Ragıp Karadayı

Türkiye

Muvaffakiyet için mesafeyi baştan koymak en iyisidir...

İnsanlara her şeyden evvel adil, samimi, nazik ve sevecen davranın ama sınırlarınızı muhafaza etmeyi de unutmayın!Annem, torununanasihat ediyordu:- O dediklerinkalmadıysa da evlerimize iş için gelenler var. Temizliğe gelen yardımcı kadına samimiyet gösterirsiniz işi şişirip gün ortasında çekip gider. İş yerinizde astınıza affedici, müşfik, sevecen

Annem, herkese nasihat vermeye başlamıştı...

Anneciğimin dili çözülmüştü; bazen muziplik olsun diye komik bir şey söylüyor güldürüyor, bazen imtihan eder gibi esrarlı bir iğneleme yapıyordu.Hayalimizdeki o uçsuz bucaksız beyazlıklara asla ulaşamayacaktık anlaşılan.Mazimizle yani geçmişimizle hesaba çekilecek, onunla da yetinecektik. Aklı olan daha yüksekleri istemez miydi Buna tek bir mâni va

Yüce dağ başından indiremedim, Yönünü yönüme döndüremedim...

"Neredesin kız Jale O Tanju denen adam seni yoldan çıkardı, kandırdı, ziyan etti, hayatına, ömrüne ipotek koydu" diyenler oldu..Muhakkak gelecek o vakit için hazırlanmamdan maada bir çıkış yolu kalmıyordu benim için. Kalbim tam mutmain olmuştu şimdi de arkadaşlarımı kurtarmaya sıra gelmişti."Ebedî saadetin yolunu buldum, tanıdıklarım da kurtulsun"d

"Nefise Naz kızımın anlattığı o komşu kadın da kimdi.."

Tepeden tırnağa beyazlar giyinmiş bir hanımefendi ayağa kalktı "Jale kızım haklı, bir daha ortalıkta görünmedim ki" dedi!..Doktor Nefise:- Her şey dediğin de ne Jale'ciğim- Allah Peygamber aşkı, din devlet aşkı, vatan millet aşkı, bayrak hürriyet aşkı, cân cânân aşkı, yâr yâren aşkı- Bunlar çok üstün meziyetler.- Ama maşukumu ne elle tutabiliyor, n

Aklım bazen bulutların üzerinde, bazen dehlizlerin karanlığında

Bir ara Doktor Nefise, şimdi görümcem olan ilk hocamla baş başa kaldığımda ona muhabbetle sarıldım Seherde uyanır, uçuşur kuşlar,Kendi lisanınca tesbihe başlar,Zikreder ağaçlar, topraklar taşlar.Uyan ey gözlerim gafletten uyan!Uykuyu terk et de Allah'a dayan! Dert etme ey gönül Allah biliyor,Varlıkta yoklukta sabır diliyor.Tövbe günahı hepten sil

İnsana rahat yok bu dünyada...

"Kim derdi Almanya'da zengin bir kardeşimin olduğunu ve gelip bizi bulacağını.."Annem "Eğer bu kızla evlenmezsen analık hakkımı helâl etmem!" diye de kestirip attı mübarek kadın. Onun üzerine en sevdiğimle en kısa zamanda dünyaevine girdim. Anneciğimin verdiği talimat doğrultusunda kıracak, incitecek şeyler yapmadım. Ters anlaşılan şeylerin hepsi d

"Bütün hareketlerimi, mimiklerimi herkes babama benzetirdi..."

İlk gördüğümde ben de tuhaf olmuştum. "Bir insan, bir başkasına bu kadar mı benzer" demiş, tekrar tekrar dönüp bakmıştım...Anneciğim az çok tahmin etse de hiç dile getirmedi bu değirmenin suyunun nereden geldiğini. Ne kadar muvaffak oldu bilemem ama hiç ezik görünmedi. Babamın lehinde ve aleyhinde hiçbir söz söylemedi, söyletmedi de... Sadece "Tanj

"Babam birkaç senede artık Almanya'ya iyice alışıyor..."

Her şeye katlanmak neyse de sevdiği insanın yokluğuna rıza göstermek kolay olmuyor Anlayacağınız sıkıntısını hep içine atıyor.Babacığım ilk seneler her tatilde izne geliyor. Gelince de bol hediyeler, para getiriyor. Köydeki evimizi yeniden yaptırıyor. Mal davarlarını artırıyor. Fukara Yusuf Çavuş unutuluyor bu sefer de Almancı Yusuf Ağa diye çağrıl

"Senin ne kadar hasretini çektiğimi bilemezsin!.."

"Gurbet yollarına düşerken arkamda kimleri bıraktığımın farkındaydım. En sevdiklerimi. En sevdiğini bırakan hiç rahat edebilir mi"Babacığım, birmektubunda şunları yazmış:"Bir tanem;Mektubuma başlamadan önce, sağlığının sıhhatinin yerinde olmasını diliyorum Allahü teâlâdan. İnşallah günlerin çok güzel ve huzur dolu geçiyordur. Senin ne kadar hasreti

Davulla zurnayla yola çıkmış, bandoyla karşılanmıştık...

Halk arasında bir "replik" hâlini alan "Türkiye'de Almancı, Almanya'da yabancı" klişesine muhatap oldular.Almanya'ya ilk gidenler başta München, Berlin, Hamburg ve Frankfurt garlarında, Alman halkı ve yetkililerce sıcakkanlı ve coşkulu bir şekilde karşılanmıştı. Fakat bu iyimser hava uzun soluklu olmamış, zamanla şartların değişmesiyle birlikte Tür