Salih Tuna

Sabah

Yavaş mı İmamoğlu mu

"Gerçekleri kontrol eden, geleceği kontrol eder" demişti Orwell, 1984 adlı meşhur eserinde. Gücü tahkim etmek için gerçeklerin nasıl çarpıtılarak algı oluşturulduğu üzerine Chomsky'den Harari'ye kadar birçok aydın diller dökmüştür. Lakin en güzelini Z. Bauman kavramlaştırmıştır: "Gerçekliğin esnekliği" Hazrete göre medya algılarımızı şekillendirmek

O ülkeyi neden seviyorum

Pakistan'ın eski başbakanı Zülfikar Ali Butto darbe marifetiyle ülkeye el koyan General Ziya-ül Hak tarafından 1979'da idam edildiğinde Demirel "İdam sehpalarının altında ot bittiği görülmemiştir..." diyerek idama tepki gösterirken, Erbakan "Biz Pakistan'ı bütünüyle severiz..." demişti. İlk gençlik yıllarımdan hafızama kazınan bu iki farklı tepki ü

Amiralim o iş öyle değil

İsrail'in Gazze'de çocukları paramparça ettiği, masum Gazze halkını soykırımdan geçirdiği süre boyunca kimi aydınlarımız, yazarçizerlerimiz ve hatta "din adamlarımız" sayesinde İran'ın (Evet İran'ın, İsrail'in değil) nasıl bir şeytan, bölge için nasıl bir bela ve ne korkunç bir tehlike olduğuna dair çok etkileyici bilgiler edindik. Müstefit olduk,

İsmail Dümbüllü'nün askerleriyiz

"Mustafa Kemal'in Askerleriyiz" sloganı gırtlağına kadar siyasallaşmıştır. Hem de, anlamı, kimin söylediğiyle alakalı değişecek kadar. Tıpkı Atatürk gibi. Merhum Attila İlhan'ların, Oktay Sinanoğlu'ların ve Uğur Mumcu'ların Atatürk'ü, Can Dündar'ların veya "Yurtta Sulh Konseyi" cuntasının Atatürk'üne karşıdır. Yani, birbirine karşıt iki Atatürk var

Oyuna gelen biz olmayalım

Refikimiz Star Gazetesi'nin duayen yazarı Selahaddin E. Çakırgil, "Azerbaycan'da oynanan oyunların bir 'oyuna gelen'i de biz olmayalım..." uyarısıyla başladığı dünkü köşesinde çok ilginç bir röportajdan söz etti. Bakü'de gerçekleştirilen işbu sokak röportajında, Azerbaycanlı "gardaşlarımıza" "Olası bir İsrail-İran savaşında kimin yanında yer almalı

Gazze'ye gitmek isteyen general

Ailesi tarafından geçtiğimiz hafta içinde Bosna şehidimiz Selami Yurdan'ı anma gecesi yapıldı Zübeyde Hanım Kültür Merkezi'nde. Şehidimizin abisi Recai Yurdan'ın konuşmasının ardından, arkadaşı olarak fakiri de kürsüye davet ettiler... Dile kolay, aradan tam 32 yıl geçmiş... Türkiye'den Bosna'ya giden kahramanların arasındaydı Selami; 22 Ağustos 19

PKK'dan ya övgü alsaydı

Bugünkü serlevhamızın tam tersi mahiyetindeki haber sosyal medyada bir şekilde gözünüze çarpmıştır. İlgili haber, Aydınlık gazetesinin dünkü nüshasında manşette yer aldı: "PKK'nın Gazetesinde Nâzım Hikmet'e hakaret." Okur makulesinden şöyle bir taaccüp mü bekleniyor: "Vay canına! 'Kuvâyi Milliye' destanının şairine, PKK'nın gazetesinden hakaret, in

Cennetlik olmanın işareti

Gardaş Azerbaycan'a lafı hiç eğip bükmeden, "İsrail ile ne menem bir bağınız var ki, Gazze'de on binlerce çocuk paramparça edildiği hâlde ilişkiniz zerre miskali tavsamadı" diye sorsanız, alacağınız muhtemel cevapların içinde "Bize ne Gazze'den!" olmaz. "Araplar bizi sırtımızdan vurdu..." veya "Onlar da topraklarını satmasalardı..." demeyi de sanma

Biz de beklemekteyiz

Dramayla ilgilenen herkes "Çehov'un tüfeğini" bilir. Zira dramatik bir ilkedir: "Şayet duvarda asılı bir tüfekten bahsetmişseniz, sonraki bölümlerde o tüfek ateşlenmelidir." "Dramatik ilke" diye burun kıvırmayın sakın, gerçeğin ta kendisidir. Üstelik, artık duvarda asılı olan tüfek de değildir; insanlığın sonunu getiren nükleer silahlardır. Takdir

Özgür Özel bunu da mı yapamaz

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Mahmud Abbas'ın daveti üzerine Filistin'i ziyaret edecekmiş. Ne kadar hoş değil mi İnsanlık adına küçük olsa da "yeni CHP" adına gerçekten büyük bir adım. Hâliyle, mezkûr adımın Dilan Polat'ın tahliye haberleri arasında kaynamasına gönlüm razı olmadı, bugünkü yazı yolculuğumuzda ele almak istedim. Filistinli şehit sayı