Yaşar Değirmenci

Yeni Akit

İslam kardeşliğinde sun'î sınırları kaldıralım

Fitne, fesatlarla dolu imtihan günlerini yaşıyoruz. En fazla ihtiyaç duyulan fakat yaşanmayan İslâm kardeşliğini mutlaka yaşamamız ve yaşatmamız gerekiyor. Sadece bilmek, okumak yetmez. Adına İslâm ülkeleri denilen, olmayan İslam ülkelerinden bahisle hep onların yanlışlarından bahsedenlere de örnek hayatımızla da ders vermeliyiz. İslâm din ve mede

Türkiye'nin ayağındaki pranga

Kemalizm, uygun bir zaman ve zeminde üst seviyede tartışılıp doğru ve güzel olan düşüncede fikirde ittifak edilmeli. Kemalizm bir fikir, ideoloji değil. Kemalizm'in iyi, doğru ve güzel bir fikrî tarafı olmadığı için belli seviyede tartışılması, yanlışlardan vazgeçilmesi, hataların kabul edilmesi çok zor. Beyin felci geçirmiş, hafıza kaybına uğramış

İnsanımıza Sahip Çıkalım

Birilerinden şikayet ederken kendi halimizi niçin görmüyoruz "Ne oldu bize" sorusunu niçin sormuyoruz kendi kendimize Üst yapı, alt yapının eseridir. Üst de altı etkiler ama, doğru orantı yine kurulur. Para, silah, gösteriş-lüks, bencillik, haset, saldırganlık ve bir dizi buna benzer ihtirasın sonuç noktası: Yozlaşma. Yozlaşma üst yapıya mı mahsus

Ehli sünneti kendi inhisarında görmek ehli sünnet midir 2

Ehl-i sünnet ve cemaat, Peygamberimizin ve ashabının İslam anlayış ve uygulamalarının temel ilkelerini benimseyen ve ümmet birliğini bozmayan, ümmetten ayrılan fırkalara katılmayan "ümmetin ana gövdesini ve İslam anlayışını" temsil etmektedir. Böyle olduğu halde kendi düşüncelerini, görüşünü, yetiştiği çevrenin uygulamalarını dini ölçülerin yerine

Ehli sünneti kendi inhisarında görmek ehli sünnet midir

Kendi düşüncesinin veya bağlı bulunduğu cemaatin dışındaki herkesi dışlama hastalığından bir türlü kurtulamaz haldeyiz. Şu hadisi şerifi zaman zaman hatırlamalıyız: "Yahudilik yetmiş bir, Hıristiyanlık yetmiş iki fırkaya ayrıldı. Benim ümmetim de yetmiş üç fırkaya ayrılacak. Hepsi cehennemlik olacak, sadece benim ve ashabım gibi inanıp yaşayanlar

Şehitler, yetimler ve kahreden ihanet!

Gün geçmiyor ki bir şehid cenazesiyle karşılaşmayalım. Gözlerimizden akan gözyaşları, bir şeyler yapamamanın acziyeti, bayrağımızla tabuta sarılmış, gök ekinler gibi biçilmiş, gencecik yavrularımız yahut gencecik yavrular gibi hareket eden şehitlerimiz. Geride bırakılan bağrı yanık insanlarımız. Mahzun, mükedder yetim çocuklar. Küçücük şehid yavrul

Mümin Şahsiyetleri Özlüyoruz

Ramazan-ı Şerif'in rahmet ve bereket rüzgârlarınıesintileriniaydınlıklarına kavuşacağımız günlere yaklaşıyoruz. Recep ayına girmemiz, Regaip Kandilini uğurladığımız bu günler aynı zamanda içinde bin aydan hayırlı bulunan 'Kadir Gecesi'ne de yaklaşıyoruz. İbadetleri belli günlere tahsis etmeyelim. Her günümüz dinimizin yaşandığı yaşatıldığı günler o

Manevi İklime Girerken

Üç aylar dediğimizde aklımıza üç husus gelecektir. Gece - Kur'an-ı Kerim ve Peygamberimiz. Gece; hemen aklımıza Kadir Gecesi gelir. Regaip, Miraç, Berat kandilleri olarak kültürümüze yerleşen üç kandil hemen gireceğimiz Recep ayında olacaktır. Adı Kur'an-ı Kerim'de geçen tek gece bin aydan hayırlı Kadir Gecesi de Ramazan ayında. İçinde bulunduğumu

İktidara sesleniş! İktidara serzeniş!

Şahısları putlaştırmadan kurtulamadınız. Reis'i yalnızlaştırmaktan da. Son yaşananyaşatılan olayları tahlil ettiğinizde ne hallere düştüğünüzü görürsünüz. Sadece Ömer Çelik'in açıklamalarına bakın. 'Hilafet diye bir gündemimiz yok. Bu siyasi mesajların karşısındayız. Bizim temel meselemiz, Türkiye'nin laik demokratik vasfının güçlendirilmesidir' di

Ahlâki duruşa olan ihtiyaç

Yusuf suresinde anlatılan: Hz. Yusuf, Aziz'in karısının zina teklifine karşı dururken aslında İslam ahlâkının temel niteliğini gösteriyor. Şu anda Türkiye'de televizyonlar, internet, sosyal medya vasıtasıyla işlenen büyük ahlâksızlığa karşı mümince bir duruşu ortaya koymaya mecburuz. Şeytanın bize sunmuş olduğu yaldızlı ahlâksızlıklara karşı, hangi