Osman ZENGİN

Yeni Asya

12 Mart kahramanı Mehmed İnce kardeşim

1985 senesi başlarında, Erzurum'dan Balıkesir'e tayinen geldim.Orada; Enver Tezer, Hasan Aktunç, Ali Orhan, Necati Yılmaz gibi bizden yaşlı ağabeylerimiz vardı. Gençler olarak da; (30'lu yaşlar civarında) ben, Sedat Marmaralı, Mehmed İnce, Ali Kurnaz, Mehmed Ulaş, Muharrem Aktunç gibi arkadaşlarla bir arada olduk. Mehmed İnce kardeşimizle aynı yaşt

Şefik Peker ağabeyim

1970 senesinde Risâle-i Nurlarla müşerref olunca, bu cemaatin müntesibleri ile Ankara'da tanışmaya başladım. Onlar sanki Asr-ı Saadetin, bu asra akseden simalarıydı.Şefik ağabeyimiz de öyle mubarek, mütebessim, mütevazı bir nur talebesiydi. Benden 9-10 yaş kadar büyüktü. İlk inşaat mühendislerimizdendi. Ankara'da, İller Bankası Genel Müdürlüğünde ç

Nefise Ablamıza Allah rahmet eylesin!

Yarım asrı mütecaviz nur hayatımızda, bazen tahassürle yâ'd ettiğimiz arkadaşlarımızı arayıp bulmamız çok güzel bir şey.Bu, aynı zamanda "müfritane irtibat" düstûrlarımıza da mutabık düşüyor. Hele de, Yeni Asya'nın, eski yazar ve çalışanlarını bulmak ayrı bir haz veriyor. Rahmetli Zafer Ali gibi... Yine böyle, 80'li senelerde gazetemizde yazan, "Eb

Hem Nurculara, hem Demokratlara yapılan ihtilâl: 12 Eylül

Evet, bu en büyük fitnenin, bugün 43. senesi. Birçok genç, o günleri bilmez. Ancak bizim gibi yaşayarak, hem de dem ve damarlarına kadar yaşayarak bilenlerin anlatmasıyla öğrenirler.O gün, sabah namazına kalkmıştım. Namazı kıldım, rahmetli babam yanıma geldi: "oğlum, ihtilâl olmuş!" dedi. Tabii, buz kestik. Hemen radyoyu açtık. Yine aynı terâne...

Zafer Ali'yi de dualarla uğurladık

Seneler sonra onu bulduğumuzda; "Zafer Ali'yi bulduk!" başlığıyla onunla yaptığımız bir röportajı bundan on üç sene kadar önce Yeni Asya'da neşretmiştik.Şimdi de, 26 Ağustos 2023 tarihinde aldığımız bir haberle onun vefat ettiğini öğrendik. Yenge hanımı arayıp vaziyeti sorduğumda "Hiç bir hastalığı, rahatsızlığı yoktu. Birden gitti" dedi. Eeee... ö

"İçinizde hafız var mı"

Geçenlerde, internette şöyle bir araştırma yaparken, "tahrif hareketleri" isimli bir kitabın neşrettiği bir hatıra önüme geldi. Olduğu gibi ve hiç bir yerine dokunmadan, aynen naklediyorum:1950'li yıllarda bir gün rahmetli Celâl Hoca (Öktem)'nın Soğanağa Semti'ndeki evinde sohbette idim. Oraya Celâl Hoca'nın kayınbirâderi Hâfız Cevdet geldi. O zama

Gardaş, ben ölünce, beni de yazar mısın

Ah Mustafa kardeşim, âniden kalp krizi geçirmene çok üzülmüş, şaşırmıştık. Pek, öyle bir hâlin de yok gibiydi ama...Hemen arkadaş gruplarımıza, şifa ve dua niyetiyle haber ettik. Seni tâkip ediyorduk. Bir gün oğlun Said kardeş vasıtasıyla, bizim "Bursa Yeni Asya grubuna" şu mesajı yollamıştın, sevinmiştik: "Muhterem Ağabey ve kardeşler. Geçirmiş ol

Mustafa Öztürkçü kardeşim!

Onu, 2005 senesinde Bursa'nın İznik kazasına ilçe millî eğitim müdürü olarak tayinen gelmesinden sonra tanımıştım.Akrandık. İkâmeti Bursa'da idi, aynı mahallede oturmuştuk. Evet, gazetemiz yazarlarından, aslen Vanlı olan muallim Mustafa Öztürkçü kardeşimden bahsediyorum. İznik'te çalıştığı zaman, bazen ziyaretine giderdim. Hafta içleri dershanede,

Hizmetine devam et!

"Yaşasın İslamiyet, kahrolsun deccâliyet, hizmetine devam et!" Tekerleme gibi olan bu cümleyi, biz yarım asırdan fazladır ezbere biliyoruz. Risale-i Nurlarla müşerref olduğumuz o senelerde, ağabeylerimiz hep bunu tekrarlardı.Evet, herşey asli mecrasında yürüyecek. İslamiyet yaşayacak, deccaliyet kahrolacak ve hizmetimiz de devam edecek inşaallah! B

1545'e 100 kaldı...

Mevzuu ve tarihi bilenler anlamıştır. Bilmeyenler için bir îzahat yapalım: Bugün, 19 Temmuz 2023. Hicrî 1445 senesinin ilk ayı olan Muharrem'in 1. günü. Rabbimize şükürler olsun, bizleri bu günlere vâsıl eyledi.Malûmunuz, ecdâdımız Hicrî takvim kullanıyordu. Tanzimat devriyle birlikte, buna bir de, 13- Mart 1840 tarihinde Rumî takvim ilâve edildi.