Yusuf Dinç

Yeni Şafak

Ekonomik adalet tüketirken mi kurulur, üretirken mi

Bu türden desteklere yanlıştır demiyorum. Ama eksiktir. Eksik olduğu için en sonunda yama üstüne yama vurur gibi hacmi genişler. Açığı kapattıkça yani başarısı arttıkça maliyeti büyüdüğünden finansmanı sağlanamaz en sonunda kendi kendisini yok eder.Ekonomide adaletin tüketirken değil, üretirken de kurulabileceğini kavrayacak bir bakış açısı lazım.

Eşyanın tasallutundan kurtulmak ve eşyaya tasarrufta bulunmak...

Çocuk cinayetleri aldı başını gidiyor. Birinin acısını dindirmeden bir diğeri patlak veriyor. Bu meselenin Türkiye'yi kaosa sürükleyip yönetilemez hâle getirme kaygısıyla gerçekleştirilen organize bir eylem olup olmadığı meselesi bütün yönleriyle araştırılmalı.Bendeniz bugünkü yazında bu yaşadığımız sosyo-kültürel cinayetlerin felsefî arkaplanları

Türkiye'ye de bir Draghi lazım

Avrupa Merkez Bankası Eski Başkanı Draghi can çekişen hasta kadın Avrupa ekonomisinin derli toplu bir çerçevesini çizdi. İradesini ABD'ye teslim etmiş, kendi enerji boru hatlarını bombalamış, nükleer santrallerine kilit vurmuş, geliştirdiği standartlarla kendi ayağına sıkmış Avrupa'nınDraghi, Avrupa'nın hastalığına şifa bulması ve rekabet gücünü ye

Devlet-piyasa-sivil toplum

Evvelce Türk'ün devlet tasavvurunun dönüştüğünü yazmıştım. Bu cumhuriyetle gelen bir kırılımdı. Yahut cumhuriyetin getirdiği esas kırılımdı. Osmanlı yıkılıp cumhuriyete geçilirken kurucular bir rejim tercihiyle beraber iktisadi paradigma değişimini de kabul etti.Kapitalizmden yana bir tercihte bulunuldu. Böylece devlet bir muştu olmaktan çıkıp bir

Demokrasi mi piyasaları bozuyor, piyasalar mı demokrasiyi

Türkiye'de bir kesimin liyakat kriterinin batıcılıktan ibaret olduğunu düşündüğümü daha önce yazmıştım. Yapısal reformdan birçoklarının sadece yüzünü batıya dönmeyi anladığını düşündüğümü de söylemişimdir.Bugün de uzun zamandır da çokları; "Türkiye'de demokrasi olmadığı için yatırım gelmiyor," tezini savunuyor. Daha doğrusu yalnızca bu tezi savunuy

Yanlış vida sıkılıyor

Ekonomi politikasının etkileri temmuz işsizlik verisiyle görülmeye başlanmıştı. Ağustos verilerinin ekonomik yavaşlamayı daha belirgin hissettireceği de anlaşılıyordu.Fakat II. çeyrek büyüme verileri açıklanınca görüldü ki sanayi bırakın yavaşlamayı, çoktan daralmış.Yani ekonomide yanlış vida sıkılmış.Yanlış vida sıkılırsa ne olur, malum.Hizmetler

Örtük faiz artırımı mı

Merkez Bankası geçtiğimiz hafta içinde bankalardaki Türk Lirası hesapların payının artırılmasıdüşürülmemesi üzere adımlar attı. Adımların stratejisi son yıllarda süregeldiği gibi bankaları koşturmayı esas alıyor. Açıkçası bu tür adımlar sadeleşme karşıtı görülür. Merkez Bankası yönetimi de böyle gördüğünü ifade etmişti. Üstelik attığı adımlar özele

Beklentiler uyumlaşacak ama zorla

Ekonomik aktörlerin enflasyon beklentileri birbirini tutmuyor. Finansal kesim 40'larda bir enflasyon beklerken reel kesim 50, hanehalkı ise 70'lik bir enflasyon bekliyor.Ekonomi yönetimi ise Merkez Bankasının enflasyonun ufkunun üst sınırı olan 42'ler seviyesindeki mutabakata doğru yaklaşıyor.Mutabakat dedim çünkü ilk paragraftaki durumun değişeceğ

Enerji bağımsızlığı ya da enerjiden bağımsızlık

Enerji jeopolitiğin öznesi haline geldi. O yüzden diyorum ki bir meselenin jeopolitik risk olarak ele alınması için Türkiye'nin etrafında neşet etmesi gerekir. Çünkü enerji burada.Geçtiğimiz hafta Basra'da sıkışanın İran değil, Çin olduğunu yazmıştım. Kızıldeniz'deki sıkışmaya Çin güçlü tepki vermemişti. Çünkü koridor projeleriyle tedbirini almıştı

Enflasyonla mücadeleyi zamana yaymak

Enflasyonla yaşamak ya da yaşamamakYaşamamak derken komple yaşamamayı kastediyorum. Türkiye için de tartışmıyorum. ABD'den başlayıp tüm dünyaya yayılacak herkesin birbirinden ucuza mal almak için uğraş vereceği bir iklimi kastediyorum.Kapitalizm ve enflasyon ilişkisi araba ile motor benzetmesiyle tarif edilir.Gelin ben size daha yerinde bir somutla