Osman ZENGİN

Yeni Asya

Ah Yaser! Ah Leylâ!

İsrail devletinin 1948 de Filistin'de kurulduğu günden beri bu topraklarda kan ve gözyaşı hiç dinmemiştir. 1967'deki Arab-İsrail harbinde biz, gençliğimizin ilk senelerini yaşıyorduk.Normalde, Müslüman bir milletken, "Arab sosyalizmi ve BAAS akılsızlığı" ile oradaki zavallı millete bir fayda yerine, hep zarar getirmişlerdir. SSCB zamanındaki komüni

O, âdi kundura boyacısını gördüm

Bahsedeceğim hadise, Bediüzzaman Said Nursî Hazretlerinin, Tesettür Risalesi olan 24. Lem'a'da anlattığı kısımdır.Ve Üstad Hazretlerinin tek ceza aldığı da, bu risaledir. Süfyan'ın mahiyetini anlattığı 5. Şua'dan bile ceza almamışken, niye bundan almıştır Çünkü tesettür mes'elesi çok mühimdir de ondan. Bir İslâm cemiyetinde, tesettürü kaldırır veya

"Küçük kahraman" da vefat etti

Bundan on sene önce, Mustafa Süzen ağabeyimizin kızı vefat etmişti.Bana şöyle bir mesaj yollamıştı: "Annesi ölene 'öksüz', babası ölene 'yetim', kocası ölene 'dul' derler. Evlâdı ölene bir şey demezler; çünkü o acıyı isimlendiremezler..." ve ben bunu okuyunca, çok müteessir olmuştum. Peşinden de, bu makaleyi yazmıştım."https:www.yeniasya.com.trosma

Camilerde, niye Risâle-i Nur yok

"Nasıl yok canım Reis-i cumhurumuzun tensibiyle, Diyanet riyâsetine tâb ettirilip, bütün camiilere dağıtılıp, kütübhanelerine koyuldu ya"Evet, öyle zannediyorsunuz ama maalesef yok! İsterseniz, tahkik edip, bir bakın. Kaç camiide var Belki, Risâle-i nurları tanıyan veya dost olanların câmiilerinde, tek-tük vardır. Ama camiilerin ekseriyetinde yok!

Bayram Ağabeyin şefkat ve ferâseti

19 Kasım 1997 tarihinde, Risâle-i Nur hizmetleri için gittikleri Almanya'dan Türkiye'ye dönerken, Bulgaristan'da geçirdikleri bir trafik kazası neticesinde vefat eden Bediüzzaman Said Nursî Hazretlerinin talebelerinden Bayram Yüksel Ağabey ve beraberindeki Ali Uçar ve Mehmed Çiçek'in vefatlarının yirmi altıncı sene-i devriyesi.Bayram Ağabey, çok ac

Ali Öğüten kardeşim

Ankara'da, 70'li senelerdeki bizim talebelik arkadaşlıklarımız bir başkaydı. Onların her biri, ayrı bir değerdi. Ali Öğüten kardeşimiz de onlardan biriydi. Ankara Üniversitesi DTC fakültesinde okuyordu. Çok muhterem ve sessiz bir kardeşimizdi fakat o derecede de, gayyur, fedakârdı. O senelerdeki anarşi zamanlarında hizmet için her şeye koşardı. AP

Rauf Tamer de öldü

20 Ekim 2023 günü vefat haberini alınca, gözüm şöyle mâziye doğru kaydı. Bizim neslin ekserisi, onu iyi tanır.70'li senelerde, Türkiye'nin kargaşa ve anarşi ile cedelleştiği devirde, o sağın, o zamanki büyük gazetesi Tercüman'da yazıyordu. Biraz yelpazesi geniş olsa da, Demokrat ve Demirel muhibbliği de vardı. O günlerde, sağ ve sol partilerin genç

"Isparta" deyince, akla "Bediüzzaman" gelir

Geçtiğimiz hafta Isparta Yeni Asya temsilcimiz Mithat Yanmaz abimiz aradı ve Isparta mevlidini yazmamız ricasında bulundu.Evet, "Bediüzzaman Said Nursî" deyince, akla Isparta gelir. Nasıl "İstanbul" deyince, akla oranın maddî fatihi Sultan Mehmed-i sâni geliyorsa, Isparta denilince de, Risale-i Nurların ehemmiyetli bir kısmının neşredildiği yer ola

12 Mart kahramanı Mehmed İnce kardeşim

1985 senesi başlarında, Erzurum'dan Balıkesir'e tayinen geldim.Orada; Enver Tezer, Hasan Aktunç, Ali Orhan, Necati Yılmaz gibi bizden yaşlı ağabeylerimiz vardı. Gençler olarak da; (30'lu yaşlar civarında) ben, Sedat Marmaralı, Mehmed İnce, Ali Kurnaz, Mehmed Ulaş, Muharrem Aktunç gibi arkadaşlarla bir arada olduk. Mehmed İnce kardeşimizle aynı yaşt

Şefik Peker ağabeyim

1970 senesinde Risâle-i Nurlarla müşerref olunca, bu cemaatin müntesibleri ile Ankara'da tanışmaya başladım. Onlar sanki Asr-ı Saadetin, bu asra akseden simalarıydı.Şefik ağabeyimiz de öyle mubarek, mütebessim, mütevazı bir nur talebesiydi. Benden 9-10 yaş kadar büyüktü. İlk inşaat mühendislerimizdendi. Ankara'da, İller Bankası Genel Müdürlüğünde ç