Reis Bey!

Bu "reis bey", bildiğiniz reis beylerden değil. Bu, Necib Fazıl'ın bir tiyatro eserinin ismi. Sonradan sinemaya da tatbik edilmiş ve ben bunu, otuz küsûr sene evvel, TV'de seyretmiştim. Filmin mevzuu, tam da bugünlerde çok muhtaç ve lâzım olunan, ADALET üzerineRahmetli Yücel Çakmaklı'nın yanında yetişen, Mesut Uçakan'ın eseri olan bu filmin başrolünü, usta oyuncu Halûk Kurdoğlu oynuyor. Yine; Murat Soydan, Sümer Tilmaç, Hasan Nail Canat gibi oyuncuların da rol aldığı bu filmi ben, seyrettiğim o senelerde, tanıdığım bütün adalet mensublarına, hâkimlere, savcılara seyretmelerini söylüyordum. Reis bey, bir mahkemenin ağır ceza reisi, başkanı, bir hâkimidir. Gûya, adaletten tâviz vermeyip, kılı kırk yarıp karar veren, ama bir tek şeyi üzerinde taşımayan biridir o da, MERHAMET. Adalet sisteminde, her ne kadar, kanunlar muvacehesinde muamele yapmak îcab ederse de, VİCDAN ve MERHAMET gibi, mânevî hissiyatların da olması lâzım gelir. Bizim reis bey, maalesef bunlardan uzaktır. Bir gün bir genç, kendi annesini, mücevherleri için öldürdüğü ithamı ile mahkemeye gelir. Devamlı suçlama ve itham ile genci sıkıştırır. Her ne kadar genç, suçsuz olduğunu söylese de, onu dinlemez ve bildiğini okumaya devam eder. Savcı bile, delikanlının suçlu olduğu kanaatinde değildir, avukatı da, çeşitli delil ve hüccetler ortaya getirse de, reis bey kimseyi dinlemez ve genci idama mahkûm eder. Genç ve reis bey, idamdan evvel, biraz muhavere ederler. Genç, katı yürekli reis beye, vicdan ve merhametten uzak olduğunu hatırlatır. Ve neticede genç, idam edilir. Ve reis bey, günlük tuttuğu defterine, kaldığı otel odasında şu notları düşer. "Ferde verdiğim ceza, isabetsiz olabilir. Ama cemiyet için aradığım deva, isabetlidir. Varsın, bir kötülüğü önlemek için bin kişi feda edilsin!" (Üstad Said Nursî Hazretlerinin tarif ettiği, İslâmın hakiki adalet tarifi de, bunun tam tersidir. Üstad; "Bir evde yahut bir gemide, bir masum, on cani bulunsa, adalet-i Kur'âniye o mâsumun hakkına zarar vermemek için o haneyi, o gemiyi yakmayı men eder" der.) Daha sonra, gencin suçsuzluğu anlaşılır ve esas katil bulunur. Ama iş, işten geçmiştir. Reis bey, bu hâdise dolayısıyla, yaptığı haksızlıktan iyice sarsılır ve vicdan azabı çeker. Hâkimliği bırakır ve o gencin takıldığı kahvehaneye gidip, oradaki, kopuk takımına nasihat edip, bu pis işlerden vazgeçmesini söyler. Katil, kumarbaz, esrarkeş ve satıcıları