Müslüman ve ahirzaman

İçtimaîsosyal hayatımızda Müslümanlara ait olan; çok tecrübelerle elde edilmiş ve Allah'ın emir ve isteklerine uygun olan hal ve hareketlerimiz maalesef, üzülerek ifade edelim ki, ya unutuluyor ya da terk ediliyor.Müslüman; sıradan, genelleyici ve dayanak noktaları olmayan hükümler vermez, isnatsız, delilsiz ve ispatsız söylemez ve bu fiillere fırsat vermez. Müslüman; Allah'ın (cc) tehdit ve cezalarını aşacak kadar insafsız, merhametsiz ve acımasız olamaz. Müslüman; aceleci, sorgusuz, sualsiz, koşturmacı ve hedefi belli olmayan icraatların peşinde olmaz. Müslüman; her hareketin, her halin, her icraatın, her faaliyetin yargılayıcısı olmaz. Belki delil ve kesin hüküm bulunan her karara hüsn-ü zanla bakar. Müslümana yakışacak hareketlerin başında; kimseleri rencide ve rahatsız etmeden sorgulayıcı, araştırıcı, delillere isnat ederek kavl-i leyyin ile, mülayemetle, insanca, insana yakışır bir şekilde yine insanım diyen insanlara muhatap olmak gelmelidir. Her habere inanan