"Emirdağ Lahikası-2"nin hikâyesi

1960 darbesi sonrası ülke genelinde dindarlara yönelik baskılar artarak devam ediyordu.Tüm baskılara rağmen 1965 Seçimlerinde CHP'ye karşı dindarların da desteğini alan Adalet Partisi tek başına iktidar oldu. Bu partinin ilk iktidar dönemi daha tamamlanmadan, bazı dindarlar siyasi bir parti kurma düşüncesini gündeme getirdiler. Bu arada tarikat ve cemaatler de kendi aralarında "Parti kurulsun mu, kurulmasın mı, kurulacak partiyi destekleyelim mi, desteklemeyelim mi" diye kendi içlerinde şiddetli tartışmalar yapmaya başladılar. Parti çalışmaları başladığı andan itibaren özellikle Nur Cemaati bu durumdan derinden etkilendi. Bu tartışmalar sürerken Nur Cemaati'ne yakınlığı ile bilinen Adalet Partisi Maraş Senatörü Tevfik Paksu, Isparta Milletvekili Hüsamettin Akmumcu, Yeni Türkiye Partisi Adıyaman Milletvekili Süleyman Arif Emre fiilî olarak yeni parti çalışmaları içinde yer almaya başladılar. Bu arada yeni partinin kurulacağı zamanda Nur Cemaatinin ileri gelenleri, Bekir Berk'in yazıhanesinde toplandı. Yeni partinin kuruluşunda yer almak isteyenler adına Tevfik Paksu ve Hüsamettin Akmumcu, Nur Cemaati adına Zübeyir Gündüzalp'ın tasvip ettiği Tahsin Tola, Bekir Berk, Bayram Yüksel ve Mustafa Sungur üç gün boyunca bu meseleler hakkında görüşmeler yaptı. Üç gün devam eden bu toplantılarda, "Beyanat ve Tenvirler" kitabındaki konular dile getirildi. Zübeyir Gündüzalp Bediüzzaman'ın has talebeleriyle istişare toplantıları yaptı. Bu toplantılarda Bediüzzaman'ın izah ve ikazları ışığında siyasete ve partilere nasıl bakılması gerektiği üzerinde görüşler beyan edildi. İlk defa karşılaşılan bu siyasi kargaşa ve belirsizliği bertaraf etmek için yirmi kişiden oluşan bir heyet kuruldu. Bu heyet, Risale-i Nur külliyatı ve Bediüzzaman Hazretlerinin 1949-1960 yılları arasında içtimaî konularda yazdığı mektuplardan derlenen "Beyanat ve Tenvirler" adı altında bir kitap neşretti. Alınan karar sonrası tüm nur medreselerine bu kitap gönderilerek