Süleyman Seyfi Öğün

Yeni Şafak

Şiddet; nereden nereye (1)

Zihnimde hanidir olan ve yazmaya niyetlendiğim bir konu bu. Zannederim ki şiddet konusu herkesin şu veyâ bu derecede alâkasını çeker. Ama bu yazı en az iki bölümlü olacağa benziyor. Uzun gazete yazılarının fazlaca müşterisi olmadığını biliyorum. Ama yazmasam olmayacaktı. Meraklı, alâkalı bir azınlıkla fikirlerimi paylaşmak istedim. Meşrû müdafaa hâ

Bir skandalın düşündürdükleri

Üşenmedim, lûgatları karıştırdım.. Grekoromen kökü olan ve çok sayıda Batı dilinde kullanılan; bu arada Türkçe'ye de iyiden iyiye yerleşen bir kelime bu: Skandal..Grekçe'de skand, basmak mânâsına geliyormuş. Lâtince'de, bilhassa Hristiyanlık sonrasında scandalum, şeytanın kurduğu tuzakları anlatıyormuş. Kelime zamân içinde, dinî çağrışımlarından ar

Türkiye-İsrâil arasındaki buzlar eriyor mu

Bilhassa son seçimlerden sonra Türkiye'nin dış siyâseti dikkât çekici bir dönüşüm ortaya koydu. Daha seçilir seçilmez, Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin Akdeniz'den Körfez'e, Kafkaslar'dan Asya içlerine doğru bir barış hattı kurmak için gayret göstereceğini ifâde etti. Bu, mevcut gerilimlerin Türkiye tarafından yumuşatılacağına işâret ediyordu. Bi

Bildik yolun bitmesi üzerine

Dünyâ bir kaç senedir ABD, Birleşik Krallık ve onun Kanada, Avustralya gibi denizaşırı uzantıları tarafından hazırlanan, müteahhidinin Biden ve ona bağlı Demokrat (!) ekiplerin olduğu kanlı bir senaryonun içine itilmiş durumda. Bunun ne kadar sürdürülebilir olduğu; neticeten başarabilecek olup olmadığını kestirmek kolay değil. Emin olduğumuz bir te

Dün Çin, bugün Hindistan (2)

Çin, yakın zamanlarda üç mühim açılımda bulunmuştu. İlk olarak Afganistan'da ABD'nin bıraktığı boşluğu Tâliban ile yakın ilişkiler geliştirerek doldurmuştu. Bu mühim coğrafyayı, kendisi açısından Pakistan ile bütünleştirdi. Pakistan, İpek Yolu'nun 'Orta Koridor'u için son derecede kritikti. Çin hayli zamandır Pakistan'da varlığını hissetiriyordu. O

Dün Çin, bugün Hindistan (1)

BRICS Çin'in, akabinde yapılan G-20 ise Hindistan'ın yıldızının parladığı iki toplantı olarak târihe geçti. BRICS, tam da Çin tarzı olarak, Dolar'ın dünyâ hâkimiyetini geriletmeyi güden bir meydan okumaydı. G-20 ise, bu defâ Hint tarzı olarak, yeni dünyânın nasıl bütünleşeceğine dâir bir tasarım ile temâyüz etti.Roma'nın meşhûr bir deyimi vardır: I

Lümpen kapitalizmin krizi

İnsanın fikr-i tâkip üzerinden, dünyânın jeopolitik ve jeostratejik hâdiselerini tâkip edip, bunun tekmil insanlığa çok ağır bedeller ödetecek olan çok sancılı bir gidişât olduğunu kavraması fazla zaman almayacaktır. Yeter ki her gece haber niyetine kendisine kadınları döven erkekleri, trafik kazâlarını ve miyavlayan köpekleri seyrettiren medyadan

Soçi'nin ardından

Türkiye Cumhûriyeti Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın merakla beklenen Soçi ziyâreti gerçekleşti. Erdoğan ile Putin, epey bir aradan sonra biraraya geldiler. Üç saatlik, hayli uzun sayılabilecek bir görüşmeydi bu. Taraflarca yapılan açıklamalar bu kadar uzun bir görüşmenin muhtevâsını kaldıracak cinsten değildi. Hem Erdoğan hem de Putin, usûlen, yüze

Temsil kavgaları

Guy Debord'un çok haklı olarak işâret etmiş olduğu üzere, âdemoğlu aslında hiçbir şeyi üretmez; olsa olsa yeniden üretir. Âletlerden, geçimlik işlere, oradan da temsillere doğru kanatlanan süreçlerdir bunlar. Hâsılı, bir yeniden üretim süreci olarak temsiller, sanatlar; imgeler ve simgeler, kendi içinde bir dizilimin konusudur. Temsiller yeniden ür

Cılızlıklar ve boşluklar

Türkiye'de uzunca bir aradan sonra ekonomi yeniden siyâsetin merkezine yerleşti. Bunu bir bakıma faydalı bulduğumu söylemeliyim. Ekonomide işlerin görece iyi gittiği devirlerde siyâsetin bagajı , ekonomik işbölümünün meselelerini tartışmayı bırakmış; kültürel bölünmelerin meseleleriyle dolmuştu. Bunu oturmuş olmasında daha berrak görmekteyiz. 80'le