Ünal Bolat

Türkiye

Pandemide evde beklerken...

"Bir belirsizlik içinde gümrük işlemlerini tırın üzerinde beklerken aklına kitaplar geliyor..." Yıllar önce yine bu köşede okumuştum Bir tır şoförü anlatıyordu. Bir gün Türkmenistan'a yükünü alıp yola çıkmak için gümrükte bekleyen şoför kendisine üç dört tane kitaptan oluşan bir takım dinî kitap almasını teklif ettiğinde şoför içinden diyor ki: "

"Bunda ne var" diyeceksiniz ama

"Arabama yönelirken cebime baktım ki anahtar yanımda değil!.." Bir yaz günüydü Evimiz cadde üzerinde olduğundan "oğlum bisikleti caddede rahat ve güvenli olarak kullanamıyor" diye beraber sahile gittik. Parkta trafik olmadığı için bisikletini orada sürdü ve bir süre eğlendik. Dönüşte eve yaklaştığımızda kendi park ettiğim aracımın yanından geçer

Madenci ihtiyarın itirafı!..

"Hilekârlık yapan, hilekârlığıma ortak olan amirlerin de huzursuzluğunu duyuyorum..." Madenciler kahvesinde dinlediğim bir madenciyi anlatmaya bugün de devam ediyorum... Dedim ki madenci ihtiyara: -Evet, can kulağı ile dinliyorum amca Yaşlı ve hastalığı ileri safhada olan adam: -Ben, çektiğim ıstırabı hak ettim. Aslında daha fazlası olabilirdi, d

Madenciler Kahvesinde bir gün...

"Madenciler Kahvesi, arkadaşlarımızı bulduğumuz, eşyalarımızı bıraktığımız yer olmuştu..." Madencilik, Karadeniz Bölgesi insanının en önemli geçim kaynağıdır. Zonguldak ve ondan ayrılan üç vilayet anıldığında akla gelen taşkömürü ve buna bağlı demirciliktir. Öyle zamanlar olmuş ki madende 65 bin işçi çalışmıştır. Bartın Kemerköprü'de açılan Madenc

Baba-oğul gibi çalıştık...

"Sana güvenmeseydim zaten gitmezdim Amerika'ya. Seni orada ablama ağabeyime anlattım..." Sigortalı bir iş ararken Gedikpaşa'da ayakkabıcı Artin Ustam ile tanıştığımı ve birlikte geçen günlerimi anlatmaya bugün de devam ediyorum... Ustam, Kurban Bayramına altı hafta var iken bana altı haftalığımı peşin verdi. "Git Gönen'de Balıkesir'de tatil yap"

Ustam Amerika'ya gidince...

"Sen var iken ben Amerika'ya gideyim. Ölmeden önce ablamı ağabeyimi bir göreyim..." Sigortalı bir iş ararken Gedikpaşa'da ayakkabıcı Artin Ustam ile tanıştığımı ve birlikte geçen günlerimi anlatmaya bugün de devam ediyorum... Arkadaşları o akşam da geldiler ama ustam bana verdiği sözü tuttu ve onlara "burada içmek artık yok" dedi onları yan dükkâ

Ustamın arkadaşları...

"Ustam onları alıp yan dükkâna götürdü... Bir hafta sonra da teker teker gelmez oldular..." Geçtiğimiz sene size bir hatıra göndermiştim. Yazıyı 7-8 Mart 2017 tarihinde "Annemin ilk göz ağrısı" diye yayınlamıştınız. Size çok teşekkür ederim. Hiç tanımadığım aboneler geldi, benimle tanışmak için. "Kardeşim, senin hayatın romanmış" dediler. Tam da d

O an kendimden utandım!..

"Bu bana öyle bir ders verdi ki. Bu yaşıma kadar beni bu kadar hızlı dönüştüren bir olay yaşamamıştım..." Yıllar önce tüylerimi diken diken eden bir anımı sizinle paylaşmak istiyorum... Bu olayda beni tam olarak neyin derinden etkilediğini bilmiyorum ama bildiğim bir şey var, o da, o günden sonra artık benim eski ben olmadığıdır... O zamanlar Arma

Ben de köylü çocuğuyum...

"Hiç olmazsa akşama doğru fiyatları biraz düşürün de dar gelirli olanlar da alabilsin..." İki gün önce büyük bir markete girmiştim. Baktım bir market elemanı raftaki ürünlerin etiketlerini güncelliyordu. "Fiyat ayarlaması mı KDV düşürmesi mi" dedim. Delikanlı bir an ne diyeceğini bilemedi. Fiyat ayarlama işini bıraktı. Raflarda azalan malları get

Camiye kereste taşıyan geyikler!..

"Buralardaki camilerde namaz kıldım, dua yaptım, geyiklerle ilgili anlatımları da dinledim..." Anadolu'da geyiklerin nice ahşap camiye gece kereste taşıdığıyla ilgili rivayetleri anlatmaya bugün de devam ediyorum... "İşin en enteresan yönü, geyiklerin; camilerin, mescitlerin yapımına yardımcı olmaları, onların kerestelerini ormanlardan taşımalar