Süleyman Seyfi Öğün

Yeni Şafak

Çözülen dünyâda irâdenin hâl-i pürmelâli

Ernest Gellner milliyetçilik konusunda yaptığı çalışmalarda bu akımın sanâyileşmenin bir fonksiyonu olduğunu, onu önceleyen zırâî yapılarla bir alâkası olmadığını ortaya koymuştur. Aslında modern dünyânın tekmil kültürel unsurları için bunu genelleştirmek de mümkündür. Yine unutmamak gerekir ki, sanâyi süreçleri sermâye birikiminin, yâni kapitalizm

Bir büyük insanın ardından

Türkiye büyük bir sanatkârını kaybetti. Kuyumcu neyzen Ömer Erdoğdular geçen çarşamba günü ruhûnu teslim etti. Cumâ günü, mübârek Kadir Gecesi gününde Ömer Bey'i, Nakkaştepe Kabristanındaki ebedî istirahatgâhına, bestekâr Şevkı Bey'in hemen ayakucu tarafına sırladık. Duyduğum şahsî acıyı târif etmem çok zor. Neredeyse kırk sene evvel, soğuk bir kış

Çok hayâtî bir dört sene

Mahallî İdâreler Seçimini nihâyet idrâk ettik. Seçimin neticesinde 22 senedir Türkiye'yi idâre eden AK Parti, kabûl edelim ki ağır bir mağlûbiyetle kapattı. Uzun uzun bir seçim değerlendirmesi yapmak niyetinde değilim. Ama bir husûsu belirtmeden geçmek istemiyorum. Seçim neticelerini muhalefetin mutlak başarısı olarak değerlendirenlerin çok aceleci

Kim savaşacak

Beğenelim beğenmeyelim, modern dünyâyı kavramakta çok mühim tespitleri olan Marx'ın en vahim hatâlarından birisi, nihâyetinde bir burjuva bakışını yansıtan ilerleme ve gelişme fikirlerine olan keskin bağlılığıydı. Bu sebeple, târihin dinamizmini sağladığına inandığı, adına üretici güçler dediği; modern düzlemde sanâyi teknolojisiyle özdeşleşen biri

Târih tekerrür mü ediyor

"Kalkınma köyden mi başlamalıdır; şehirlerden mi" "Kalem mi keskindir, kılıç mı".. Bilmem bu başlıklar sizlere bir şeyler hatırlatıyor mu Çok bildik bir münazara başlıklarıdır bunlar. Hâlâ devâm ediyor, müfredatlarda yer alıyor mu, bilmiyorum. Orta mekteplerde, liselerde, ne akla hizmetse yapılırdı bu tarz münazaralar. Bunlardan birisi de, "Târih t

Kritik eşik aşıldı

Moskova'da vahşi bir terör eylemi gerçekleşti. İnsanlıktan çıkmış bir avuç militan bir konser salonunu bastı ve yüzü aşkın sivili katletti. Onlarca da yaralı var. Eylemi IŞİD üstlendi. Hâdisenin şoku hâlâ atlatılmış değil. Bu şok içinde mesele pek çok açıdan tartışılıyor. Ortada cevaplanması gereken çok sayıda soru olduğu muhakkak. Fâiilerin kısa z

Büyük imkânlar ve zihin karıştıran sorular

Türkiye-ABD ilişkilerinin ılımlılaşması olarak değerlendirilen tâze hâdiseler bir kaç katmanlı olarak gelişiyor. Evvelâ Türkiye ve Yunanistan karşılıklı olarak aralarındaki meseleleri çözmese bile odaktan çıkardı. Bu sûretle Doğu Akdeniz en azından bir zaman aralığı için yatıştırılmış oldu. Bunu, Türkiye-Mısır arasındaki en üst seviyedeki temaslar

Trump'tan barış beklemek

Macron gemi azıya almış durumda.İrili ufaklı diğer devletçikleri de içine almak sûretiyle, Fransa, Almanya, İsveç, Finlandiya ve Polonya hattı, Rusya ille kesin hesaplaşmayı 2025 senesinde hedeflediklerini alenen ilân ediyorlar. Verilen beyânatlar, bu hedefin, ABD, Birleşik Krallık ve NATO dâhil olsun veyâ olmasın hayâta geçirilecek kesinlemesinde

Biden sonrası ihtimaller

Nuland'ın istifâsı son günlerin en mühim hâdiselerinden birisidir. Azılı bir neocon olan bu hanımefendi, artık enkâza dönüşen bir Avrupa manzarası bırakarak köşesine çekildi. Bu istifâ, Biden devrinin de târihsel başarısızlığını ortaya koyuyor. Buna ilâveten Trump'ın gelişinin de köşe taşlarından birisini meydana getiriyor. Nitekim istifânın arkası

Bölünmüş ve savrulan bir Avrupa

Avrupa bugün, kendisini var etmek adına yaptıklarının bedelini ödüyor. 1980'lerden 2000'lerin başlarına kadar büyük bir esriklik içinde yaşadılar. ABD'- nin temin ettiği bir güvenlik şemsiye altında tekmil kaynaklarını refah ekonomisi ve refah toplumu oluşturmak için seferber ettiler. Bu yolda sağlamış oldukları ve tabana yaydıkları orta sınıf stan