Bayramsa Bayramınız Mübarek Olsun

Peygamber Efendimiz (S.A.V.), Ramazan ayı gelmeden üç ayların başında, "Allah'ım bize Recep ve Şaban'ı mübarek kıl ve bizi Ramazan ayına ulaştır" diye dua etmiştir. Allah-u Teâlâ'ya şükürler olsun ki bizleri mübarek Ramazan ayına ulaştırdı. Sadece bu da değil. Bin aydan daha hayırlı olduğu Kur'an-ı Kerim'de müjdelenen Kadir Gecesi'ni de idrak ettik. Bu müstesna zaman dilimlerinden Kadir Gecesi hakkında Kur'an-ı Kerim'de "Şüphesiz, biz onu (Kur'an'ı) Kadir Gecesi'nde (Levh-i Mahfuz'dan dünya semasına) indirdik. Kadir Gecesi'nin ne olduğunu sen bilir misin Kadir Gecesi, bin aydan daha hayırlıdır. O gece melekler ve Ruh Rabbinin izniyle (o sene takdir edilen) her iş için arka arkaya iner. O gece tan yeri ağarıncaya kadar selam ve esenliktir" (Kadir, 1-5) buyrulmaktadır. Kur'an-ı Kerim'in ve Peygamber Efendimizin (S.A.V.) beyanlarından anlaşıldığına göre Kadir Gecesi'nin kendine has hususiyetleri vardır: pushfn('ads'); 1-Kur'an-ı Kerim Levh-i Mahfuz'dan dünya semasına Kadir Gecesi'nde indirilmiştir. Yani Muhammed ümmetinin anayasası, hüküm ve hikmet kitabı bu gecede indirilmiştir. Hayatımızın her anını dizayn eden birinci kaynağımız bu gecede indirilmiştir. 2-Kadir Gecesi, bin aydan daha hayırlıdır. Bu 83 yılı mütecaviz bir zaman dilimidir ve Muhammed ümmeti için hatalarını telafi, yeni bir başlangıç ve motivasyon yüklenmek için çok özel bir zamandır. Peygamber Efendimiz (S.A.V.) bu gece hakkında, "Allah-u Teâlâ, Kadir Gecesi'ni benim ümmetime lütfetmiştir. Önceki ümmetlere böyle bir gece verilmemiştir" buyurmaktadır. Bu bir ayrıcalıktır. 3-Bu gecede Cebrail Aleyhisselam ve melekler dünya semasına inerler. 4-Kadir Gecesi, tan yeri ağarıncaya kadar esenliktir. 5-Yine Kur'an-ı Kerim'in beyanına göre Kadir Gecesi'nde her hikmetli iş, en çetin ve derin problemler halledilmektedir. "Biz onu, mübarek bir gecede (Kadir Gecesi'nde) indirdik. Çünkü biz (onunla) uyarıcılarız. Her hikmetli iş o gecede ayırt edilir (en çetin ve derin problemler halledilir)" (Duhan Suresi, 4-5). pushfn('ads'); Allah-u Teâlâ'nın, Muhammed ümmetine lütfettiği Kadir Gecesi'ni Peygamber Efendimizin (S.A.V.) tavsiyeleri doğrultusunda değerlendirdik mi Elbette ki hayır. Neden bu kanaate varıyoruz Çünkü şerefli Muhammed ümmetinin problemleri çözülememişse, bizler Ramazan ayını ve Kadir Gecesi'ni hakkıyla idrak edemedik demektir. Allah-u Teâlâ'nın yarattığı arzda şerefli Muhammed ümmetinin değil de bir avuç Siyonist ile işbirlikçisi, koruyucusu Haçlıların hâkimiyet kurduklarını; beşeriyet içinden çıkartılmış en hayırlı ümmet olan Müslümanların birlik beraberlik duygusundan uzak, küresel emperyalizmin sömürgesi haline geldiklerini; Müslümanların bu fetret döneminden kurtulmak için gece gündüz çalışması gerekirken, kurtuluş mücadelesi verdiğinin emaresine rastlanmadığını gördükçe bundan Allah-u Teâlâ'ya ve Resulüne verdiğimiz söze sadık kalmadığımız sonucu çıkar. İslâm coğrafyasının Siyonist ve Haçlılarca kan, gözyaşı ve zulmün merkezi haline getirilmesine dur diyecek İslâm âleminde tek bir izzetli devlet, tek bir devlet adamı yoksa yanlış yoldayız demektir. Geçen sene Kurban Bayramı'nda benzer duyguları dile getirmiş ve şöyle demiştim: "Açıp ellerimizi şükretseydik âlemlerin Rabbi'ne. Şükretseydik şerefli Muhammed ümmetinden olduğumuz için. Şükretseydik "kul" olarak muhatap kabul edildiğimiz için. Duada şöyle deseydik: "Ya Rabbi! Elest bezmi'nde sana verdiğimiz söze sadık kalacağız. Senin dinini bütün dünyaya hâkim kılmak için malımızı, canımızı, bütün ömrümüzü vakfedeceğiz. Elest bezmi'nde yaptığımız 'Yaratıcı-kul antlaşması'na sadık kalacağız. Senin adaletini bütün dünyaya hâkim kılmak için gece gündüz demeden çalışacağız.