Siyami Akyel

Milli Gazete

Göçmen Politikasında Öngörüsüzlük

Beka söyleminin politik argüman olarak kullanıldığı, politikada fayda-zarar hesabına göre değişkenlik gösterdiği artık sır değil. Politikacıların zaman zaman siyasi ikballerine fayda sağlayacak bazı argümanları beka sorunu şeklinde topluma sunduğu da vakidir. Beka sorununu objektif değerlendirdiğimizde zamana ve şartlara göre değişkenlik gösterdiği

Bayramsa Bayramınız Mübarek Olsun

Peygamber Efendimiz (S.A.V.), Ramazan ayı gelmeden üç ayların başında, "Allah'ım bize Recep ve Şaban'ı mübarek kıl ve bizi Ramazan ayına ulaştır" diye dua etmiştir. Allah-u Teâlâ'ya şükürler olsun ki bizleri mübarek Ramazan ayına ulaştırdı. Sadece bu da değil. Bin aydan daha hayırlı olduğu Kur'an-ı Kerim'de müjdelenen Kadir Gecesi'ni de idrak ettik

Ali Nar Hoca'nın Dilinden Müslüman'ın Kadir Gecesi Gündemi Nasıl Olmalıdır

Rahmetli Ali Nar Hoca, dinimizdeki ibadetleri anlatırken onları hayatın içinden örneklerle canlandırır ve dikkat çekici hale getirirdi. Mutlaka ibadetlerin içine bir aksiyon katardı. Böylece Müslümanların motivasyonunu artırmayı hedeflerdi. Mesela, oruç tutmayı anlatırken hemen İslâm dünyasına uzanmıştı bir makalesinde ve şöyle demişti. "Oruç tutuy

İnsan Ömrüne Bedel "Kadir Gecesi"

Allah-u Teâlâ, bizlere sürekli ebedi âleme göç etmeden eksiklerimizi tamamlamak, kusurlarımızı gidermek, günahlarımızdan tövbe etmek ve salih bir mümin olmak için fırsatlar vermektedir. Rabbimiz, bezm-i elestte insana yüklediği emaneti, anlaşmanın kulluk tarafına attığımız imzayı hatırlatmak için peygamberler göndermiş ve sürekli verdiğimiz sözü, y

Kudüs ve Aksa için Sinsi Planlar

Mahzun coğrafyamız Kudüs'ten, Mescid-i Aksamızdan söz açtığımızda içimizi hüzün kaplar. Yüz yıllık sinsi planla nasıl günden güne elimizden çıktığını görür ve ah çekeriz. Tarihin en şerefli milletinin mazlum coğrafyaya kayıtsız kalması hep içimizi acıtır. Hele her Ramazan ayında Mescid-i Aksamızın Siyonist postallarıyla çiğnenmesi ve Müslüman karde

İslâm'ın temel şartlarından biri: "Ramazan orucu"

"Oruç" kelimesi Farsça "ruze" kelimesinden Türkçeleştirilmiştir. Bu şekliyle dilimizde yaygın kullanılır hale gelmiştir. Kelimenin, Kur'an-ı Kerim'de ve hadis-i şeriflerde geçen orijinal ismi "savm (siyâm)"dır. Kur'an-ı Kerim'de "savm veya siyâm" şeklinde on üç yerde geçen bu kelimenin sözlük anlamı "herhangi bir şeyden çekinmekkaçınmak, onu yapmam

Huzur Dersleri-ııı

Huzur derslerinde bazen padişaha ilminin derecesini göstermek isteyen muhatapların münazaralarda sınırları zorladığı, kuralların dışına çıktığı ve kendini ön plana çıkartmak için edep dışına çıktığı da olmuştur. Bunlardan birisi 1176 Ramazan'ında (Mart-Nisan 1763) muhataplardan Tatar Hoca diye anılan Tatar Ali Efendi, mukarrir Abdülmü'min Efendi il

Huzur Dersleri-ıı

Mukarrir ve Muhatap Huzur derslerinde dersi takrir eden âlime "mukarrir", müzakereci durumunda olan âlimlere önceleri "tâlip", daha sonra "muhatap" denilmiştir. Mukarrir, Huzur derslerinde ilmiye sınıfının en yetkilisidir. Her meclisin ayrı bir mukarriri vardır. Mukarrirler, aynı Ramazan içindeki meclislerde bir mukarrir, birkaç defa mukarrirlik ya

Huzur Dersleri-ı

Huzur derslerinin mahiyetini, tarihçesini, yapılışını, mukarrir ve muhatapların seçimlerini ve isimlerini araştıran Ebül'ulâ Mardin, önce çalışmasını makaleler halinde yayınlamış, daha sonra Huzur Dersleri adıyla (İstanbul, 1951) bastırmıştır. Mezkûr eserde "huzur dersi" hocalarının mazhar oldukları ihsanlar ve maruz kaldıkları cezalar, bu dersleri

Padişahların ulemâyla irtibatları

Devlet-i Aliyye-i Osmâniye şer'i bir devlettir. Bu tespit, araştırmacıların adlandırmasından ziyade devleti kuran erkin düşüncesidir ve bu düşüncenin etrafında bir devlet teşkilatının oluşturulduğu görülmektedir. Gerek devlet teşkilatlanması, gerek dini kurumlar gerekse padişahlığa namzed şehzadelerin yetiştirilmesinde takip edilen metot bunun sade