Mikail Yaprak

Yeni Asya

Burnundan kıl aldırmayanların başı çok ağrır!

Biliyorsunuz; huysuz ve gururlu olan, haklı tenkide bile tahammülü olmayanlar için, "burnundan kıl aldırmaz" tabiri kullanılır. Bunun bir de aşağıdaki gibi bir hikayesi vardır.Zengin yaşlı bir adam bir sabah müthiş bir baş ağrısıyla uyanır, İlaç alır, geçmez. Bir iki gün bekler, ağrı devam eder. Doktor çağrılır. Çare bulunmaz. Ağrılar giderek artar

Hayat sayfamız ve kurşun kalem

Lem'alar Risâlesi'nin İkinci Lem'asının Hâtimesi dikkatle okunduğunda, bir paragrafındaki şu mânalar mealen idrakimizde yerini bulur.Bir makine sisteminde yaratılan insan bedeninde yüzlerce âlet vardır. Bunların ayrı ayrı vazifeleri, ayrı ayrı lezzetleri, acıları ve mükâfatları vardır. Sıhhat, afiyet ve lezzet gibi şeyler daima şükrü dedirtir, o âl

Filden değil, insandan kork!

Hindistan'da filleri evcilleştirmek adına insanların başvurduğu vahşî yöntemi okuyan herkes, eminiz ki başlıktaki ifademizi haksız bulmayacaktır.Orman zeminine yavru filin içine düşebileceği büyüklükte çukur kazılır ve üzeri dallarla örtülür. Yavru fil gelip dallara bastığında çukurun içine düşer. Fil, çukurdan çıkmaya çabalar ama başaramaz. Takats

"Ölüm sekeratı uyandırmadan uyan!"

Deprem denizi değil de, vursaydı şu karayı.. Kara haber saracaktı bölgemiz Marmara'yı! Şükür secdesi yaparak Rahman'a sığınalım.. Zulme karşı bir olalım; açmayalım arayı!.. MY Dünya ömrünün son dilimindeyiz de, dilimiz varmıyor bunu dillendirmeye... İnsan ve dünya hayatının geçicilik derecesini, geçen zamana bakarak anlamak çok da zor olmuyor. Bi

Kasım kasım kasılmadan

Ekseriyet itibariyle ve bilhassa Nur Risaleleri sayesinde çok okuyan, yeri geldikçe güzel konuşan ve arasıra da yazmayı ihmal etmeyen kıymetli okurlarımızın izniyle kalemimizi şöyle biraz serbest bırakıp kalem keyfine tabi olalım istedik bu defa.Hani bugün Kasım ayının sonu ya! Bu da Aralık ayına yarın giriyoruz demektir. Girersek girelim ne olmuş

Gazze'nin bu hali ve dünyanın vebali

Bilinmelidir ki, Avrupa'yı bütün yönleriyle inceleyen; Asya'nın, Afrika'nın ve bütün İslâm âleminin Batıya bakışını doğru ve sağlıklı bir mecraya çeken ve sağlam bir zemine oturtan Bediüzzaman'ın fikirleri henüz herkesin eline ulaşmamış veya ulaştığı halde bazı kafalarca henüz anlaşılmamıştır.Unutulmamalıdır ki, bu güzel tahlillerin ulaşmadığı veya

"Gözünü toprak doyursun"

Halk arasında kısacası "açgözlü" olarak tarif edilen ve sahip olduklarına hiçbir zaman kanaat etmeyip gözü hep daha fazlasında olanların akibeti de ekseriyetle acıklı oluyor. Böyleleri, "Gözünü toprak doyursun" deyimine de masadak oluyorlar.Meşhur yazar ve düşünür Tolstoy'un, "İnsan Ne İle Yaşar" adlı kitabında çiftçi Pahom'un hazin ve ibretlik hik

"Ey iman edenler, Allah'tan korkun!"

Bu dünyada hepimiz şu veya bu şekilde korkulu anlar yaşamış, sevimsiz tehlikeler atlatmışızdır. Atlattıktan sonra da Allah'a şükrederek, tekrarından O'na sığınmışızdır. Araba kazaları, depremler, yangınlar, ağır hastalıklar...Sorgulamalar, mahkemeler, cezalar ve bunun gibi daha bir yığın istemediğimiz halde bize isabet eden hadiseler... İnsana eman

"Edna bir meyil ve iltifat"

Yeni Asya; merhum Ahmed Feyzî Kul'un, mahkemede Bediüzzaman'ı müdafaa ederken söylediği, "Fâni zevâhirin âlâyişine edna bir meyil ve iltifat göstermeyen ve en küçük bir menfaat ve lezzete tenezzül etmeyen, levs-i fâninin ayağına dolaşan bütün yaltaklanmalarına asla kıymet vermeyen, kimseden bir şey beklemeyen ve dilenmeyen ve kendisine arz edilenle

Bilgi edinme hakkı ve istişarelerimiz

Yeni Asya Ekolü Meşveret Sistemi, "Bilgi Edinme Hakkı"nı her seviyede koruyup gözeten bir sistemdir. Her temsilci; görüşmeler ve kararlar hususunda temsilcisi olduğu heyeti bilgilendirme durumundadır.Her alan ve her seviyedeki görüşmelerden sonra, kendi hizmet mahallerinde ilk fırsatta ve ilk mahalli toplantıda, onları da görüşmelere katılmış gibi