Sebahattin Yaşar

Yeni Asya

Konuş(an) Türkiye!

Üniversiteli gençlerimizle her hafta, ders öncesi on beş dakika kadar o hafta gerek ülke gerekse kendi gündemimizi meşgul eden bir konuda görüş alışverişi yapıyoruz.Bu uygulama oldukça güzel meyveler veriyor. Her şeyden önce gençlerimiz her konunun ölçüsü içerisinde konuşulabileceğini ve öğrenmemiz gereken yeni bilgiler olduğunu fark ediyorlar. Kon

Annelere selam olsun!

Geçenlerde doksanlı yaşlardaki anamı aradım telefonla. Aramızda alışık olduğumuz espriler yaptım.Baktım gülmedi. Anladım bir şeyler var. Hafta sonu idi, ani bir kararla gittim yanına. İnsanın anasının hayatta olması ve onu ziyarete gitmesi çok hoş bir evlatlık hali. Öyle mutlu olduk ki. Defalarca sokuldum kucağına ve en küçük evladı olmanın tadını

İyisini göremiyorsan, 'kendine yan'

Bediüzzaman Hazretleri, bir ifadesinde, "Bir bahçeye girsem iyisini intihap ederim. Koparmasından zahmet çeksem hoşlanırım. Çürüğünü, yetişmemişini görsem, "Huz ma safa" (safa vereni al) derim. Muhataplarımı da öyle arzu ederim" der. (Eski Said Dönemi Eserleri)Yine Risale-i Nur'da ele alınan bir konuda, "İyisini al, fenasını bırak" der. Yani insan

İnsan olmama yardım edin, lütfen!

İnsan olmanın, 'adam' olmanın daha da bir zorlaştığı çağdayız.Filozof Diyojen'in gündüz vakti elinde lamba ile Atina sokaklarında dolaşıp, "Adam arıyorum, adam!" dediği gibi, her geçen gün adam arayışı her yerde kendini gösteriyor. Büsbütün ümitsiz değiliz, ama güzel şeyler gün geçtikçe çekiliyor hayattan. Kötülük daha bir 'ben buradayım' diyor san

Dalgalanma güzeldir

İnsan bu, su gibi. Şairin dediği gibi, "kıvrım kıvrım akar." Her kıvrımlarda tatlı tatlı sesler çıkar.Sonra çağlayanlara dönüşür ve denizine, okyanusuna kavuşur hasretini çekiği. Kavuşma ile iş bitmiyor. Orada da dalgalar, dalgalanmalar var. İyi ki de var, yoksa durgun su, nasıl da bozulur. İnsanın aklına gelir, deniz neden dalgalanır, diye. Kolay

Sevgi çözer düğümleri

Bazen olur bir sıcaklık çöker içime ve her şeyi ve herkesi sevmeye başlıyorum.irkinlik diye bir şey görünmez olur dünyamda. İlginçtir, çirkinlik denen şey bile anlamlı gelmeye başlar. Zıtların dansı gibi, biri diğerinin varlığını güçlendiriyor ve daha bir görünür hale getiriyor. Sevmek de öyle. Bir bakarsın âlem pespembedir. Gökkuşağı vardır, sema

Bulmak için ayrılmak güzeldir

Mevlâna Celaleddin-i Rumî, Mesnevî'sinin daha ilk beyitlerinde, ney üzerinden insanın bir arayış içinde olduğuna dikkatleri çeker ve şöyle der:"Dinle, bu ney nasıl şikâyet ediyor: Beni kamışlıktan kestiklerinden beri feryadımdan erkek, kadın... herkes ağlayıp, inledi. Ayrılıktan parça parça olmuş, kalp isterim ki, iştiyak derdini açayım. Aslından u

Kaderini bekleyen kelimeler

Bir günde ne çok kelime doğar. İnsanlar tarafından bir şekilde, bir vasıta ile kullanılmayı, kaderini bekleyen ne çok kelime vardır. Hangi kelime, nerede, kimde neye dönüşecek kim bilirKelimeler yazanın, söyleyenin veya dinleyenin niyetiyle meyve verir. Yazan, bu kelimeleri hangi niyetle yazdı, bu, yazanın imtihanı olduğu gibi; dinleyenin de niyeti

Olur mu böyle bir şey demeyin, olur

Bir dost meclisinde sohbet ediyoruz. Şimdi dedik, bir yakın dostumuz bize diyecek ki, "Kardeşim, kusura bakma, sende ciddi yanlışlar görüyorum." Ve yanlışları da samimice bir bir sıralayacak. Sen de bundan memnun olup, o dosta dua edeceksin.Nasıl Olabilir mi Evet, sizin birisinde gördüğünüz ve size göre bir 'yanlış'ı, "O kişinin yanındaki dostları

Neredesin ey sevgili

Ömrüm içinde uzunca bir zamandır seni arıyorumTanımlayamadığım pek çok duygu ile peşinde olmayı, seni aramayı varlığımın bir delili kabul ediyorum. İyi ki varsın ve iyi ki ben seni arıyorum, buna şükrediyorum. Yoksa ben bu yüksek duyguları nerede, kimin peşinde kullanacaktım Gittiğim bütün memleketlerde içimden bir ses hep, neredesin diye sana sesl