Artık siz bilirsiniz

Kış mevsiminin bütün özellikleri kendisini gösterdi. Her mevsim kendine has elbiselerini giyerek, süslenerek, gülerek veya kızarak, sevinerek veya üzülerek kendi hal ve ahvalleriyle geliyor.

Kışın ahvalinden en belirgin olanı ve bilineni soğuk havasıdır, kardır ve dış âlemlerdeki her faaliyetin, hareketin ve işin yavaşlamasıdır.

Bir faaliyet ve hareket var ki, o yavaşlamaz belki hız kazanır, daha fazla yapılmaya çalışılır.

Okumak; kışın, soğun, telaşenin en nadide bir çiçeğidir aynı rengarenk kardelenler gibi. Kardelenler lisan-ı halleriyle derler ki; ne olursa olsun kış, kıyamet bizler Cemal-i Cemil olan Rabbimizin esma-i hüsnasından elli beş tanesini üzerimizde göstermek, sergilemek ve ilan etmekle; kendimize mahsus ibadeti, ubudiyeti yerine getiririz ve melekleri, ruhanileri, cinnileri ve ehl-i şuuru, iman sahiplerini, özellikle de tahkiki iman sahiplerini tefekkür-ü imaniye ve Kur'aniye davet eder.

Şu ifade ettiklerimiz kış sahifesinden, bir paragraf, bir satır, bir cümledir. Kışın ifade ettiği yüzlerce, binlerce sahife ise ehl-i imana ve ehl-i tefekküre kalmış, keşfedilmeyi ve anlaşılmayı, anlamayı bekleyen hazinelerdir.

Bu hazinelerin elde edilmesi ve peşine düşülmesinin yolu ise okumaktır. Tefekkürü-ü imaniyeye sebep olacak; Kur'an ayetleri, Kur'an tefsirleri ve imanı kuvvetleştirecek her türlü kitap okumak ve anlamaktır.