Zihnimizde felek mi var

Bir kısım ehl-i dünya; dünya adına kendilerine göre dünya işleri iyi gitmediği zaman işi "felek"e bağlarlar. Felek şöyle yaptı, felek böyle düşürdü, indirdi, bindirdi vs. Ve de "bak şu feleğin işine" diyerek de bağlarlar işi...

Genel anlamda dünya için, özel hallerde yaratıcı için de "felek" kelimesi kullanılıyor. Amiyane ve alimane diyelim...

Bir insan kendisinin ve yaratılan her şey içerisinde dünyanın yaratılma hikmetini ve yaratıcısını bilmediği takdirde; dünyayı içi boş bir çember ve yaratma işini de tesadüf, sebepler ve kendi kendine olmaya verir ve görür.

Şu ahirzamanda iki halde maalesef gizli gizli değil aşikare bir şekilde yaşanıyor ve görülüyor. Kimse üzerine alınmadan kendi yaptıkları işlere, amellere, hareketlere bakmadan aklına ne gelirse feleğin çemberine atıyorlar. Ve bir, tek, vahid, ehad olan yaratıcının yerine de canları neyi istiyor, neyi kendilerine ve menfaatlerine daha yakın görüyorlarsa onu maddi manevi algılamaya ve kabul etmeye koyuyorlar.

Şimdi şu zamanın sefahet, dalalet ve sapıklığına insan kendi eliyle bu şekilde fetva verip alabildiğine sınırsız faaliyetlere, hal ve hareketlere zihnen ve maddeden, fiziki olarak girebiliyorlar. Dillendirmesini ve propagandasını yapabiliyorlar. Eee şer cephesi böyle iken iman, Kur'an ve İslamiyet cephesindeki bu vurdumduymazlık, görmemezlik, algısızlık ve bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın halleri nedendir acaba

Sebebi ise gayet açık ve net; bu ahirzaman Müslümanı, İslamiyeti, imanı ve Kur'âni mevzuları ancak kendine kadar öğrenmeye ve yaşamaya çalışıyor. Hatta nefis tatmin olsun, şeytan kendince sussun o kadar!..