Ünal Bolat

Türkiye

Gençliğe kızmaya hakkımız var mı

"Allah'ın gazabından korkmak kadar rahmetinden de ümidi kesmemeyi öğrendik..." Rahmetli babacığım "gençlerin bir ümidi var, belki 70-80'e kadar yaşarım diye. Ama 70'ine merdiven dayamış bir insanın ümidi tükenmiştir. Ölüm her an aklındadır" derdi. "Dünya değişti zaman gittikçe kötüye gidiyor bu gençlik ne hâle geldi" deniliyor. Baktığımda gençliğ

Emeği geçenleri minnetle anıyorum

"Bu esasların, dünya ve ahiret hayatı için elzem olduğunu zamanla daha iyi anlamaya başladığımı söylemeliyim." Bir profesörün üniversite yıllarını anlatmaya bugün de devam ediyoruz... "İmâm-ı Rabbânî Ahmed Fârûkî Serhendî hazretlerinin ism-i şerîflerini ve mektûblarında bahsettikleri bilgileri ilk defâ Fahreddin Ağabeyden duydum. Günler geçtikçe

Bir profesörün üniversite yılları...

"İsminin Ahmed olduğunu öğrendiğim güler yüzlü, müşfik bir ağabey ile karşılaştım..." Efendim, bendeniz 1948 doğumluyum ve sizlere ömür boyu hayatıma tesir eden, üniversite yıllarında kaldığım, İstanbul'un Vefa semtindeki Ekmekçizade Ahmet Paşa Efendi Yurdunu ve bana hayatım boyunca yaptığı tesirlerini anlatmaya çalışacağım... Üniversitede okuduğ

Karşımda hareketsiz duruyordu!..

"O gece korkumdan endişemden değişik ruh hâllerinden sabaha kadar uyuyamadım..." Kendi kendime sakin olmak için, korkmamak için telkinlerde bulunarak büyük bir cesaret göstererek, koridorun sonundaki kapıya yaklaştım ve derin bir nefes alarak kapıyı açtım. Oh kimse yoktu Şimdi dış kapı duruyordu karşımda Birinci kapıyı açıp sonuç almanın verdiği

Kapıyı çalan kim

"Kulağıma bir tıkırtı geldi... Biraz dikkat ettim, kaldığım odanın kapısı çalınıyordu..." Yıllar önce, öğretmen olmanın sevinci ve heyecanıyla Edirne Kız Öğretmen Lisesi'ne giderek göreve başlamıştım... Okulun lojmanında kalacaktım. O yıllarda lojmanın arka tarafı, bakımsızdı. Çevreyi yabani otların kapladığı geniş bir arazi vardı. Burası daha ön

Bir tek onu unutmamıştı!..

"96 yaşına geldiğinde Alzheimer'ın son aşamasında Balıklı Rum Hastanesindeki odasındaydı..." Fedakârlığını, adanmışlığını, harcanmışlığını bir kere olsun gururunun üzerine çıkarmadan, o dimdik Osmanlı kadını duruşuyla, o vakur bakışlarıyla görmezden geliyordu inadına Uzun konuşmalarımızda bizzat şahit olduğu vakaları açık bir dimağın tüm detayları

Üsküdar hanımefendisi anneannem

"Konuşurken elini devamlı olarak hafifçe dizine vurur, ince kemikli uzun parmaklarıyla saçlarını düzeltirdi." Benim merakım, onun müthiş hafızası sayesinde neredeyse bütün hayatını dinlemiştim zaman içinde. 1906 Üsküdar doğumluydu. Genç yaşta ince hastalığın bırakıp gittiği annesizliğin sertleştirmeye başladığı duygularını, yaşadığı büyük dayı ev

Öğrencilik hayatım...

"Öğrencilere yardım yapılmıştı da ayağımıza giydiğimiz botu ilk o zaman görmüştük." Anlatacaklarım 1986 yıllarında köy okulundaki öğrenciler ve öğretmenlerin Karadeniz coğrafyasındaki hayat şartlarından bir minik örnektir Okul köyün ortasındaydı. Öğretmenimiz ise köyün dereye yakın mahallesinde otururdu. Dik yamaç yukarı kendi mahallesindeki çocu

Çöl harekâtı araştırmacısı

"Onlar bizim arşivlerde çürümeye terk edilen stratejik bilgilerimizi araştırarak başarıya ulaşıyordu..." Devlet Arşivleri'ne ait İstanbul'daki dünyanın en eski ve büyük Osmanlı Arşivi'nde çalıştığım yıllarda 1989 senesinde her hâliyle dikkat çekici bir araştırmacı hanımefendi Margaret Wenke gelip arşivimizde araştırmalar yapmaya başlamıştı. Norma

"Mısır'a hangi uçakla gideceksin"

"Çok çalışıyor ve her gün araştırmacılara hakkı tanınan kontenjan evraktan fazlasını istiyordu..." Devlet Arşivleri'ne ait İstanbul'daki dünyanın en eski ve büyük Osmanlı Arşivi'nde çalışırken 1989 senesinde her hâliyle dikkat çekici bir araştırmacı vardı. Margrat Wenke fiziken yani görünüş olarak dikkat çekiciliğinden ayrı, araştırma konusu dah