Muhsin Kızılkaya

Haberturk

Kız Kulesi efsaneleri

Kız Kulesi'nden İstanbul'a değil, İstanbul'dan Kız Kulesi'ne bakmak güzeldir. Çok uzun yıllar, Cihangir'de onu gören bir evde yaşadım. Her sabah evin geniş penceresinden Boğaz'a baktığımda ilk o çarptı gözüme. Her sabah bir önceki gün kadar güzeldi. Herkes gibi ilk gördüğüm günden beri adının kaynağını merak ettim ben de O kadar çok efsane vardı ki

İlk askeri darbemiz 400 yaşında

Memleketimizde ilk askeri darbe, bundan tam 400 sene önce, 1622 yılının Mayıs ayında oldu. O günden bugüne, tam 400 yıldır sürekliliği olan bir gelenek gibi siyasi hayatımızın bir parçası olup çıktı darbeler. Gelin Yeniçerilerin gündüz gözüyle, Devlet-i Aliyye-i Osmaniyye'nin başındaki sultana karşı tertiplediği; divan edebiyatındaki mahlası "Faris

Mesafeler kısaldı ayrılıklar çoğaldı

Pendik İstasyonunda Halkalı'ya gidecek treni bekliyorum. Ben Sirkeci'de ineceğim trenden. Google hazretlerine sordum; bana "varacağın yere 53 dakikada varacaksın" dedi. Ahmet Hamdi'nin "Sonbahar İstanbul'un asıl mevsimidir" demiş olması içime su serpiyor, az kaldı. Zira şu anlar ne yaz ne sonbahar, sonbaharın kısalan günler ve hafif bir yelle geliş

Teşvikiye'den Dolmabahçe'ye Aziz'le bir yolculuk!

Günlerdir Aziz'le dolaşıyorum İstanbul'u. Daha sonra gelecek İstanbul'a o, şimdilik İstanbul'u benim kadar bilmiyor. Erzurumludur Aziz. Daha çocuk sayılır, 15 yaşında Onunla yaşıyorum, onunla yemek yiyor, onunla bir kahvede oturup çay içiyor, onunla bir kitapçıya giriyor, onunla durup bir eski yapının ihtişamını seyre dalıyorum hayran hayran. Kafam

Eğer bir gün bir kitap

Eğer bir gün bir kitap yaşamaktan memnun olduğunuz hayatın sürdüğü dünyadan sizi alıp, yazarının kurduğu hayali dünyaya götürürse ve o andan itibaren yaşadığınız hayatı bir an önce orada bırakma isteğiyle dolu o dünyadan koparak sık sık yazarın kurguladığı o kitabın dünyasına gitmek istiyorsanız; orada zaman zaman üzgün mesut, zaman zaman tedirgin

Eğer bir gün bir kitap

Eğer bir gün bir kitap yaşamaktan memnun olduğunuz hayatın sürdüğü dünyadan sizi alıp, yazarının kurduğu hayali dünyaya götürürse ve o andan itibaren yaşadığınız hayatı bir an önce orada bırakma isteğiyle dolu o dünyadan koparak sık sık yazarın kurguladığı o kitabın dünyasına gitmek istiyorsanız; orada zaman zaman üzgün mesut, zaman zaman tedirgin

Edebiyatımızda "Râbia Hâtun Vak'ası"

Vedat Günyol'dan duymuştum; Sabahattin Eyüboğlu'nun kütüphanesi çok dağınıkmış, "Neden düzenlemiyorsun" diye sorduklarında, "Aradığım kitabı bulmanın sevincini yaşamak için" cevabını verirmiş. Kayıp bir eşyayı arayıp bulmanın mutluluğu büyüktür ama dağınık bir kütüphanede bir kitabı arayıp bulmanın verdiği mutluluk hiçbir mutluluğa benzemez. Birkaç

Ağırlık hafiflik

"Ağırlık" nedir, "hafiflik" ne Mesela gazetelerin köşe yazarlarının hafta içinde yazdıkları "siyasete dair" yazılarına "ağır"; Pazar günleri yazdıkları "siyaset dışı" yazılarına "hafif" diyebilir miyiz Biliyorum çoğunuz "ağırlıkla" "hafiflik" sadece köşe yazarlarının seçtiği konulara göre ayrılamaz diyecek ama ne yapalım ki çoğu köşe yazarı ölçüyü

Umuda dair bir yaz masalı!

Her gece küçük kızına bir masal okumadan onu uyutmayan babasına bir gece kızı sordu: "Baba, masal dinlerken neden uykumuz gelir" "Masal, duymak istediğimiz şeyleri söyler de o yüzden kızım, rahatlarız," dedi. Başka bir gece de "Baba, neden bütün masallar mutlu biter" diye sordu. Babası bu kez uzun uzun düşündü, kafasını kaşıdı, sonra da onun anlaya

Üç külhani!

Sol cenahın aydınları içinde; Cemal Süreya'nın bir dönem ranza arkadaşlığından mütevellit kadrini bilmesinden başka Sezai Karakoç'un hakkını veren tek büyük şair Ece Ayhan'dır. Ece Ayhan her şeyden önce bu iki büyük şair hakkında şu muhteşem tespiti yapar: "İlginç bir saptama: Sezai Karakoç ile Cemal Süreya Mülkiye'yi (Siyasal Bilgiler Fakültesi) b