Kral ile bir akşam

Kral ve İdil Biret, kral ve Yıldız Kenter, kral ve ben diye başlık atabilirdim ama masadaki başkalarına ayıp olurdu! Hem zaten o zaman kral değildi sadece prensti. Prens Charles'dı.Bu pazar, sizi yine eskilere götürüyorum. Sene 1996. Dönemin İngiliz Başkonsolosu Micheal Cook, eşimin ve benim arkadaşımız. Sanata çok meraklı. Bir gün Bay Cook arıyor "Derhal bana Türk tiyatrosundan, Türk klasik müzik yorumcularından ve Türk sanat tarihinden birer isim verin" diyor. Aklıma gelen ilk üç ismi sıralıyorum: Yıldız Kenter, İdil Biret, Prof. Dr. Nurhan Atasoy... Konsolos gülüyor: "Kime danışsam, hep bu isimler karşıma çıkıyor" diyor. Aradan bir süre geçiyor. Bir gün çok şık, çok fiyakalı bir davetiye alıyorum. İngiliz Kraliyet Donanması'na ait Brittania yatında Prens Charles şerefine verilen bir yemek davetiyesi... Yine öyle 100 ya da 500 kişilik bir davettir diye gidiyorum. Bir de ne göreyim 15-20 kişi, ya varız ya yokuz. Davetliler arasında İdil Biret ve eşi Şefik Büyükyüksel, Yıldız Kenter ve Şükran Güngör, Prof. Dr. Nurhan Atasoy. Güzel sulardayım... İş çevrelerinden de tanıdıklarım var: Selahattin ve Ayşe Beyazıt, dönemin TUSİAD Başkanı Halis Komili ve Alev Komili. Geçmiş zaman tüm davetlileri anımsamıyorum. Dolmabahçe Sarayı'nın önüne demirlemiş yata çıkmamızla konsolos dostumuzun kulağıma eğilip: "Bu akşam gazeteci değil sadece benim konuğumsunuz" demesi bir oluyor. Kokteyl faslında elbet bu tümceyi ben de hemen Prens Charles'a tekrarlıyorum. "Söz mü, yazmayacak mısınız" diye soruyor. "Söz, bu geceye ilişkin hiçbir şey yazmayacağım" diyorum ve ekliyorum: "Erkek değil, kadın sözü veriyorum!"... Çok gülüyor. "Erkek sözü" deyişi onlarda da varmış, bir süre deyimler ve atasözlerinin cinsiyet ayrımcılığı üzerine konuşuyoruz. (Sözümü hâlâ bozmuş sayılmam! Sözü prense vermiştim: Artık kendileri prens değil!) Yemek sofrasına geçtiğimizde sürpriz! Prensin bir yanına Yıldız Kenter'i, öteki yanında beni oturtmuşlar! (Kimileri Zeynep Oral adamı tekeline aldı diye dedikodu yaptıysa da hiç doğru değil. Oturma düzenine hiç karışmadımdı.) Konuyu derhal cinsiyet ayrımcılığından uzaklaştırmam gerek. Yıl 1996 ya! Bir hatırlatma: 1992'den beri Prens Charles ve Prenses Diana ayrılar. Ve daha çok yeni Diana'nın "Evliliğimiz boyunca biz zaten üç kişi yaşıyorduk" demeci ortalığa düşmüş; resmen boşanmalarına ramak kalmıştı. Kadın-erkek ilişkilerinden söz etmenin sırası değil.. Bol bol Türkiye'de tiyatro, müzik, opera, sanat eğitimi vb. konuşuyoruz. Prens çok meraklı. Sordukça