içinde yüzen milletimizi ve ülkemizi tüm dünyanın nasıl gıptayla, kıskançlıkla seyrettiğinden söz etmeye gerek bile yok. Ama bugün bu minik

Melankoli: Çağımızın hastalığı

Avusturya'daki Bregenz Festivali'nde, üç güne üç temsil sığdırdım. Geçen yazımda Mme. Butterfly'ı paylaşmıştım. Şimdi sıra dünya prömiyerini yapan "Melankoli1"de. Bu prodüksiyon, Bregenz Festivali tarafından ısmarlanmış ve gençlere teslim edilmiş. DİJİTAL EGEMENLİKFestivalin deneysel çadırından içeri girerken "Ensemble Modern" topluluğundan görsel

Bregenz Festivali'nde "Madam Butterfly" ezen ve ezilen ilişkisine dönüşmüştü: Kültür çatışması

Konstans Gölü'yle Alp Dağları arasına sıkışmış minicik bir kentkasaba Bregenz. 2. Dünya Savaşı biter bitmez, buraya akın eden sanatçılar ve yerel halkın katkılarıyla kurulmuş opera ve müzik festivali 1946'dan beri sürmekte... 28 bin nüfusu, bir ay süren festival boyunca dünyanın her yerinden akın eden müziktiyatro meraklılarıyla dolup taşıyor. Bu f

Bir müzikal ve düş kırıklığı

Bir müzikal yaratmak kolay iş değil. Tema, metin, libretto, beste, şarkılar, müzikal yönetim, sahne üstü yönetim, koreografi, oyuncular, şancılar, dansçılar, dekor, kostüm, ışık, aylar süren emek, çaba... Tümünü karşılayacak parasal yatırım... Bunlar kadar, o müzikalin nerede, ne zaman, hangi koşullarda sunulacağı ve nasıl lanse edileceği de önemli

'Benim kedilerim'

Meğer ne çok kedi tutkunu okurum varmış! Geçen pazar "Yaşasın Kedi Müzesi" başlıklı yazımda İstanbul'da açılacak bir kedi müzesinden söz ettim ve okur mektupları, kedi fotoğrafları, kedi tabloları, kedi karikatürleri, kedi şiirleri yağmaya başladı. Siz isteyin, kedi yazılarını tefrikaya dönüştürebilirim. Edebiyatta kedi deyip Bilge Karasu'nun "Göçm