Demir hissizliği

İnsan demirden olsa hiçbir hareketli ve bereketli hallere giremez. Kendini bilmez,, bilemez, bildirilmez. Ve insan etten, kemikten, kandan ve çıkardıklarından ibarettir!.

Kudret ve kuvvetin büyüklüğüne, rahmet ve Rahman'ın genişliğine bakın ki insana çok güzel bir hal, halet, durum ve vücutta ilave edilmiş; manevi özellik ve manevi güçler, kuvvetler, gıdalar ve ihtiyaçları ikram edilmiş.

İnsan; daima bu manevi olan ikinci yönünü, halini ve durumunu göz önüne alıp bunlara göre hareket etmesi lazım gelirken; daima fiziki, maddi hal durum ve şekillere göre hareket ediyor ve hayat denen yolu ısrarla yokuş olarak görünüyor ve görmeye çalışıyor.

Demir olmak yolunda inadında devam ediyor. demir de duygu, his, sevinç, maneviyat, sevap, hayır vb. vb. Var mı Yok. Ama insan aynen demir gibi Rabbinin emirlerine karşı hissiz, duygusuz, maneviyatsız, sevinçsiz olarak hayatını devam ettiriyor.

İnsan bu hayatından asla ve kat'a mutmaintatmin olamıyor ve kalamıyor. Çünkü vücudun, hayatın hayatı ve devamı ancak maneviyatle olabilir. Ve ancak manevi yönü, durumu, hali Allah yolunda tatmin olmuş olabilenler; zevk, lezzet, haz alırlar. Sevinç, mutluluk, sukunet, ümit ve aşk hissederler. Hayatlarını; maddi her şeye rağmen, her zorluğa, sıkıntı ve belaya karşı saadet ve huzur içerisinde geçirebilirler.