Acaba, toprak mı yesek
Şaşırdınız değil mi "Bu ne diyor yahu, kafa iyi mi" diyenler de olabilir. Ama değil!
Bu sene, havaların çok çabuk ısınması neticesi Cenâb-ı Hakk'ın, hazine-i gaybından bizlere ihsan ettiği enva-i çeşit sebze, meyveler, bizi yine tefekküre sevk etti.
Şöyle bir baktım ve düşündüm. Allah! Allah! Mevsimine, insanın sıhhatinin ilcaatına göre, Rabbimiz neler yaratıyor. Kış mevsiminde; elma, armut, nar, ayva, portakal, mandalina vb. meyveler yaratırken, bahar ve yazda; çağla, erik, kiraz, dut, kaysı, şeftali vs.yi yaratıyor.
Rabbimizin nimetlerinden biri gidiyor, diğeri geliyor. Hele de, bu zamanda iyice azgınlaşan gafil insanlara merhamet ediyor, Rahman sıfatı mucîbince her türlü nimeti bizlere takdim ediyor.
İşte Rab, Rahman, Rahim, Cevad olduğundan dolayı böyle, bizi rızıksız bırakmıyor. Mü'min, münkir demeden, herkesi rızıklandırıyor. Hem de, ne rızık Rengi ayrı, kokusu ayrı, tadı ayrı vs..
(Bununla alâkalı daha önce yazdığımız https:www.yeniasya.com.trosman-zengintopraktan-yapilan-esans-ve-parfum_210949 isimli makalemize bakabilirsiniz).
Üstelik de, birbirine çok benzeyen çok çeşitleri olan (meselâ, elmanın bin çeşidi olduğunu okumuştum) ve insanların birbirinden tefrik edemediği çekirdeklerini ayıran, toprak gibi bir laboratuvarda yetiştiren Rabbimizin çeşit, çeşit rızıkları bunlar.
Çeşitli meyve ağaçlarının bulunduğu büyük bir bahçeye gidenler şahid olmuştur. Yan yana; kayısı, şeftali, kiraz vs. ağaçları var.
(Geçenlerde, 5 yaşındaki torunum, bu senenin ilk şeftalisini görünce, "anneanneeee kayısıya bak, nasıl kocaman!" deyince, hepimiz gülmüştük.)
Evet, dediğimiz gibi, yan yana olan şeftalinin kimyasal terkibi, şaşırıp da, kayısıya gitmiyor. Ki, insanların birçok işinde hata olurken, bu Rahmânî işlerde hata yok. Hiç hatasız, sehivsiz, şaşırmadan, karıştırmadan yapılan bu Mu'cize işler, ancak ve ancak "her şeyin anahtarı yanında, her şeyin dizgini elinde" olan bir Hâlık-ı kâinatın işleri olabilir.
O'nun emri olmadan bir yaprağın kımıldamadığı gibi; iradesi hükmetmezse, istemezse, bir bahar ve yazda hiçbir mahsûlün meydana gelmesine müsaade etmezse, hâlimiz nice olurdu