Mikail Yaprak

Yeni Asya

Kasım kasım kasılmadan

Ekseriyet itibariyle ve bilhassa Nur Risaleleri sayesinde çok okuyan, yeri geldikçe güzel konuşan ve arasıra da yazmayı ihmal etmeyen kıymetli okurlarımızın izniyle kalemimizi şöyle biraz serbest bırakıp kalem keyfine tabi olalım istedik bu defa.Hani bugün Kasım ayının sonu ya! Bu da Aralık ayına yarın giriyoruz demektir. Girersek girelim ne olmuş

Gazze'nin bu hali ve dünyanın vebali

Bilinmelidir ki, Avrupa'yı bütün yönleriyle inceleyen; Asya'nın, Afrika'nın ve bütün İslâm âleminin Batıya bakışını doğru ve sağlıklı bir mecraya çeken ve sağlam bir zemine oturtan Bediüzzaman'ın fikirleri henüz herkesin eline ulaşmamış veya ulaştığı halde bazı kafalarca henüz anlaşılmamıştır.Unutulmamalıdır ki, bu güzel tahlillerin ulaşmadığı veya

"Gözünü toprak doyursun"

Halk arasında kısacası "açgözlü" olarak tarif edilen ve sahip olduklarına hiçbir zaman kanaat etmeyip gözü hep daha fazlasında olanların akibeti de ekseriyetle acıklı oluyor. Böyleleri, "Gözünü toprak doyursun" deyimine de masadak oluyorlar.Meşhur yazar ve düşünür Tolstoy'un, "İnsan Ne İle Yaşar" adlı kitabında çiftçi Pahom'un hazin ve ibretlik hik

"Ey iman edenler, Allah'tan korkun!"

Bu dünyada hepimiz şu veya bu şekilde korkulu anlar yaşamış, sevimsiz tehlikeler atlatmışızdır. Atlattıktan sonra da Allah'a şükrederek, tekrarından O'na sığınmışızdır. Araba kazaları, depremler, yangınlar, ağır hastalıklar...Sorgulamalar, mahkemeler, cezalar ve bunun gibi daha bir yığın istemediğimiz halde bize isabet eden hadiseler... İnsana eman

"Edna bir meyil ve iltifat"

Yeni Asya; merhum Ahmed Feyzî Kul'un, mahkemede Bediüzzaman'ı müdafaa ederken söylediği, "Fâni zevâhirin âlâyişine edna bir meyil ve iltifat göstermeyen ve en küçük bir menfaat ve lezzete tenezzül etmeyen, levs-i fâninin ayağına dolaşan bütün yaltaklanmalarına asla kıymet vermeyen, kimseden bir şey beklemeyen ve dilenmeyen ve kendisine arz edilenle

Bilgi edinme hakkı ve istişarelerimiz

Yeni Asya Ekolü Meşveret Sistemi, "Bilgi Edinme Hakkı"nı her seviyede koruyup gözeten bir sistemdir. Her temsilci; görüşmeler ve kararlar hususunda temsilcisi olduğu heyeti bilgilendirme durumundadır.Her alan ve her seviyedeki görüşmelerden sonra, kendi hizmet mahallerinde ilk fırsatta ve ilk mahalli toplantıda, onları da görüşmelere katılmış gibi

Gazze yanarken

Yeryüzünde İslama ve Müslümana düşman vaziyetini takınan unsurlara ve kitlelere karşı Müslümanca ve İslamın izzetine yakışır vaziyette bir tavır takınılmamış olması gerçeğini ve Müsümanların biribirleriyle olan ihtilaflarını; yeryüzündeki Müslüman sayısınca kalemler yazsa, yine de az gelir. Kalemler takatsiz, hakikat mahzun kalır. Vâ esefâ!Hem zate

Adaletin tecellisi

Kur'ân-ı Kerim'de var olan dört ana esastan birinin de "adalet ve ibadet" olduğu bilinmektedir. Mutlak adalet ancak Cenab-ı Hakka mahsustur.Kulların adaleti noksandır. Adaletsizlik de yine kulların işidir. Yani bu insanoğlundan her şer ve kötülük beklenebildiği ve görülebildiği gibi, adaletsizlik de insanlar tarafından işlenebilir ve işlenmektedir.

Şahsîyet ve enanîyet

Ne bahtiyardır onlar ki, attıkları her adımı rastgele atmazlar, rastgele söz sarfetmezler, biribirlerini gıybet edip çekiştirmezler.O bahtiyar zümre, Allah'ın (cc) emirlerini, Resûlullah'ın (asm) sünnetini, lisan-ı halleriyle ilân etmek azmini taşırlar. Yazıya ve söze münhasır bırakmazlar. Benlikten ve enaniyetten sakınır ve sakındırırlar. "Çünkü b

İki bakıp bir göremeyince...

Evet; Risale-i Nur talebelerinin, baştaki iki göz gibi iki bakıp bir görmesi gerektiği Risalelerde geçen bir tesbittir.Yani onlar, içtimaî ve siyasî hadiselere Nur'un beyanat ve tenvirleri zaviyesinden bakamadıkları ölçüde din, vatan ve millet zarar görmüş; meşveret, hürriyet ve demokrasi yolunda ilerleme yerine gerileme olmuştur. Dünya gidişatı, İ