Yusuf Dinç

Yeni Şafak

Birleşmiş Milletler'e bir Müslüman genel sekreter olur mu

Bir hayalim var. Bir vizyon. Şimdiye dek gerçekleşmemiş ama artık düşünülmesi, konuşulması ve çalışılması gereken bir hedef: bir Müslümanın Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri olması.Bu ülke bugüne değin kariyer alanlarının en zirvesine çıkardı onca kişiyi ama gidip kendi karşılıklarını dünyada arayacak bir vizyon gösteremediler.Abdullah Gül boşta

Neden konutun metrekaresi her yerde aynı

Bağcılar'da yahut Arnavutköy'de yeni siteler ile Ataşehir'de, Kadıköy'de, Florya'da yeni olmasa da 99 depremi sonrası yapılan konutların metrekare fiyatı aynı… Keçiören'de de, Çayyolun'da da, Mersin'de de, Silvan'da da aynı…Bu enteresan durumu izah edebilir miyim, bilmiyorum ama tartışmaya değer görüyorum. Çünkü arazi değerlerine bakılırsa arızalı

Bu metinle dünyanın neresinde merkez bankacılığı yapılır

Merkez Bankası'nın çok belirgin bir karakteristiği var. Faiz artırımı söz konusu olduğunda gram tereddüt göstermezken indirim fırsatlarını istisnasız ıskalıyor. Böyle yaparak kendini sıkıştırıyor. Alanını daraltıyor, yönetme kapasitesini zayi ediyor. Powellvari bir merkez bankacılığı deneyimi sergiliyor.İndirim fırsatlarını yerinde ve miktarında ku

Bir konkordato hikâyesi

Ben de sanırım bugünün şartlarında iş dünyasıyla beraber taşıdığım ortak merakımı gidermek için sordum. O da anlattı.Önce konkordatonun ne olduğunu ve bugün neden ihtiyaç olduğunu tarif edeyim, ondan sonra paylaştıklarını aktaracağım.Konkordato mahkeme gözetiminde iflas önleyici bir anlaşmadır. Daha doğrusu alacaklıları anlaşmaya zorlayan bir tedbi

Döviz kazancından vergi alınsın mı

Yeni Şafak, perşembe günü döviz kazançlarından neden vergi alınmadığını sorguladığı bir manşet attı. Finansal piyasalara teslim şartlarında elbette manşet tepkiyle karşılandı.Finansal piyasaların tabuları dünyada yıkılırken fikri hürriyetini kaybetmemiş biri olarak meseleyi tartışmaya değer buldum. Kendi düşüncemi fikir ummanının sonsuz genişliğind

Mar-a-Lago uzlaşısı ve yeni ekonomik coğrafya

Gazetemiz Yeni Şafak'ın 15 Temmuz Özel Ekinde günün anlam ve önemine binaen duygu ve düşüncelerimi paylaştım. O yüzden bu yazıda farklı bir konuyu ele alacağım.Biraz örtük, biraz komplo, gerçekten teyit edilemeyen ve fakat emareleri epeyce belirip amaç, kapsam ve araçları şekillenen bir uzlaşıdan bahsedeceğim. Bu uzlaşının yeni dünya düzeninin ekon

15 Temmuz yeni dünya

Kader anı yaklaşıyor. Yeni bir dünyanın arifesindeyiz.Onca aklımız ancak şimdi karşılık bulmaya başladı. Hep bugünün geleceğini biliyorduk. Bugüne hazırlanıyorduk. Ama kapasitemiz ve kabiliyetlerimiz içeride ve dışarıda kavranama-yacak kadar çok yüksek geldi hep.Hani derler ya bilenler için en zoru cahiller arasında kalmaktır diye, işte öyle bir ha

Erdoğan'ın memleketin kaderini değiştirdiği 3 cumanın ekopolitiği

10 Temmuz müminlerin bayramı.11 Temmuz barışın bayramı.15 Temmuz milli birlik ve demokrasi bayramı.Deliye her gün bayram denklemi değil bu. Türkiye'nin ve yeni ekonomik coğrafyasının eko-politik kaderinin ilmekleridir.Bu günler bayram çünkü 10 Temmuz da cuma, 11 Temmuz da cuma 15 Temmuz da cuma10 Temmuz Cuma günü Ayasofya açıldı.15 Temmuz Cuma günü

Tutuklamaların maliyeti mi, adaletin bedeli mi

Birileri yolsuzluk yapıyor bir o kadar da vatandaşa maliyet çıkıyor.Bu haksızlığa katlanmak zorunda değil vatandaş.Halk partisi kendi kendini ifşa edip tutuklatırken faturayı vatandaşın kesesine kesen piyasa hamlelerinin eşgüdümle iştirak etmesi bir bana yanlış gelmiyordur, sanırım.Bu işte haksız olan vatandaş değilse herkes sorumluluğunu taşımalı.

Yeni dünya, eski tereddütler...

Kendi kararlılığını başkasının tereddüdüne kurban edecek dünya değil yeni dünya