Melankoli: Çağımızın hastalığı

Avusturya'daki Bregenz Festivali'nde, üç güne üç temsil sığdırdım. Geçen yazımda Mme. Butterfly'ı paylaşmıştım. Şimdi sıra dünya prömiyerini yapan "Melankoli1"de. Bu prodüksiyon, Bregenz Festivali tarafından ısmarlanmış ve gençlere teslim edilmiş. DİJİTAL EGEMENLİKFestivalin deneysel çadırından içeri girerken "Ensemble Modern" topluluğundan görsel efektli ve korolu bir konser dinleyeceğimi sanıyordum. Nerdeee! Adeta bir sonraki yüzyıla ışınlandım. Daha salona girerken robot köpekler ve kollarında saat büyüklüğünde dijital kameralar taşıyan oyuncular ve sahnede üç dev ekran tarafından karşılandım. Artık başka bir dünyadaydım. O andan sonra izlediğim gördüklerimin hangisi gerçek, hangisi dijital ayırt edemez oldum. Gerçek dünya ile sanal dünya, dünle bugün, bugünle gelecek iç içeydi. Sahnede 16 müzisyen, altı kişilik kadınlar korosu her an yer değiştirerek birbirleriyle ve biz zavallı ölümlü dinleyicilerle farklı ilişkiler kurarken müzik ve sözler salonu saran 60 hoparlörden veriliyordu. Çok geçmeden sahnede kurulu iki stüdyoyu fark ettim. Orada yapay dekorda yaşananlar, anında ekranda izlediğim önceden çekilmiş görüntüye karışabiliyor, müziğin akışına ve ruh halimize göre renk ve boyut değiştirebiliyor; aklımızı zorlarken bizi dünya meseleleri üzerine düşündürüyordu... İzlediğimiz opera değilse de, dijital egemenliğinde bir müzikli tiyatroydu. Göze görünenler böyle, gelelim içeriğe: DÜNYA NEREYE Elektronik müzikten, rock, caz, geleneksel etnik tınılara yükselen müziğin bestecisi Brigitta Muntenforf'du. Sahneye koyuşta besteci ve yönetmen Moritz Lobeck'le birlikte çalışmıştı. Müzisyenler Frankfurt merkezli ama çeşitli ülkelerden solistlerin oluşturduğu ve dünya festivallerinin gözdesi olan "Ensemble Modern" topluluğuydu. Bu müzikli oyunun çıkış noktası, sanat tarihine damgasını vurmuş Albrecht Dürer'in "Melancolia 1" adlı o çok ünlü gravürüydü. 1514 yılında yapılmıştı. O yıllarda melankoli aşırı hüzün yaratıcılıkla da ilintiliydi. Kabaca özetlersem her köşesi simgelerle dolu gravür melankolik bir kadın melek ve yanında onun her anını not eden bebek melek... Bunu bilmeniz yeterliydi: O zaman müzisyenlerin kocaman dev kanatlarına; ortalıkta dolaşan robot köpeklere şaşırmıyordunuz. Elbet günümüzde dijital aygıtlar varken bebek melek 16. yüzyıldaki gibi kâğıt kalemle not tutmayacaktı. Bir tik tok ya da twit mesajıyla, WhatsApp'la işi hallediveriyordu! Müzikli oyun birbirinden bağımsız yedi tablodan oluşuyordu. Ortak temaları çağımızın hastalığı melankoliydi. Doğayı, dünyayı mahveden insanın kendi yarattığı boşluk ve yokluk karşısındaki